Kavuşma

271 13 2
                                    

Zeynep Bakış Açısı

Arkamdan biri sesleniyordu.Bal gözün sesine ne kadar da çok benziyordu. Galiba yine rüya gördüğümü sandım ve arkamı dönmeden denizi seyretmeye başladım. Yine onun sesini duymaya başladım. O gerçekten buradamıydı? Yavaşça arkamı döndüm. Buradaydı. Gerçekten buradaydı. Ben ondan kaçmaya çalıştıkça o beni bulmuştu. Yüzüne bakmaya başladım. O aşık olduğum ve ondan başka kimseye bakamayacağım delici bakışlarına bakmaya başladım. Ama bir sorun vardı. Gözleri dolmuş ve gözlerinin altı şişmiş çökmüş gibi görünüyordu. Aynı benim olduğum gibi. Şimdi koşsam ona sarılsam doya doya kokusunu içime çeksem bir daha asla ayrılmayalım desem oda bana sarılır ve beni affeder miydi? Ama muhtemelen affetmezdi.Onu terk eden bendim ve ne derse hakediyordum aslında. O biraz uzakta durmuş bana bakmaya devam ediyordu. Bende ona bakıyordum. Gözleri aynı benim ona özlemle baktığım gibi bakıyordu. En sonunda hareketlendi ve koşmaya başladı. Bende daha fazla dayanamayıp ona doğru koşmaya başladım. Aramızdaki mesafeyi sonunda kapatmıştık. Mesafe kalmadığında o bana sıkıca sarılmıştı. Bende ona sıkıca sarılıp ağlamaya başladım.(Yukarıdaki resim gibi düşünün.) Onu çok özlemiştim. Tahmin ettiğimden daha fazla özlemiştim. Sanki o yokken yaşamıyor gibiydim. Nefes alamıyor gibiydim. O benim nefesimdi hayatımdı.Ben bunları düşünürken oda benim saçlarımı kokluyordu. En sonunda sarılmayı bıraktık ama ben hala ağlamaya devam ediyordum. Sarılmayı bırakınca alınlarımızı birleştirdik. Gözlerimiz kapalıydı. Ben ağlayarak onun yanaklarından tutup fısıldayarak ve hıçkırarak
"Özür dilerim. Çok özür dilerim. Özür dilerim Gökhan.Affet beni."dedim binlerce defa. Oda ağlamaya başlamıştı ama bir yandanda benim göz yaşlarımı silmeye çalışıyordu.
" Tamam aşkım. Artık özür dileme.Herşeyi biliyorum ama seninde bana baştan herşeyi anlatmanı istiyorum. "dedi alnını alnımdan çekip yüzüme bakarak
" Tamam mı? "dedi. Bende kafamı sallamakla yetindim.Hemen beraber banka oturduk. Oda hemen ellerimi tuttu. Onu çok üzmüştüm farkındaydım. Ama o yokken bende çok acı çekmiştim. Onsuz yapamayacağımı anlamıştım. Herşeyi ona ağlayarak anlattım. Anlatırken baya zorlanmıştım. Ellerimdeki ellerini sıkarak
"İşte böyle. Lütfen beni affet. Hiçbirşeyi sana söylemediğim için özür dilerim. Herkes bi anda o kadar üstüme geldiki seninle artık olamayacağımıza inanmaya başladım. Onun için senden ayrılmaya karar verdim. Sana bunları önceden anlatmam gerekiyordu ama seni üzmek istemedim. Lütfen beni affet. Ne dersen de ne yaparsan yap bana hakediyorum."dedim gözlerim dolu bir şekilde yüzüne bakarak. Bana kızmasını beklerken o bir anda dudaklarıma yapışmıştı. Benim göz yaşlarım hala akmaya devam ederken onun öpücüğüne karşılık vermeye çalışıyordum. Allah'tan burda kimse yoktu. Yoksa rezil olmuştuk. Özlemle beni öpmeye devam ediyordu ve bende karşılık vermeye çalışıyordum. Son bir öpücük bırakıp alnını alnıma dayamıştı. Göz yaşlarımı silmeye devam ediyor ve gülümsemeye çalışıyordu.
"Üzülme artık boncuk göz. Affettim seni. Önceden bunları anlatmış olsaydın bu yaşadığımız şeyleri yaşamıcaktık. Hem bak artık birlikteyiz. Bundan sonra kimsenin bize karışmasına ve ayırmasına izin vermicaz.Söz ver bana. Eğer bir daha benden bişey saklarsan ve eğer birdaha biri seni tehtit edip bişey söylerse bana hemen söyliceksin. Eğer söylemezsen seni bu seferki gibi affetmeyebilirim."dedi hafif kızgın bir ifadeyle.
" Tamam söz. Bir daha senden bişey saklamıcam. "
"Ha şöyle."dedikten sonra banka sırtını dayadı ve elini omzuma attı ve gözlerini kapatarak denizin kokusunu içine çekti. Gözleri kapalıydı ve gülümsüyordu. Bende onu izliyordum. Gözlerini açtı ve bana gülümseyerek cebinden bişey çıkardı.Bu benim nişan yüzüğümdü. Bana döndü elimi alarak yüzüğü parmağıma taktı. Bana gülümsemeye devam ederek
"Bir daha bu yüzüğü parmağından çıkarmak yok. Anlaşıldı mı?" Allah Allah daha evlenmemiştik. Ama o bana şimdiden emirler veriyordu.Ona bir oyun oynamaya karar verdim ve Gülümseyerek
"Çıkarırsam ne olur peki?" dedim. Oda oyunuma katılmaya başladı.
"Çıkarırsan sana neler yapacağımı tahmin bile edemezsin. "dedi sırıtarak. Sırıtmasına gıcık olarak sinirle
" Ne yaparsın he Gökhan Bey? Yapta görelim bakalım. "dedim. Oda sırıtarak hızla bana yaklaştı ve bana sıkıca sarıldı. Kolumu oynatamıyordum beni o kadar sıkıca sarmıştı ki.
" İşte bunu. "gülerek. Ben ondan kurtulmaya çalışırken oda o sırada saçlarımı kokluyordu.
" Oh be dünya varmış. "dedi tekrar saçlarımın kokusunu içine çekerken. Bu hareketiyle biraz sakinleşmiştim. Ve bende ona yüzümdeki muzip bir sırıtmayla sarılmaya başlamıştım. Bende onu çok özlemiştim. Onun için burda sonsuza kadar kalabilirdim. Gökhan keyifli bir şekilde
" Ne o sonunda pes ettin küçük hanım. Cazibeme dayanamadın tabi."dedi.Bende gülümseyerek
" Sus şapşal. Şu anı bozma. "diyerek sırıtmaya devam ettim. Onunla burda bıraksalar sonsuza kadar kalabilirdim.

Asistanıma AşığımWhere stories live. Discover now