Mektup

5.4K 451 72
                                    

   -4.Hikaye-  

Soğuk bir sabahtı. Yeni yağan kar yüzünden her yer bembeyazdı. Genç kız soğuğu iliklerine kadar hissediyor, daha fazla üşümemek için bacaklarını ritmik bir şekilde hareket ettiriyordu. Atkısını daha sıkı hale getirdi ve burnunu çekti. Otobüs geliyor mu diye yola kısa bir bakış atmıştı ki... İlgisi başka bir yere kaydı. Bir kişiye.

Ondan beş sıra geride duran bir çocuktu bu. Siyah giyinmişti. Siyah pantolon, palto, şapka, bot... Siyah bir beydi. Genç kız onu incelerken siyah beyin ona baktığını fark etmemişti. Kız bakışlarını çocuğun paltosundan yüzüne çevirdiğinde soğuk havayı unutuverdi. Ona bakıyordu! Hem de oldukça dikkatli bir şekilde. Ne zamandır bakıyordu? Ne yapmalıydı?

O sırada gelen otobüs imdadına yetişti. Kız bakışlarını ondan çekti ve otobüse bindi. En sonlara giderek gözden kaybolmak, o çocuğa görünmemek istedi. Bunu başardı da. Yol boyunca onu görmedi. Ta ki herkes inip otobüs boşalana kadar. Hayat onunla dalga geçiyor gibiydi, çünkü ayakta duran iki kişi vardı. Biri oydu, diğeri siyah bey.

Bir refleks gibi ona baktı. Çünkü merak ediyordu. Gerçekten farklı bir yüzü ve havası vardı. Hayatında ilk kez birisini bu kadar ilgi çekici bulmuştu. Bunları düşünürken bakıştılar. Gülümsemek istedi ama tanımadığı birine neden gülecekti? Ya sevgilisi varsa? Ya kötü biriyse? Ya sapıksa? Endişesi ilgisini yendi ve bakışlarını yeniden dışarı çevirdi genç kız. Bir sonraki durakta inecekti. Onu bir daha görmeyecekti. Çok boş şeylerle uğraşıyordu.

Bundan sonraki her sabah ve akşam genç kız onunla karşılaşmayı umdu. Kendine daha fazla ilgi göstermeye başladı ve güzel görünmek için daha çok  çabaladı. Ondaki bu değişimi ailesi de fark etmişti. Ama artık üniversite öğrencisi olduğu için değişmesini normal karşıladılar.

Her sabah evden çıktıktan sonra soruyordu kendine. İsmi ne acaba? Ne okuyor, kaç yaşında? Onun gözleri de beni arıyor mu? Hangi müzikleri dinliyor o beyaz kulaklıklar ile?

O sabah uzun zamandır beklediği şey  olmuştu. İlk karşılaşmalarından iki ay sonra onu görmüştü. Aynıydı. Bu sefer şapka takmıyordu, saçları uzundu. Önünde yürüyordu. Dikkatle yürüyüşünü izledi. Farklı bir yürüyüşü olduğunu fark etti aniden. Bunu yapmak onun için o kadar mutluluk vericiydi ki... Durağa geldiklerinde mutluluğu bir balonmuşcasına sönüverdi. O, ön sıralarda duran bir kızın yanına geçmişti. Sessizce derin bir nefes aldı ve aralarına on kişinin girmesine izin verdi. Kızla bir şey konuşuyordu ancak sesini duyamıyordu. Sahi sesi nasıldı? Bu kız kimdi? Arkadaşı? Ne kadar şanslı bir kızdı. Çünkü onu tanıyordu. Çocuk onu görmemiş gibiydi. Bu genç kızın kalbini acıttı. Bir dahaki karşılaşmalarında ona bakmayacağına söz verdi.

Öyle de yaptı.

Ancak diğer karşılaşmaları için uzun bir zaman geçmesi gerekiyordu. On bir ay gibi bir zaman.

Aslında onu hemen tanıdı. Yürüyüşünden.

Saçlarını kısa kesmişti ve bunun ona çok yakıştığına emindi. Yüzünü daha görmemişti ama görmek istiyordu. Sesini duymak, onunla konuşmak, elini tutmak... Hiç tanımadığı birini mi seviyordu?! Bir sapık mıydı? Otobüs durağına gelince yan yana durdular. Bu kadar yakınında olduğuna inanamıyordu. Keşke onunla konuşacak cesareti olsaydı. Ama yoktu. İnsanlarla konuşmakta sıkıntı çeken biri değildi. Ama söz konusu siyah bey olunca korkuyordu, onun olmayan birini kaybetmekten.

Farklı Hayatlar [Tek Bölümlük Hikayeler]Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ