~MAÇ~

4K 198 6
                                    

~Deniz~

Eylül'ün öpücüğünden sonra bu maçı kaybetmem imkansız. Çünkü şans öpücüğümü fazlasıyla almıştım. Şimdi tribünlerde oturuyor. Ona bakıp elimi dudaklarıma götürüp öpücük yolladım. O da gülümsedi. Maç başladı. Karşı taraf çok zorluyor ama kazanacağız. İnanıyorum. Maç ara verdiğinde 23-28 öndeydik. Maçın ikinci yarısı başladığında Eylül'e baktım, bana gülümseyerek bakıyordu. Bende gülümsedim ve maça odaklandım. Maçın bitmesine son iki dakika kala puan tablosu 32-30'du. 2 sayı gerideydik. Top benim elime geçince önce Eylül'e baktım. Heyecanla topu atmamı bekliyordu.Sonra bakışlarımı topa çevirdim. Bu sayıyı kesinlikle atmam gerekiyordu. Topu attım ve gözlerimi kapattım. Çığlıklar ve alkış sesleri yükselince gözlerimi açtım. İnanmıyorum,basket olmuş! Eylül koşarak sahaya geldi. Onu kucağıma alıp döndürmeye başladım.Bir süre döndürdükten sonra yere indirdim. Kulağıma"Bu maçı kazanacağını biliyordum."dedi ve yanağıma kocaman bir öpücük bıraktı. Kollarını boynuma doladığında ellerimi ince beline sardım.

~Eylül~

Deniz son sayıyı atarken çok heyecanlandım. Ve attığında sevinçten havalara uçtum. Hemen sahaya inip Deniz'e doğru koştum. Beni kucağına alıp döndürmeye başladı. Bir süre döndürdükten sonra yere indirdi. Bende kulağına"Bu maçı kazanacağını biliyordum."dedim.Ve yanağına kocaman bir öpücük bıraktım. Çok terlemişti ve hasta olmasını istemiyordum.
-Deniz çok terlemişsin,hasta olacaksın.Hadi git üstünü değiştir ben seni kantinde bekliyorum.
-Tamam prenses on dakikaya ordayım.
O soyunma giderken bende kantine doğru yürümeye başladım.Yolda giderken Efe'yi gördüm.Deniz'den sonraki kankam.Her ne kadar Deniz'i kankam olarak görmesemde o beni öyle görüyor.

-Pişt yakışıklı

-Ooo güzellik naber ya hiç görüşemedik.

-Efe ya abartma daha dün beraberdik.

-Eee nereye gidiyorsun bakalım?

-Kantine.Deniz gelicek onu beklicem.Sen de gelsene?

-Zaten gel demesende gelicektim bebeğim.

-Öküz

-Bende seni seviyorum canım bende seni.

Efe kolunu omzuma attı ve kantinde her zaman ki yerimize kurulduk.Sonra Efe telefonunu çıkarıp "selfie çekinelim bebek hadi"diyince beraber saçma sapan pozlar verdik.Tekrar fotoğraf çekinecekken Deniz gelip kafasını omzuma koydu ve ben tam ona şaşkın şaşkın bakarken Efe fotoğrafımızı çekti.Gerçekten komik bir foto oldu.Efe dil çıkarmış,Deniz şebeklik yapış ve bende Deniz'e şaşkın şaşkın bakmışım.İkiside bana gülerken sinirlenip trip atmaya başladım.Onların olduğu tarafa arkamı dönüp "hııh" diye ses çıkardım.Deniz gönlümü almaya çalıştı.

-Eylül'üm,meleğim,prensesim,güzelim,küsme bana ya özür dilerim.Çok çok çok özür dilerim.

-Gülmeden önce düşünseydin Deniz'ciğim.Artık çok geç!!

-Ama sen bana küsemessinkiiii.

dedi sondaki "i" leri uzatarak.

-Hıh!! Sen öyle san.Gör bak nasıl küsüyorum.

Bu sefer Efe konuşmaya başladı.

-Ya ama suçlu ben değilim ki! Biz ne güzel fotoğraf çekiniyoduk ama Deniz gelip bozdu.

Efe kendini suçsuz gösterip işin içinden sıyrılmaya çalışıyor ama ben yer miyim tabiki yemem.

-Haklısın aslında.

Deniz şaşırdı.Kıyamam sana yaa.Ama kolay affetmicem seni bu sefer.

-Neee??

Efe çaktırmadan gülmeye başladı.Kurtuldum sanıyo zavallım.

-Ama Efe'ciğim fotoğrafa tek gülen Deniz değildi.deyip göz kırptım.

Efe'ye azcık kapak mı oldu ne? :)

Ya sen nasıl arkadaşsın boyle diyorsunuz galiba.Yani ben böyleyim sevsem bile beni sinir ettiklerinde böyle olabiliyorum.

Sonra yanlarından ayrılarak sınıfa girdim.Çok geçmeden Denizle Efe yanımda bittiler.

-Özür dileriz.dediler aynı anda.

-Özrünüz kabul edilmedi beyler.

İkiside ofladı.

Arkadaşlar bunu devamı gelicek sizi çok beklettiğim için paylaşıyorum.Lütfen kusuruma bakmayın.

Çocukluk AşkımWhere stories live. Discover now