rain

Otuz

Rüya : Şimdi bana hesap ver

Rüya : Alper ile ne ara tanıştınız

Rüya : Ve bizi ne ara öğrendi

Göktuğ : Biz demek ne güzel yakıştı sana

Rüya : İki dakika ciddi ol ya qşmxşaöxmafö

Göktuğ : Çok olmadı iki haftadır falan tanışıyoruz. Yaman'ı tanıyormuş biz de ordan tanıştık. Sıcak geldi ve dememin bir mahsur yaratacağını düşünmedim. Dedim seni sevdiğimi.

Göktuğ : Düşündüğüm gibi de oldu.

Göktuğ : Saçma sapan "Sen kimsin de benim kardeşimi seversin lan?" triplerine girmedi.

Göktuğ : Anlattım böyle böyle, o da anlayış gösterdi falan filan

Rüya : He Alper öyledir

Göktuğ : O değil de senin hırkan artık benim oldu onu alamazsın şcmaşcmşamc

Rüya : Yaa qşxöşamxlamf

Rüya : Senin ceketinde artık benim

Göktuğ : O ceket baya pahalı yalnız iyi bak ona

Rüya : Gerizekalığaöxiaöxçamcşsmpg

Açılan kapıyla kafamı kaldırdığımda Alper'i gördüm. İçeri girip yatağıma oturdu ve saçlarını karıştırdı.

"Ekmek mi aldıracaksın yine?"

Gülüp başını iki yana salladı. "Hayır. Ama seni markete yollayacağım Bücürük."

"Ya hayır ya,"

"Dur kız. Şey diyeceğim, hazır annemler evde değilken git bir şeyler al da film izleyerek yiyelim. Seninle vakit geçirmeyi özlemişim."

Önce tek kaşımı kaldırıp ona sorgular gibi baksam da sonra gülüp "Tamam." dedim. "Ama parası senden."

Eşofmanın cebinden uzattığı kağıt parayı alıp birkaç saat önce çıkarıp kapımın arkasına astığım Göktuğ'un ceketini giyindim. Göktuğ'a ona sonra yazacağımı bildiren bir mesaj atıp hızlıca evden çıktım. Markete gidip parayı sömürdükten sonra eve tekrar dönüp aldıklarımı mutfağa koydum.

"Alper! Orada yatacağına gel şuraya da aldıklarımı tabağa falan koymaya yardımcı ol!"

Üstündeki beyaz tişörtü düzelterek mutfağa girdi ve içecekleri bardağa koymaya başladı. Ben de cipsleri hallettim ve oturma odasına yöneldik. Elimdekileri koltuğun önündeki masaya bırakıp Alper'e döndüm.

"Annemler kaçta gelecek?"

"Filmimizi bölecek kadar erken gelmezler. Annem o düğün bitmeden imkanı yok gelmez."

Kuzenimin oğlu evleniyordu ve annem elinden geldiğince süslenerek gitmişti o düğüne. Babamda onunla gidince ev bize kalmıştı. Alper daha önceden belirlemiş olduğu filmi açıp koltuğa yerleşti. Ben de yanına oturdum ve izlemeye başladık.

Film bittiğinde yağlı elimin tersiyle burnumu kaşıdım. Alper bana doğru döndü ve söylenmeye başladı. "Şu kız, çok salaktı. Nasıl o herife gitti aklım almıyor. Seni zaten seven, koruyan bir çocuk var, sen niye seni daha önceden üzmüş olana gidiyorsun?"

"O kadar haklısın ki. O kız tam bir salaktı. 'Bon sono hop sovoyordom.' Ulan madem seviyordun niye bıraktın kızı, değil mi?"

"Evet, kesinlikle." Sonra siniri geçip birden gülümsedi. "Seninle film izlemek ve sonra dedikodusunu yapmak çok sarıyor biliyor musun?"

Sonra yağlı elini umursamadan beni kolunun altına alıp arkasına yaslandı. Eliyle yanağımı sıkmaya başladı.

"Yağlı elini benim yüzüme mi sürüyorsun? İğrençsin."

"Evet, tamda onu yapıyorum. E ama ne yapayım. Şu tipe bak çok özlemişim. Hiç yüzüme baktığın yok. Zaten şimdi sevgilinde var. Hiç bakmazsın."

İnanamaz gibi yüzüne baktım. "Sen ciddi misin?"

"Yoo," diyip güldü. "Sevgilinin olması hiçbir şeyi değiştirmez. Şu tipe bak. Bücürük!" Ellerini yüzümden çekip tekrar geri yaslandı.

"Hadi kalk ellerimizi yıkayalım. Fazla iğrenciz."

Beni onaylayıp ayağa kalktı ve banyoya yöneldi. Peşinden girip ellerimi yıkamaya başladığımda köpüklü ellerini yanağıma sürdü.

"Alper n'apıyorsun?"

Omuz silkerek "Az önce pislettiğim yeri temizliyorum." dedi.

Güldüm ve bitirmesini beklemeye başladım. Bitirdiğinde yüzümü kuruladım. Banyodan çıktığımızda gülerek odayı toparlamaya döndük. Alper sürekli espri yapıp beni güldürürken onunla uzun zamandır pek vakit geçirmediğimi farkettim. Bu beni biraz üzse de şuan mutluydum.

–––

Bu hikayeye o kadar alıştım ki bitmesin istiyorum. Ama bir şekilde yaklaşıyor. Bende anonim ortaya çıkmasını umursamadan bölümler atıyorum ve sonucunda böyle bölümler ortaya çıkıyor. Ee napabilirim ki? qilxğaödşaöcsöf