Günlerden salı günü idi.Hava aydınlık,kuşlar cıvıl cıvıl ötüyordu.Öğrenciler sabahleyin okullarına gidiyor öğlenleyin ise çıkıyorlardı.Bazı öğrenciler okuldan sonra dershanelerine giderler.İşte Murat da bu öğrencilerden biriydi.Sabah okuluna gider , öğlen olduğunda ise okuldan çıkar dershanesine giderdi.Murat'ın gittiği dershane sıradan dershanelerden değildi.Sınav ile girilebilen,sadece zekilerin olduğu bir dershaneydi.Öğretmenler orda çok katı ama çok iyi kalplirermiş.Murat bu dershaneye ailesinin isteği ile zorla gönderilirmiş.Şimdi Murat'ı tanıyalım.Murat uzun saçlı,gözlüklü,orta boylu ortaokul yedinci sınıfa giden bir çocukmuş.Murat okuldan yeni gelmişti,çok yorgundu ama dershanesine gitmeye mecburdu.Ayrıca onu çok üzen bir olay daha vardı.Sosyal öğretmenleri Eyüp Bey askere gitmişti.İsteksizce dershanesinin yolunu tuttu.Ders sosyal dersiydi.Tam herkes ders boş diye sevinmeye başlarken yeni sosyal hocaları içeri girdi.Hoca görünüş olarak kısa boylu,sakallı,gözlüklü,kısa saçlı bir adamdı.Hoca kendini tanıtmaya başladı.Hocanın adı Nihat'imiş.Murat'ın bir şey dikkatini çekmiş.Nihat hoca sürekli gülümsüyormuş!Bu sanırım Murat için bir ilkti.İlk defa bir Hocanın dersi boyunca gülümsediğini görüyordu.Ertesi gün sosyal dersi zamanı geldiğinde Nihat Bey içeri girdi.İnanmayacaksınız ama Nihat Hoca Selamünaleykum diyerek içeri girdi.Bu davranışı nir din öğretmeni bile yapmazken bir sosyal öğretmeni yaptı.Murat şaşkınlığını gizlemeye çalıştı ama arkadaşlarının zaten ona bakacak zamanları yoktu çünkü hocayı takmadan kendi aralarında konuşmaya devam ettiler.Murat, Nihat Bey'in kızmadığını görünce hocanın ters tarafından kalktığını düşünmüş.Nihat Bey hiç güleryüzlü halini bozmadan çocuklara "sevgili talebelerim lütfen yerinize geçiniz" dedi.Artık tek nihat değil bütün öğrencilerin ağzı açık kalmış .Nihat Bey hiç istifini bozmadan oturabilirsiniz dedi.Artık ders işlemeleri gerekti.Herkes kitaplarını açtı,nihat hoca eline bir tahta kalemi alıp tahtanın başına geçmiş ve en başa arapçadaki B harfini yazmış.öğrenciler yine şaşırmıştır,hocanın sıkıntılı olduğunu düşünmeye başlamışlardır.Murat Nihat Bey'e "hocam bu kelimenin anlamı nedir?"diye sordu.Nihat Bey(Sosyal Öğretmeni)"o kelime bismillahirrahmanirrahim'i temsil eder " demiş.İşin garip yanı sınıftakiler ne kadar yaramazlık yapsa da Nihat Bey hiç ama hiç yüzündeki gülümsemeyi eksitmemiştir.Murat ders bitiminde Nihat Bey'in yanına gidip nasıl bu kadar güleryüzlü,tatlıdilli olabiliyorsunuz? diye sormuş.Nihat Bey hepsinin cevabının Peygamber efendimiz hz.muhammet(s.a.v)'in hadislerinde olduğunu açıklamış.Murat Nihat Bey'e verdiği cevabı anlamadığını söyleyince Nihat Bey ikindi vakti namazı kılmak için camiye gideceğim ister isen benim ile gelebilirsin.Her hayırlı şey Allah'ın huzurunda gerçekleştiğini söylemiş.Murat Nihat Bey'in verdiği teklifi kabul etmiş.Murat ikindi vakti camiye gider iken nihat hocayı iki serseri adam ile konuşurken görmüş.Tam o sırada nihat hoca arkasına bakıp Murat'ı yanına çağırmış.Murat iki adamdan tedirginlik sezmiş.Murat Nihat Bey'e bakarken Nihat Bey bu iki adamı yolda sigara içerken görmüş.Yine allahın selamı ve bereketi üzerine olsun anlamına gelen selamunaleykumdemiş.Bu iki adam da ilk başta şaşırarak ve aleykümesselam demiş.Nihat hoca onlara sigaranın nasıl bir şey olduğunu ,insanların kendilerine zarar vermelerinin günah olduğunu anlatmış. Nihat Bey bunları Murat'a anlatırken iki adamdan biri söz isteyip konuşmaya başladı.Nihat Bey'in güler yüzü ve insanların içini okşuyan sesiyle sigaranın nasıl bir kötülük olduğunu anlatmış.İki adam sonra nihat hocadan helallik isteyip yolunu ayırmış.Saatine bakıp İkindiye on beş dakika sonra ikindinin kılınacağını anladığında Murat'a abdesti olup olmadığını sormuş
