1⭐

214 31 21
                                    

Taşrada yaşayan her gencin hayalidir bir gün Seul'de yaşamak. Bu hayalle büyüyen başka biride bendim.

Ve ben bu hayali 18 yaşımda Seul Üniversitesini kazandığımda elde ettim.

Kimlik numaramı yazarken parmaklarım titriyordu. Annemle babam ümit dolu gözlerle ekrana bakarken bir yandan da dik durmaya çalışarak beni sonuç ne olursa olsun destekleyeceklerini göstermek uğruna büyük bir savaş veriyorlardı. "Sakin ol bebeğim. Olmasa da dünyanın sonu değil ya yeniden denersin." Dedi annem. Bir yandan da omuzlarımı okşayıp beni rahatlatmaya çalışıyordu.

Aradan babamın gülümsemesini duydum sonra. Halen daha sayfanın yenilenmesini bekliyorduk. Aynı anda yüklenme olduğu için geç açılıyordu tahminimce. "Seneye bir daha denersin güzelim." Her zaman ki gibi "güzelim" kelimesini kondurmuştu cümlesinin sonuna. Gözlerimi devirip elimin altında ki fareyi sıkıp yandan babama baktım. "Yahu erkeğim ben baba. Nerdeyse üniversiteye gideceğim bana halen daha şöyle seslenmeyi kesmedin." Yakınmam üzerine annemle birlikte küçük bir kahkaha attılar.

Babamla annem cinsiyetimin hep kız olacağını ümit etmişler. Nedense küçük bir kız çocukları olsun istiyorlarmış. Doktor bir erkek çocukları olacağını söylediğinde yıkılmamışlar belki ama bir buruklukta yaşamışlar. Bunu her zaman inkar etselerde ne zaman bu konu açılsa gözlerinden geçenler geçmişin habercisi oluyor benim için.

Sebep bu ki beni küçük bir kız çocuğu gibi yetiştirdiler. Çocukken, diğer erkek çocukları gibi arabalarla değil barbie bebeklerle oynardım ben. Erkek çocuğu olduğumun farkına varmam ise ergenlik döneminde olmuştu diyebilirim. İlkkez o zaman erkek olduğumu hissetmiştim.

Utanç verici bir anı olsada beni ben yapan şeylerden biriydi.

Beni neyin etkilediğini hatırlamıyorum ama penisim ilk kalktığında ağlayarak anneme seslenmiştim. "Yardım et anne çok acıyor" dediğimi hatırlıyorum anneme. Ağlayarak hemde. Annem, beni o halde gördüğünde utanarak yüzünü kapatıp odadan çıkmış ardından babamı göndermişti.

Gerçek bir erkek olduğumu o zaman fark edip beni bir kız çocuğu gibi büyütmekten vazgeçmişlerdi. Kızsı kıyafetlerime ve barbie bebeklerime o günden sonra veda etmiştim.

Ama geçmişin bana bıraktığı en büyük şey hiç şüphesiz ilgi duyduğum cinsiyetin kadın değil erkek cinsiyeti olması idi. Hadi ama 12 yaşına kadar sizde bir kız çocuğu gibi yetiştirilseydiniz, sizde tercihlerinizde bir sapma yaşardız ve aileniz bunu normal karşılamak zorunda kalırdı.

"Amanın açıldı galiba." Annemin heyecanlı çıkan sesini duyduğum vakit bilgisayarın kamerasına diktiğim gözlerimi aşağı indirip tekrar ekrana çevirdim. "İ-inanmıyorum." Şaşkınlıkla gözlerimi kapatıp tekrar açtım. "B-bu gerçek olamaz aman tanrım." Oradaydı hiçbir yere gitmemişti. Karşımda koskocaman bir yazı ile 'Seul Üniversite'si Kore Edebiyatı bölümünü kazandınız' yazısı vardı.

"Aman Tanrım. Aman Tanrım." Ayağı kalkıp önce anneme ardından babama sarıldım. İkisinin de gözlerinde nemli bir gurur vardı. Hatta babamın alttan alttan, gözlerini tişörtünün eteğine sildiğine bile şahit olmuştum. "Seninle gurur duyuyorum güzelim."

"Baba ya." Gülümseyerek tekrar sarıldım babama. Yüzümde mutlu ve şımarık bir ifade vardı. Annem de ikimize birden sarılıp saçlarıma bir öpücük kondurduğunda kalp atışlarımı duymamak mümkün değildi. Onları seviyordum.

Onları çok seviyordum. İyi ki onlara sahiptim ve onların çocuğuydum. "Ne yapacağız biz sensiz şimdi?" Bu kez annemin gözyaşları gerçek anlamda dökülmeye başladığında, babamın göğsünde ki kafamı kaldırıp halen daha sırtıma sarılı duran anneme döndüm. "Çok uzağa gitmiyorum ki birtanem 2 saatcik yol var aramızda. Çıkar çıkar gelirim merak etme." Başını göğsüme yaslayıp saçlarının arasına öpücükler kondurdu. Gözyaşlarını silip göğsüme doğru gülümsedi. "Özür dilerim bebeğim. Sakın hevesin kırılmasın. Bizler senin anne babanız. Büyüyüp yuvadan uçtuğunu görmek heyecanlandırıyor bizi sadece." Göğsümde ki başını kaldırıp gözlerimden ne ara aktığını anlamadığım gözyaşlarımı sildi. "Seni çok seviyoruz unutma."

S*KYİM Dünyayı Yaşasın Jüpiter(KookTae)                Where stories live. Discover now