art ' yoonkook ✓

aşk mıydı oyun olan?

Profesör Min:

Jungkook, günaydın

Bugün bir toplantım çıktı ve projene bakamayacağım

Üzgünüm

Jeon Jungkook:

Anladım Bay Min

Kahve ister misiniz?

Profesör Min:

Ah, buna mutlu olurum

Jeon Jungkook:

Mutlu olmanız hoşuma gider

Hemen getiriyorum

●

Jungkook mesajı attıktan sonra kütüphanedeki eşyalarını topladı ve kafeteryaya giriş yaptı. Yoongi'yi görmeden geçirdiği günleri günden saymıyordu.

Onun en sevdiği kahveyi ve kurabiyeyi aldıktan sonra onun ofisine çıktı. Dışarıdan her ne kadar sert biri gibi görünse de cidden yumuşak biriydi Yoongi. Jungkook, onun bu yanını görene kadar 5 yılını harcamıştı fakat pişman değildi.

Kapıyı tıklattıktan sonra içeri yavaşça girdi. Yoongi onun gözlerindeki parıltıları görebiliyordu ve... Bu hoşuna gidiyordu. Jungkook ona cidden değer veriyordu ve içinden bu çocuğun çabalarına karşılık vermek geliyordu.

"Merhaba Bay Min. Yoğunsanız ben çıkayım?" Jungkook kahvenin yanına kurabiyeyi bırakmayı da unutmadı. "Yoğunum ama kal. Yani istersen kalabilirsin tabii, işin yoksa." Jungkook bu teklifi geri çevirecek değildi, onu bir şeylerle uğraşırken izlemek cidden zevkliydi.

"İşim yok. Kalabilirim." Yoongi kahvenin yanındaki kurabiyeyi farkedip gülümsedi. "Kurabiye Canavarından kurabiye ha? Bunu sevdim." Parlayan gözlerini Jungkook'un üstüne dikti ve bir kez daha yaşadığını hissetti genç olan.

"Bir teşekkür gibi düşünün." Yoongi, Jungkook'un bu ince hareketine mest oldu.

"Öyle yapacağıma emin olabilirsin Jeon." Kahveden bir yudum aldı ve genç çocukla konuşmaya karar verdi. "Nasıl gidiyor hayat? Okuldan mezun olmaya karar verdin mi mesela?" Jungkook'un göz devirmemesindeki tek sebep Yoongi'ye olan sevgisiydi.

"Bay Min. Yıllardır biliyorsunuz bunu istemediğimi. Neden hâlâ sorguluyorsunuz?" Yoongi bilmişçe gülümsedi. "Bildiğim başka şeyler de var Jungkook. Her neyse, konumuz bu değil. Ben senin yerinde olsam, akademide kalırdım sınıfta kalmak yerine."

Jungkook onun tüm bu olanları bir oyun gibi gördüğünü tahmin edebiliyordu. Genç çocuğun sevgisi yerine daima oyunlara odaklıyordu çünkü kendini.

"Bu yıl bitiririm Bay Min, merak etmeyin. Ah, saat ilerlemiş. Toplantınız yaklaşmıştır ben de odama gitmeliyim. İyi günler."

Min Yoongi'nin bir şey daha söyleyip kalbini kırmasına izin vermeden çıktı odadan.

Yoongi ise omuz silkip, oyunun bir sonraki hamlesini bekledi.

●