6.Bölüm

12.1K 974 71
                                    

6.BÖLÜM
Gecenin karanlığında, ışıltılı bir caddenin göbeğinde birbirlerine bakan üç insan Bermuda üçgenine takılmış gibiydiler. İslem bu emrivaki ile ne yapacağını düşünürken Asaf başını alıp gitmek istiyordu ama Melisa İrem oldukça ısrarcıydı.

"Hadi hayatım, sen seversin böyle jestleri." demesiyle İslem kaşlarını çattı. İçinden bir kadın sevgilisini nasıl başka bir kadınla gönderir diye düşünüyordu. Şahsen İslem olsa yolunu değiştirir yine de başka bir kadınla göndermezdi.

Asaf "Tamam, ben bırakırım!" dediğinde Melisa İrem'in aracı geldi. Vale başıyla selam vererek çekildiğinde Melisa İrem arabaya binmeden "Gidiyorum diye kızı yolda bırakma!" diyerek göz kırptı ve lüks otomobilinin egzozundan çıkan ses havaya karışırken o da trafiğe karışarak uzaklaştı.

İslem "Ben giderim, ev şurası biraz yürürüm!" dediğinde Asaf elinde olmadan baştan aşağı süzdü onu.

Asaf "Bu kılıkta ve bu saatte mi? Sen bilirsin!" dedi ve henüz gelmiş olan arabasına bindi ama gitmedi. Camı açarak "Gelmiyor musun?" diye sordu. İslem, zahmet olacak ama madem yolunuzun üstü dedi ve içi kokpite benzeyen arabaya bindi. Arabayı incelerken etkilendiğini belli etmek istemiyordu. Önceden büyük arabalara binen Asaf şimdilerde iki kişilik uçağa benzeyen arabalara biner olmuştu. İslem belki de bir araba almanın vakti gelmiştir diye düşünüyordu ama süremedikten sonra bir anlamı olur muydu bilmiyordu.

"Beğendin mi?" diye soran Asaf'ın bakışları, küçümseyici ve bunun gibi daha fazlasını kaybettin diyen cinstendi, "Evet beğendim, resim çekmek için süper bir fon!" diyerek konuyu çarpıdan İslem çantasından hızlıca telefonunu çıkarttı. Asaf "Arabamın camından dışarı, o sonradan çıkmalarını çıkartmayacaksın değil mi?" diye sorarken biraz önceki ifadesi yerini endişeye bırakmıştı.

İslem "İstersem çıkartırım ama o pozu daha yeni verdim." diyerek önündeki göstergeye doğru ayaklarını çapraz yaparak uzattı.

"Bana kalırsa ayaklarını oradan çek, boncukların çizecek oraları." diyerek ondan tarafa baktığında zaten kısa olan eteğinin biraz daha yukarı çekilmiş olması ve ona Asaf'ın gözlerinin kayması kesinlikle Asaf'ın suçu değildi. İslem resim çekmekle uğraşırken Asaf sessizce başını yola çevirdi ve bu durumdan rahatsız olarak susmayı tercih etti.

İslem "Tamam, işte bu kadardı," diyerek ayaklarını indirdikten sonra "İleride bir dürümcü olacaktı, durabilir misiniz Asaf Bey?" dedi.

"Bu saatte mi?"

"Henüz akşam yemeği yemedim, hem saatte ne var?"

"Hiç!" diyerek kısa kesti ve biraz ilerideki dürümcünün önünde durdu.

"Ev buradan beş dakika dilerseniz gidebilirsiniz Asaf Bey!" derken kimseyi yol ortasında bırakmayacağından emin indi aşağıya. Daha sonra araba birkaç manevrayla yolun kenarına sabitlendi. İslem o an gerçekten gittiğini düşünerek hayıflansa da arkasına bakmadı. Asaf İslem'in yanına doğru ilerlerken biraz ilerisinde duran adamların İslem'e bakarak konuştuklarını fark etti.

"Abi kızı görüyor musun?"

"Görüyorum, kız sadece bacak yemin ederim!"

Sözlere aldırış etmeden birkaç adımda İslem'in yanına geldi. Bir sipariş de kendisi için istedi ve yanında beklemeye başladı. Adamlar hâlâ konuşmalarını sürdürüyorlardı. Uygunsuz konuşmalarının ardından yüksek sesle iç geçirdiler. Asaf o tarafa baktığında iç geçiren adamlar gözlerini kırpmadan İslem'in bacaklarına bakıyordu. Son olarak bacaklarına da laf attıklarında, Asaf kendi hâlinde dürüm bekleyen İslem'i kolundan çekerek "Yürü başımı belaya sokma benim!" dedi ve arabaya oturtana kadar kolundan tutarak çekti. İslem'in oturmasıyla Asaf adamlara doğru birkaç adım atarak oturdukları masaya geldi ve "Lan, adi herifler! Bir kadın rahat rahat istediği gibi dışarı çıkamayacak mı? Sizin gibiler yüzünden ortalıkta adam kalmadı." demesiyle adamlar kalkacak oldu ama izin vermeyip devam etti.

Yeniden SevebilirimWhere stories live. Discover now