Bölüm 14 (Hayat Filmlerdeki Gibi Değildir)

10.8K 901 153
                                    

(Bölüm 14 - Hayat Filmlerdeki Gibi Değildir, Hayat Bir Komedi Filmi Asla Değildir Ve Onun İçin Replik Üretemezsin.)

Egemen

"Neredesin lan sen?" Kulağıma varan kızgın ses tonu ile boştaki elim sırtımdaki çantanın kulpunu kavramıştı.

"Eve geliyorum abi. Geldim sayılır zaten." Ne kadar soğukkanlı konuşursam konuşayım tedirginliğim ses tonumdan akıyordu. Telefonun diğer ucundaki sesin yargılayıcı tavrı beni çok germişti.

"Hızlı gel." Ağzımı açıp onu onaylamak için cevap vereceğim sırada telefon çoktan yüzüme kapanmıştı. Kulağımdan indirdiğim telefonu cebime atarken terleyen elimi pantolonuma sürttüm ve hızlıca yürümeye başladım.

Ev ile okul arasındaki o kısa mesafenin bana saatlerce sürmüş gibi gelmesi bir yana, bunun evde beni neyin beklediğini bilmiyor olmamın bir getirisi olduğunun farkındaydım. Önümdeki çelik kapıya bakıp derin bir iç çekip elimi zile doğru uzattım. Kulaklarıma dolan zil sesi ile içeriden gelen sesleri dinlemeye başladım.

"Geç içeriye." Abim kapıyı açıp geriye doğru çekildiğinde içeriye geçmeme müsade etmişti. Küçüklüğümden beri abimi ne kadar seversem, ona bir o kadar da saygı ve korku besliyordum. Arkama bakmadan odamıza doğru yürürken abimin mutfaktan çıkan anneme bir şeyler söylediğini duyuyordum.

"Anne sen karışma. Duydun mu beni?"

"Ama-"

"Aması yok!" Daha fazla aralarındaki diyaloğu duymamak için odaya girip çantamı bir köşeye fırlattım ve gergince odayı izlemeye başladım. Az çok tahmin edebiliyordum ne olacağını. Ama yine de ne olup biteceğini kestiremiyordum. Bir süre sonra odaya giren beden ile nefes alış verişlerimin bile durduğunu sanmıştım. Kapıyı kilitledi ve her attığı kilit sesinin beynimde yankılanması ile oturduğum yere daha da sindiğimi kestirebiliyorum. Arkası hala bana dönükken kapıya kafasını yaslayıp derince iç çekti.

"Duydukların yalan dersen, inanacağım." dedi yüzünü bana çevirirken. Kaşlarımı çattım ve gözlerine baktım.

"Ne duydun?" dedim emin olmak için. Cevap vermeden karşıdaki yatağa yürüyüp otururken gözlerini benden kaçırıyordu bu kez.

"Senin-" dedi duraksayarak. Belli ki söylemekten bile utanıyordu. "Benim bir ibne olduğumu mu?" dedim kafamı dik tutarak. Cesaretime şaşırmış olacak ki, kaşlarını kaldırıp hafifçe dalga geçer gibi gülümsedi.

"Ha biliyorsun yani saçma dedikoduları." dedi beni nasıl kırdığını bilmeden.

"Kim söyledi sana bunu?" dedim elimden geldiği kadar bilgi almaya çalışırken.

"Amcam." dedi hemen.

"Bora'nın babası olan amcam mı?" Kafasını salladığında hafif rahatlamış bir havası vardı. Oysa daha yalanlamamıştım bile. Çok umutlandırmak istemedim.

"Doğru söylemiş." Açıkçası Bora'nın bile bu kadar düşeceğini sanmıyordum. Amcam ile babam kavgalı olduğundan bu yana bir kez bile yan yana gelmezken, sırf babamı kendince rezil etmek için eline geçen bu fırsatı kaçırmaması ve hemen yetiştirmesi onlardan bile beklenecek bir davranış değildi.

Abimin donan bakışlarını ve solan yüzünü saniye saniye izlemek bana nasıl bir acı veriyorsa, aynı oranda da rahatlamama yardımcı oluyordu. İlk kez bir aile üyeme bunu açıkça itiraf ettiğimin henüz farkına varıyordum.

"Babamın yüzünü yere eğdin!" dedi şaşırtıcı derece sakin ses tonuyla.

"Babamın yüzünü ben yere eğmedim."

"Rezil ettin bizi." Beni duyduğunu sanmıyordum. Gerçi o ana kadar benim kendimi savunmama fırsat vereceklerini de sanmıyordum.

"Ben bir şey yapmadım." Kelimelerimin üstüne basa basa inatla söylendiğimde kendine gelmiş gibi yüzüme bakmıştı.

"Seni öldürürüm."

"Yapar mısın bunu?" Bu kadar cesur olmamı beklemiyor gibi bir hali vardı. Ayağa kalktı, yanıma doğru gelirken gerilsem de belli etmemeye çalıştım. Tam önümde durduğunda kapıdan gelen sesler ile odak noktamı kaybetmiştim. Bu sırada yüzümde hissettiğim acı ile ağzımdan yüksek bir inleme kaçırmıştım ki annemin seslerini duymaya başladım. Boğuk bir şekilde gelen yalvarışlar, o gece için ve hatta tamamiyle o evde duyduğum son sesti.

"Üzgünüm anne." diyebildim fısıldayarak. Benden sonra en çok zarar görenin o olacağını bildiğim içindi bu. Ellerimi kendime siper ederken sadece bu evden çıkmak için elimden geleni yapmaya çalışmıştım.

****

Bu hikaye bir dram hikayesi değil merak etmeyin. Sadece bir iki bölüm komedi olmaması gerek. Şimdii size kısa bir öneride bulunacağım. Sevgili arkadaşım iamcotard 'ın boy×boy hikayesi olan Stendhal Sendoromu'na bir bakın derim.

Erkekler de Ağlar • boy×boyWhere stories live. Discover now