"Ya bizsinizdir, ya da hiçsinizdir!"

5.8K 527 388
                                    

Lorde - Glore and Gore

"Ya bizsinizdir, ya da hiçsinizdir!"

Sesler geliyordu: insan konuşmaları, fısıltılar, bağırışlar. Birisinin onu dürttüğünü hissetti ama başına giren şiddetli ağrıdan dolayı gözlerini açmak istemiyordu fakat bu uzun sürmeyecekti. Bütün o gürültünün, uğultunun arasından tanıdık sesi işitebildi ama net değildi. Gözlerini açmalıydı, açmak zorundaydı.

"Taehyung!"

Gerçekten de birisi onu durmadan dürtüyordu, hem de seslenerek yapıyordu bunu. Gözlerini yavaşça açmayı denedi. İlk önce bulanık gördü, gelen ışık hemen gözünü kapamasını sağladı. Başı o kadar şiddetli ağrıyordu ki başını kesmek istedi. Sağ elini başına attı ve bu sefer gözlerini açabildi. Bulanıklık yavaşça kaybolduğunda, gözünü birkaç dakika kırpıp açmak zorunda kalmıştı, ona eğilmiş tanıdık yüzü gördü.

Namjoon.

Gözlerini açtığını gören çocuk sevinçle bağırdı.

"Tanrım, Taehyung! O kadar sevindim ki uyanmana!"

Taehyung, dik oturur bir pozisyona zorlukla geçti. Arkasında bir duvar olmasaydı büyük ihtimalle o şekilde oturamayacaktı bile. Bir eli hala başındayken etrafa bakmaya başladı. Kocaman bir depo gibi yerdelerdi. Depodan tek farkı ortalıkta mal yoktu ve ortada kocaman yüksek bir kürsü vardı. Şimdi ise konferans salonuna benzetiyordu. Baş ağrısından ne düşüneceğini bilemedi.

Ortalama 500 kişi sığacak kadar yapılmıştı burası. Zaten şu an da neredeyse boş yer yoktu. Taehyung uzanacak yer bulduğu için şanslıydı fakat buraya nasıl gelmişti? Namjoon da burada olduğuna göre bu insanların hepsi kendileri gibi kaçırılan kişiler miydi?

"Namjoon neden herkes burada? Neler oluyor?"

Yüzünü buruşturarak sorduğu soruya Namjoon kaşlarını çatarak cevap verdi. "Hepimizi birden buraya topladılar. Nedenini bilmiyoruz. Bir konuşma yapılacak diye fısıldaşmalar duydum ama doğru mu, emin değilim."

Genç omega iç çekti. Henüz birkaç gündür tanıdığı arkadaşını gördüğüne sevinmişti. "Sana o gün ne oldu? Ben kan kaybından bayıldıktan sonra..."

"Sana bir şey söyleyeceğim." dedi Namjoon onun dediklerine cevap vermeden. Taehyung tek kaşını kaldırdı: "Ne oldu?"

"Seni kurtaran adam var ya..." diye başladı Namjoon ama çok sıkıntılı nefes alıp veriyordu. Canı çok sıkkın olduğu belliydi ve omegaya göre şu an doğru kelimeleri bulmaya çalışıyordu. Taehyung heyecanlıydı ve merak doluydu. "Neden cümlenin devamını getirmiyorsun? Getirsene artık, merak ettim."

Namjoon kafasını kaşıyarak konuşmaya devam etti: "Sana bir adamdan bahsetmiştim hatırlıyor musun, hani benim buraya düşmemi sağlayan?"

Taehyung biraz düşündü. Bu dediklerinden nereye varacağını anlamadı. "Seni dövüşte yenenden mi bahsediyorsun?" Namjoon hafif bir kızgınlıkla yanıtladı. "Yenildiğimi yüzüme vurmasan, diyorum." Taehyung, hala merak ettiği için merakın getirdiği sabırsızlıkla konuştu. "Söyle haydi."

"Tamam, tamam, sakin ol. Seni kurtaran adam benim dövüştüğüm, o saygı duyduğum adamdı. Onun oraya gelip birden kurt adama saldırdığını gördün değil mi?"

Taehyung başını yukarı aşağı salladı. Tabi ki de görmüştü.

Karşısındaki alfa konuşmaya devam etti:

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 14, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Run With Me // TaeKookWhere stories live. Discover now