Son Söz

2K 116 67
                                    

Arkadaşlarla eğlenmenin eğer alkol su olup aktıysa bir yan etkisi vardır, akşamdan kalmalık. Hermione de diğerlerinin gazına gelip aşırıya kaçtığı için sabah berbat bir baş ağrısı ve daha berbat bir mide bulantısıyla uyandı. Öyle ki gözlerini açtığında nerede ve kimin yanında olduğunu sorgulamak yerine "Susuzluktan ölüyorum," diye homurdandı. 

Severus Snape çoktan uyanmış yanında kitap okuyordu. Kızın nasıl kalkacağını az-çok tahmin ettiğinden hazırlıklıydı. Yanı başındaki su bardağını uzattı, kız suyu kana kana içerken az önce hazırladığı canlandırıcı toniği aldı bu kez eline. Ancak daha bardak boşalmadan Hermione yataktan zıplayıp etrafa bakınarak "Banyo!" diye feryat etti. Gülmesini bastıramayan adam kapıyı işaret etti, sarhoş cadı depar atarak koşsa da kapıyı arkasından kapatacak vakit bulamadan klozetin üstüne abandı. 

Kız iki büklüm öğürürken Severus elinde tonik, sakin adımlarla peşinden gitti, yanına diz çöküp saçlarını topladı, tek elle pek kolay değildi, Hermione'nin saçları en iyi gününde bile hayli kabarıktı çünkü. "Git buradan!" tıslamalarına aldırmayıp başını geriye çekti ve sıvıyı zorla içirdi. Birkaç saniyede Hermione'nin kusması durmuştu ama iksirin etki etmesi için zamana ihtiyaç vardı hala. Sabırla elini yüzünü temizleyip yatağa geri taşıdı, banyoyu da temizledikten sonra tekrar kızın yanındaki yerini aldı, kitabını okumaya devam etti. Muhtemelen deli cadı bir saat sonra tamamen ayılmış olarak uyanacaktı. 

Öyle de oldu, Hermione önce gerindi, sonra kendi yatağında olmadığını idrak etti. Arkadaşlarından ayrılınca baskına geldiğini hatırlıyordu ama sonrasından pek emin değildi. Kaçamak bir bakış atıp yanındaki adamın sakin sakin gazete karıştırdığını görünce tüm yaptığının uymak olduğuna karar verdi ama gözü yanındaki sandalyeye atılmış sutyenine ilişince paniklemeye başladı. Tabii Severus da uyandığını görmüş, vereceği tepkiyi bekliyordu yüzünde kıl oynamadan. 

Birbirlerine dik dik baktıkları birkaç saniyeden sonra sessizliği Severus bozdu. "Bu kez tamamen ayıldığını farz ediyorum."

"Evet, öyle galiba."

Yataktan çıkan adam minik bir iksir ocağında demlenen fincanı alıp kıza getirdi. Süpheli şüpheli bakan kıza "Bitki çayı," dedi, "Dün geceki halini düşünürsek epey sıvı kaybetmiş olmalısın. İksirden daha çok işe yarar."

Hermione fincanı alırken örtünün kaymamasına dikkat ediyordu. Üstünde ona ait olmayan bol bir atlet vardı ama bedeninin ne kadarını kapattığından emin değildi. Hala sesi çıkmıyordu. 

"Ne oldu Granger? Dilini kedi mi kaptı?"

"Eee, şey, ahem, teşekkkür ederim," diye geveledi kız, fincandan bir yudum alıp. Adamınsa hiç rahatsız olmuş gibi bir hali yoktu. Sanki yanında sarhoş kadınlarla güne başlamak normalmiş gibi. 

Aslında Severus müstakbel sevgilisinin kafasından geçenleri kitap gibi okuyabiliyordu ama kıvrandığını görmek hoşuna gidiyordu. İyice sinir etmek için yanına sokulup "Çayını iç," dedi, "Ardından ikinci tura şimdi döneriz yoksa kahvaltıdan sonra mı, ona karar veririz."

Hermione çaydan aldığı yudumu püskürtmemek için uğraşırken bir kısmını nefes borusuna kaçırmıştı, deli gibi öksürürken yardımcı olmaya çalışan adamı itiyor, yatak örtüsü üstünden kaymasın diye uğraşıyordu. Sonunda öksürüğü kesilince kısılmış sesiyle "İkinci tur mu? Yani biz dün gece?" diye sordu cesaretini toplayıp.

"İkinci tur derken lafın gelişi demiştim. Üçten sonra saymayı bıraktım."

Rengi atan kız giysilerine uzanıp boğuk boğuk "Banyoya gitmem lazım," derken adam kıskıvrak yakalayıverdi. 

İKSİR FACİASI - SNAMIONE - Kısa Hikaye-حيث تعيش القصص. اكتشف الآن