20.BÖLÜM

143 17 5
                                    

Sabah uyandığında hemen yataktan kalkıp duşa girdin. Sen duştan çıkıp saçını kuruturken RM de uyandı. Sana günaydın deyip o da duşa girdi. Sen saçını kuruttuktan sonra mutfağa gittin. Kahvaltı hazırlamaya başladın. Sen kahvaltıyı hazırlarken mutfağa gelen RM sessizce gelip belinden sarıldı. Sen tabi birden sarıldığı için korktun ve yanlışlıkla parmağını kestin. Kanadığını gören RM;
- hayatım gerçekten çok özür dilerim. Seni korkutmak istememiştim. Çok özür dilerim. Deyip koşarak ilk yardım kutusunu getirdi. Parmağına pansuman yapıp yara bandı taktı. Ve hala;
- çok özür dilerim. Deyip duruyordu. Sende;
- hayatım yeter artık bak önemli bişey yok gerçekten. Sen böyle deyince RM kalkıp sana sarıldı. Ve;
- bundan sonra daha dikkatli olacağım söz.
Sende ;
- hadi bakalım göreceğiz. Dedikten sonra dudaklarına bir öpücük bırakıp kahvaltıyı hazırlamaya devam ettin. Tabi bu arada RM de yardım etti. Kahvaltınızı yaparken sen;
- hayatım biz balayına ne zaman gideceğiz?
RM;
- şirkette bir kaç isim var onları halledeyim gideceğiz.
Sen;
-bugun de gidecekmisin?
Rm;
- evette ne oldu ki? Niye sordun?
Sen;
- hani benim çalışmam için başvuru yaptık ya o onaylanmışmi diye bakmaya gidecektim birlikte gidelim mi?
Diye sorcaktim.
RM;
- tamam hayatım beraber gideriz.
Dedikten sonra kahvaltınızı yapıp hemen hazırlandın. Birlikte şirkete yol aldınız.

Şirkete geldiginizde ikiniz beraber BİG HİT in odasına gittiniz. RM bir ay izin alırken sen de başvurunun onaylanıp onaylanmadigini sordun. Onaylandı cevabını aldığında sevinçten havalara uçtun. Ve sonrasında ;
- bir ay sonra çalışmaya başlasam olur mu ? Diye sordun. BİG HİT de olur dediğinde mutluluğun iki katına çıktı. RM de bir ay izin aldıktan sonra odadan çıktınız. İkiniz de çok mutluydunuz.

Şirketten çıktığınızda hemen bir lokantaya gidip yemek yediniz. Biraz dolaştıktan sonra güzel bir sahil kenarında oturdunuz. Oturduğunuz anda RM telefonuyla oynamaya başladı. Sen ;
- RM ne yapıyorsun ? Oturur oturmaz oynamaya başladın.
RM ;
- hayatım bir hafta sonrası için uçak bileti bakıyordum. Dedi. Sonrasında ;
- haa bu arada nereye gitmek istersin. Dedi.
Sende;
- ya aslında benim küçüklükten beridir MİAMİ ye gitme hayalim vardı.
Sen böyle dedikten sonra;
-rotamiz oluşturuldu.MİAMİ Ye gidiyoruz. Dedi.
Sende sevinçten RM in boyuna atladın. Ve;
- çok teşekkür ederim hayatım. Beni çok mutlu ettin. Dedin.
Bi müddet orada oturduktan sonra eve yol aldınız. Eve geldiğinizde yine bir yemek Faslını atlattıktan sonra film izlemeye koyuldunuz. Filim bitince yatağınıza gidip uyudunuz.

1 hafta sonra

1 hafta o kadar çabuk cekmistiki nasıl geçtiğini sende de o da anlamamıştı. Sen sabah erkenden kalkıp valizinizi hazırladıktan sonra mutfağa gidip hemen atıştırmalık birşeyler hazırladıktan sonra hemen gidip RM i uyandırdın. O da kalktığında üzerini değiştirip yanına mutfağa geldi. Hemen birşeyler atistirdiktan sonra hemen havalimanına doğru yol aldınız. Havalimanına vardığınızda şu anons yapılıyordu.

Sevgili yolcularımız. MİAMİ Ya giden uçağımız yarım saat sonra kalkacaktır. Lütfen MİAMİ yolcuları uçaktaki yerlerini almalarını önemle rica ederiz. İYİ YOLCULUKLAR.

sen bu anonsu duyunca RM e;
- bak az daha geç kalacaktik. Dedin.
RM;
- eğer biraz daha burada konuşursak uçak kaçacak hadi.
Dedi. Koşarak uçağa gittiniz. Uçağa bindiğinizde uçak havalanmaya başladı. İkimizde çok heyecanlıydınız.

15 saat sonra;( gençler baktım Kore ile Amerika arası uçakla 15 saat sürüyormuş ondan 15 saat yazılı.)

Yolculuk o kadar uzun sürdü ki sen uçakta fenalasmak üzereydin artık o kadar bunalmistinki. Neyse artık MİAMİ ye gelmistiniz. Her yer o kadar güzeldi ki sen biran önce gezmek için can atıyordun. Uçaktan indiğinizde sizi bir araba bekliyordu. Hemen o arabaya binip otele yol aldınız. Otele geldiğinizde tuttuğunuz kral dairesine çıktınız. Herşey o kadar güzeldi ki. Oranın keyfini çıkaramadan üzerinize çöken yorgunluktan hemen yatağa yatıp uyudunuz.(tabi geldiğinizde akşam olmuştu.)

Sabah odanın kapısının çalınması ile uyandın. Gelen oda servisiydi. Kapıyı açtığında oda servisi;
- GÜNAYDINLAR EFENDİM. İnşallah güzel bir uyku cekmissinizdir. Çünkü size enfes bir kahvaltı getirdim. İnşallah beğenirsiniz. Deyip içeri girmeye çalıştı. sen oda servisini durdurup;
- gerisini ben hallederim. Teşekkürler. ( Tabi bizim mutis kızımız İngilizce'de biliyor.)Deyip arabayı alıp kapıyı kapattin. Bu gurultulere uyanan rm;
- noldu hayatım o gelen kimdi?
Sende;
- oda servisi kahvaltı getirmiş hayatım hadi kalkta kahvaltımızı yapalım.
Böyle dedikten sonra RM de yataktan çıktıktan sonra kahvaltınızı yaptınız. Sonrasında dışarı çıkıp Miami yı gezdiniz. Sen çok mutluydun. Bir yanda sevdiğin adam bir yanda küçüklüğünden beridir gitmek için hayalini kurdum şehir. Sende daha mutlusun yoktu.

1AY SONRA

Sen kocanla beraber mutlu mutlu balayı yaparken içinde oluşan küçük canlıdan haberin yoktu. Miamide son akşam yemeğini dışarda yemeğe karar vermiştiniz. Lokantaya gittiniz de senin miden bulanmaya başında dönmeye başlamıştı. sen herhalde acliktandir diye düşünürken bulantı ve dönme dahada çoğaldı. Yemeğinizi yerken birden fenalaştın. RM seni hemen abar topar hastaneye götürdü. O kadar korkmustuki sana bişey olcak diye...

Hastaneye gittiğinizde senden tahlil aldılar. Sen tabi hala baygın yatıyordun. Tahlil sonuçları çıktığında sen çoktan uyanmıştın. RM ile aranızda konuşurken doktor içeri girdi.
Doktor;
- rumeysa hanım nasıl hissediyorsunuz kendinizi?
Sen;
- teşekkürler iyiyim doktor bey sonuclar nasıl varmı birşeyler?
Doktor;
- tebrikler.
Sen rm ile birlikte;
- noldu neden tebrik ediyorsunuz?
Doktor;
- çünkü 1 aylık hamilesiniz.
Sen ve rm duyduklarınız karşısında şoka girmisken. Doktor;
- ben cikiyim en iyisi tekrardan tebrikler.
RM;
- teşekkürler doktor bey. Dedikten sonra doktor odadan çıktıktan sonra RM sana sarıldı. Ve;
- şimdi biz 3 kişimi olucaz?
Sen;
- evet aşkım. Dedikten sonra RM dudaklarına masumca bir öpücük kondurdu. Sen mutluluktan ağlarken RM bütün tanıdıklarınıza haber veriyordu.
RM telefonu kapatıp yanına geldiğinde;
- anlaşılan 1 hafta daha buradayız.
Sen;
- neden bugün uçağımız yokmu?
RM;
- sen bu haldeyken seni değil Kore'ye otele bile götürmem. O yüzden sen kendini toparlayana kadar buradayız. Sen tam bişey söyleyeceksen;
- konuşma bitmiştir dedi.
Sende gülerek;
- emredersiniz beyfendim.dediken sonra birbirinize sarildiniz. Ve bu günde sona ermiş oldu...

İnşallah beğenirsiniz.
İYİ OKUMALAR...

MOONİE❤{KNJ}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin