Bölüm 28

3K 397 38
                                    

EVET SEVGİLİ ARKADAŞLAR... ZOR KOŞULLAR ALTINDA DA OLSA NİHAYET BİR HİKAYEYİ DAHA BİTİRMEK ÜZEREYİZ... FİNALE YALNIZCA BİR ADIM KALDI... KORKMAYIN... SEZON FİNALİ OLACAK... BOL KEYİFLER DİLERİM... YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... İYİ OKUMALAR...

 Gideon, onunla mücadele ederken zorlanıyordu. Çakalla savaşırken bile bu kadar zorlanmamıştı. Ancak tilki gerekten hızlıydı. Üstelik sağ gösterip sol vuruyordu.

Fabian'ın askerleri engellemesi çok işine gelmişti. Başka türlü çok daha zorlanacakları kesindi.

Kurtadam, kükreyerek pençesini ona doğru savurdu. Ancak tilki kaçınmayı başardı. Geri çekilip aniden ileri atılıyordu. Hızlı hareket ettiği için Gideon'un açıklarını yakalayabiliyordu. Tilki, Gideon'un kaburgalarına sert bir pençe indirdi. Kurdun derisini yırtıp derin kesikler açacak kadar sert bir darbeydi.

Erkek acıyla kükredi. Ancak kendisini çabuk toparladı. Bu gece dolunay yoktu ve ay bulutların ardına gizlenmişti. Gerçek güçlerini açığa çıkaramıyordu. Ancak bu karşısındaki içinde geçerliydi.

William kılıcını salladıkça Fabian ondan kaçınıyordu. Refleksleri insan haliyle hızlıydı ancak şimdi daha da güçlüydü. Onun açığını yakaladığı yerde uzamış tırnaklarını erkeğe geçiriyordu. Wiliam'ın yüzünde boynunda ve kolunda ciddi pençe izleri oluşmuştu.

"Sana hiç çıplak elle dövüşmeyi öğretmemiştim" dedi William. Aslında halinden oldukça memnun görünüyordu. "Ancak sen artık tam bir kurt adam gibi dövüşmeyi öğrenmişsin"

Onun konuşmalarıyla kendisini meşgul etmeye niyeti yoktu. O da Gideon gibi bu işi bir an önce bitirmekten yanaydı. Ne kadar zaman harcarlarsa asker takviyesi o kadar çabuk gelirdi. Her seferinde hayvanları yardım için çağırabilir miydi bilmiyordu. Bunu Nevius ile savaşırken yarı bilinçsiz aklıyla kullanmıştı sadece.

Bugünkü gerçekten büyük şanstı...

Kurdun ona sunduğu güçleri hala kullanmayı bilmiyordu. Ancak sonuna kadar savaşacaktı. Elinden başka bir şey gelmiyordu.

Gideon, nefes nefese durup tilkiye baktı. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmurla her ikisi de sırılsıklam olmuştu. Hava yağmura rağmen hala basıktı bu yüzden nefes almak gerçekten zordu. Bir an önce Fabian'ı da alıp gitmeliydi buradan.

Gözleri bir an için karısına kaydı. William ile savaşıyordu. Zorlanıyor gibi görünüyordu. Bedeni çok yıpranmış olmalıydı. Zihnen de çok yorgundu muhtemelen. Bütün olan bitenler onu çok yıpratmıştı.

Dikkatinin dağılmış olması tilki için büyük bir fırsat yarattı. Gideon son dakika da sıyrılmayı başarmış olmasına rağmen atağı kurtadamın boğazına geldi. Pençe izlerinden kan sızmaya başladı. Eliyle boğazını tutup geri çekildi. Karısı tehlikedeyken dikkatini toplayamıyordu. Tamamen dönüşebilseydi eğer...

"Onu boşver" diye hırladı kurt kafasının içinden.

"Aptal hayvan." Eğer Gideon'u kızdırmaya çalışıyorsa iki kelimeylebunu başarmayı becermişti. "Karım o benim. Sevdiğim kadını ikinci kere insanlara yem etmeyeceğim"

Kurdu memnun bir şekilde dişlerini gösterdi. Sanki bir gülümseme gibiydi. "Bir tilkinin kanına ve bir kurdun ruhuna sahip" dedi sakince. "O güçlü. Endişelenme"

Hiç şüphesiz ki öyleydi. Hatta bu şekilde düşününce belki kendisinden bile daha güçlüydü. Ancak Gideon yine de kendisine engel olamıyordu. Açıkçası kontrolü tamamen onun almasını istiyordu ama bunu başaracak durumda da değildi her ikisi de. Dolunay olmadığı sürece Gideon'un bedeni kurdu tam taşıyamazdı.

DÖNÜŞÜM SERİSİ 1. KİTAP- GLADYATÖR OKULUWhere stories live. Discover now