+20+

1.3K 103 51
                                    

Sabah ard arda çalan telefonla uyandım. Telefona baktığımda arayan kişinin Jimin'in annesi olduğunu gördüm. Yataktan hışımla kalktım, kalbim korkuyla depar atmaya başlamıştı. Telefonu cevapladım.

"Alo Yoongi oğlum."

"Kötü bir şey mi oldu Ye Rin anne. Jimin iyi mi?"

"Ah, seni korkuttum değil mi? Jimin iyi. Bizim acilen memlekete gitmemiz gerekiyor. Gelip bir günlüğüne Jimin ile kalabilir misin?"

"Oh, çok şükür. Hemen hazırlanıp geliyorum Ye Rin anne."

Aramayı sonlandırıp hazırlanmaya başladım. Bir çantaya ihtiyacım olanları koyduktan sonra evden çıkıp arabama bindim ve yola çıktım. Aklıma gelen şeyle bir marketin önünde durdum. Jimin'e kendi ellerimle yapmak istiyordum. Gerekli olanları aldıktan sonra yola devam ettim. Evlerinin önüne geldiğimde arabayı park ettim ve market poşetlerini alıp kapıya ilerledim. Kapıya varmamla kapının açılması bir oldu. Ye Rin anne bana kocaman gülümsüyordu.

"Korkuttuğum için kusura bakma oğlum. Çok önemli olduğundan gitmek zorundayız. Jimin sana emanet. Bir şey olursa bizi ara her zaman aklımız Jiminde."

"Merak etmeyin Ye Rin anne. İçiniz rahat olsun arada sizi ararız. Yolda dikkatli olun."

Jimin'in anne ve babası ben geldiğim gibi çıkmışlardı yola. Mutfağa uğrayıp aldıklarımı buzdolabına yerleştirdikten sonra Jimin'in odasına ilerledim. Odasına girdiğimde Jimin'i yatakta minicik olmuş şekilde uyurken buldum. Yanına oturmuş saçlarını okşarken yavaşça gözlerini açtı.

"Hyung, sen mi geldin?"

"Ben geldim Jiminie. Annenlerin acilen memleketinize gitmesi gerekti. Tüm gün seninleyim. Aç mısın?"

"Biraz..."

"Hadi o zaman kalk yüzünü yıka. Bugün sana yemek yapacağım."

"Hemen kalkıyorum hyung~"

Jimin'i yüzünü yıkamaya yolladıktan sonra ben de mutfağa geçip malzemeleri ayarlamya başladım. Kısa bir süre sonra paytak adımlarla Jimin de mutfağa gelmişti.

"Hangi yemeği yapıyorsun hyung?"

"Kimçijigge yapacağım, sever misin?"

"Severim hyung. Bende yardım edeyim."

"Yardıma gerek yok ama bana bir öpücük verebilirsin."

Jimin'e yaklaştım ve dudaklarından bir öpücük çaldım. Yüzlerimiz hâla yakınken konuştum.

"Şimdi bir orduya bile yemek yapabilirim Jiminie~"

Tam uzaklaşacakken, yanaklarımdan tutup bu sefer Jimin çaldı dudaklarımdan bir öpücük.

"Şimdi ben de seni bütün gün boyunca yemek yapsan dahi izleyebilirim."

Yemek yapma serüvenim arada böyle çalınan öpücüklerle devam etti. Sonunda yemek hazır olunca yemeğimizi yiyip masayı topladık ve salona geçtik. Koltuğa yanya oturmuş Knowing Bros'un yeni bölümünü izlerken Jimin omzumda uyuya kalmıştı. Biraz öyle durup onu izledikten sonra Jimin'i kucağıma alıp odasına ilerledim. Onu yatağına yatırıp ben de yanında yattım ve bedenini kollarımın arasına aldım. Örtüyü üzerimize çektikten sonra Jimin'in nefeslerini dinleyerek onun tatlı kokusu eşliğinde kendimi huzurlu uykunun kollarına bıraktım.

Sizi bu kadar uzun zaman beklettiğim için üzgünüm. Sınavımı atlatıp geri geldim. Size çokta içime sinmeyen bir bölüm yazdım. Umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum my precious~ 💜🧡 Yorumlarınızı bekliyoruuum.

TINY HANDS || YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin