Six

233 23 9
                                    


"Kay. Nefes alamıyorum."

Bucky omzunu Natasha'ya inat daha da bastırdı. Natasha derin bir nefes almayı fena hala diliyordu. Ama ne var ki bu asansör bir cüsseli asker ve ortalama bir kadın ile kıyaslanamayacak bir ajan için tasarlanmamıştı.

"Saçların ağzıma girmek üzere." Dedi Bucky boğuk sesiyle. "Yanlış anlama..şikayet ettiğimden değil..sadece salya olmasını istemezsin."

Natasha başını ona çevirdiğinde burunları sürtüştü. Kalbi tekledi. Yutkundu. Bucky, kadının gözlerindeki ürkekliği ilk kez gördüğünü sanmasına karşın oldukça tanıdık geldiğini inkar edemezdi. Sahi, ona bu kadar yakın olmaktan şikayet etmek üzereydi Bucky. Aldığı bütün o korkunç unvanlara bir de aldatan sevgili'yi almak hiç hoş olmayacaktı. Natasha başını çevirdi.

"Asansör 7 dakika içinde düşecek." Dedi Natasha.

"Harika. Ölecek miyiz?"

"Kim bili-"

Asansörde yayılan sert bir sesle asansör büyük bir hızla yere doğru hızlanmaya başlamıştı.

"NATASHA!"

Bucky kadını kucağına çekti. Böylece zemine ilk çarpacak kendisi olacaktı. Natasha gözlerini sımsıkı kapatıp adamın kıyafetinin bir kenarını avcunda sıkıştırdı ve başını onun göğsüne yasladı. Asansör yere çakıştığında Bucky yüksek sesle inledi. Natasha olayın kısa süreli şokunu atlatıp adamın yanağına ellerini koydu.

"James..iyi misin?"

Bucky gözlerini acıyla kırpıştırıp Natasha'nın endişe hakim olmuş güzel çehresine bakakaldı. Acısını unutmuştu. Nasıl bu denli güzel olabiliyordu?

"Görev tamamlandı." Diye acıyla konuştu Bucky. "Natasha'nın güzel kıçı başarıyla korundu."

Natasha güldü. İyiydi. Bir anda ellerinin durduğu yeri fark etti. Adamın boynundan ellerini çekti. Yerden kalkmasına yardım etti. Kapı çoktan parçalanmıştı. İkisi duvara tırmanıp derin bir nefes aldı.

"Bu taraftan." Dedi Natasha.

Bucky'e döndü. Asansörün dışarıdaki kolonuna yaslanmıştı.

"Yürüyemiyorum Natasha."

Natasha ona yaklaştı ve yere oturmasını sağladı. Bacağını hareket ettirmeye çalıştılar.

"Çatlamış."

Göğüs kafesine bastırdığında Bucky inledi.

"Siktir burası kırılmış."

Kulağının içindeki kulaklığa bastırıp fısıldadı:

"Yeni jenerasyon. Tekrar ediyorum, yeni jenerasyon."

"Ne?" Diye sordu Bucky. "Bu kod hangi haltı temsil ediyor şimdi?"

"Steve'i."

"Steve ile aynı jenerasyondanız. Bunu hepiniz biliyorsunuz, değil mi?"

"Sen daha geri kafalısın." Dedi Natasha.

"Bırak 20.yüzyılı orta çağ Ostrogotu'sun sen."

Bucky alınmış gibi yaptı.

"Steve 20 Dakika'ya burada olur. Ona 3.kata çıkacağını söyle. Yanında Hill ve Maximoff'unu da getirebilir. Tanımadığın her simayı vurmakta serbestsin."

Natasha ayaklandı. Silahını çekti.

"Beni bu halde bırakıp gidiyor musun?"

Natasha omzunu silkti. "Evet."

*

pacify her | winterwidow + wandaWo Geschichten leben. Entdecke jetzt