36-Fotoğraf

4 0 0
                                    


Doğru kararı verdiğime emindim. Alaz'ın kollarındayken bunu kanıtlamış oldum.Pişman hissetmedim evi terk ettiğim için.

Geniş holde göz gezdirdim,sayılı geldiğim bir yer olmasına rağmen yabancılık çekmedim.Geri çekilerek yere bıraktığım çantamı alıp içeriye geçtik.

Bütün çocuklar buradaydı.Köşedeki tekli koltuğa oturdum Alaz ise karşımdaki üçlü koltuğa.

Eliyle yanını vurdu "Gelsene buraya" Çınar var orada yalnız.

"Dolu ya orası"oyun oynayan Çınar'a öyle bir vurdu ki çocuk bir şey diyemeden yere düştü.

"Yoo boş"gülerek ayaklandım ve yanına geçtim.

"Abi söyleseydin kalkardım ben"Alaz bakmakla yetindi.

"Bir şeyin var mı?"

"Yok"

"Tamam o zaman"beni kendine doğru çekti,kollarını karnımda birleştirdi ve çenesini omzuma yasladı.Kasıldım,kalabalık bir ortamda çok fazla yakınlaştı.

"Ooooo yenge mi oldun sen?"o ne biçim soru ya.

"Hıı bi kaç günlük daha"yanımıza yaklaştı.

"Mert napıyorsun?"işaret parmağıyla burnuma vurdu.

"Seviniyorum"iyide neden?

"Hep yengem olmanı istedim.Gerçi seni Anıl'a yaparım diyordum ama"Alaz'ı süzdü. "Alaz'da iyidir boşver"Alaz sinirle nefes verdi.

"Fırlatırım sana bunu"eliyle beni sıktı.Bu dediği benim bu arada.

"Ne var Anıl ilk başta kestirdi gözüne"salak bu denir mi şimdi.

Çınar'la oyun oynayan Anıl arkasını dönerek Mert'e bakmaya başladı.

"Oğlum aptal mısın?"Mert Anıl'a bakmaya başladı.

"Ciddi mi bu?"Alaz Anıl'a sordu.

"Olsa söylerdim.Benim tipim değil bu"ay Allah senden razı olsun ya.

"Alaz bir şey söyle bana çirkin dedi"

"Doğru konuş şerefsiz"Anıl cevap vermeye gerek duymadan önüne döndü.Bunlar Alaz'ı pek takmıyorlar,grubun başıymış falan yalan hep.

"Telefonunu kullanabilir miyim?"cebinden telefonu çıkarıp bana uzattı,alacağım sırada geri çekti.

"Neden?" kaplumbağa deden.

"Kızları arayacağım"

Çınar kafasını kaldırıp bana baktı. "Beliz'i mi?"

"Hee niye?" çünkü ondan hoşlanıyorsuuuuun.

"Kalk konuş gel,uzun sürmesin"Alaz ellerini benden çekip beni itti.Ters ters bakarak ayaklandım ve mutfağa gittim.Salak çocuk.

Ezberimde olan numarayı tuşladım.

Çalıyor,çalıyor,çalıyor....

"Alo"ah benim biricik kankam nasılda özledim bir bilsen.

"Eslem"ufak bir çığlık attı ama ses dışarıya kadar çıktı.

"Alin,iyi misin? Nerdesin şimdi?"ananın yanında demeyi çok istesemde bu sefer laf sokmak istemedim.

"Alaz'ın yanındayım,ondan arıyorum seni.Şu an fazla konuşamam çünlü Çınar Beliz'le konuştuğumu sanıp beni dinliyor"arkamı döndüm.Gerizekalı gizlenememiş,gördüğümü fark edince de olduğu yerden gitmişti.

"Yarın gelelim mi?Sorun olur mu?"

"Bende onu diyecektim zaten"

Bir kaç küçük dedikodudan sonra telefonu kapatıp içeriye gittim.Alaz hiç rahatını bozmamış benim boşluğuma ayaklarını uzatmış televizyon izliyordu.Yanına gittiğimde ayaklarını kaldırmaya bile gerek duymadan bana ufacık bir boşluk yarattı.

"Nasıl sığayım ben oraya"gülerek ayaklarını çekti.

"Pardon ayı olduğunu fark etmemişim"küçümseyici bakışlar atarak koltuğa oturdum.

"Keşke beyninin olmadığını da fark etsen."göz devirdim ve yerimde yayıldım.Bakışlarını televizyondan alıp bana çevirdi. Noldu diyecek laf bulamadın mı?

"Yanındayken kullanmıyorum"bu bana laf mı sokmuştu şimdi? Gram etki etmedi de o yüzden soruyorum.Cevap vermeyip annemin bana attığı bakışların aynısını bende ona atmaya başladım.Ama salak anlamadı,bana yaklaştı ve gözüme üflemeye başladı.

"Alaz napıyosun?"ağzını gözümün önünden çekmeden konuştu.

"Gözüne bir şey kaçmamış mıydı?"elimle kafasından ittim.Ben sana orda açık eczane bakışı atıyorum senin dediğine bak.Yerimden kaykılıp yanına doğru gittim.Elindeki telefondan nereye baktığını anlamak için kafamı önüne koydum,instagramda geziniyordu hayır sayfa açık öylece duruyordu.

"Kafandan göremiyorum gerizekalı" derin bir haaa çekip geri çekildim ve başımı omzua yasladım.İnstagramdaki sayfa da benim sayfammış.

"Ne yapıyorsun"cevap vermedi fotoğrafımdaki beğenilere tek tek baktı.

"Benim sayfamda ne yapıyorsun"gülerek bana baktı ve geri işine döndü.Ne demek istedi bu niye güldü şimdi?

"Sayfanda değilim güzelim, hesabındayım"dediği şeyle gözlerim sonuna kadar açıldı.İleri atılarak telefonu elinden almaya çalıştım.Salonda bizim sesimizden başka kimsenin sesinin çıkmaması dikkatimi çekmişti ki bir elim telefona uzanırken diğer elim Alaz'ın göğsünde,ne ara çıktığımı bilmediğim göbeğinde otururken fark ettim.

"Çocuklar nerede"onunda bir eli telefonu benden uzaklaştırmış diğer eli düşmemem için belimdeydi.

"Kovdum?"yine derinden bir haaa çekip telefona uzanacağım sırada beni tutmayı bıraktı ve hiçbir yerden destek alamadığım için düştüm.Hayır yani bir de sanki bırakan kendi değilmiş gibi tutuyor gibi yaptı şerefsiz.Düştüğüm yerden başımı kaldırdığımda şirince gülümsedi.Gülümsemen sinirimi geçirek mi sandın? Haklısın aşkım.

"Benim hesabıma nasıl girdin sen?"güldü.Yerden ona doğru baktım,küçümseyici bakışlarla oda baktı.

"Şifren Alin123Alin yalnız"dünyanın en zor şifresi bence bu.

"Hayret onu düşünmeye beynin yardım etti mi?"güldü,hatta dişlerini göstererek güldü.

"Senin seviyene inmek pekte zor olmadı"

"Yalnız benim seviyeme çıkman gerekiyor"laf koydum edasıyla zaferle güldüm.Alaz hiçbir şey demeden yaptığı işe geri döndü.

"Fotoğraflarını siliyorum bu arada"

"Ha tamam"bir an idrak edemedim.

İdrak ettiğim anda ise yerimden kalkıp üzerine zıpladım.Gerçekten zıpladım yalnız.

" Ne demek siliyorum,saçmalama ver yapamazsın"telefonu benden uzaklaştırıp 'bak nasıl yapıyorum' bakışıyla işine devam etti ve harbiden siliyor.

"Ver şunu"neden dercesine kaşlarını oynattı.

"Çünkü benim hesabım"devam etmem için eliyle işaret etti.

"Kim dedi sana sil diye" kaşlarını kaldırdı ve bilmiş bir şekilde 'ben' cevabını verdi.He tamam haklısın ya zaten o zaman.

"Ya neden siliyorsun ne güzel duruyorlar işte"gözlerini telefondan çekip bana baktı.

"Sorunda güzel durmaları" cevap veremedim.Bakışlarını tekrar telefona indirip uğraştı.

KIRAN KARAN'AHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin