Avenoir

1. Bölüm

"Kyungsoo uyan!"

Kyungsoo derin uykusundan Jongdae'nin sesiyle uyandı. Tam olarak açamadığı gözleriyle saatine baktı. Sadece 2 saat uyuyabilmişti.

"John Wick'in yerini tespit ettik, tutuklamaya gidiyoruz. Sen de bizimle birlikte geliyor musun?"

Geçen hafta cinayetten sorguladığı bu adamı düşündü Kyungsoo. Sorduğu sorulara soğukkanlı bir şekilde cevap vermiş, hiç taviz vermemişti. Ama sonunda Kyungsoo ve meslektaşları onun bir açığını bulmuştu. Tutuklanmaması için bir sebep yoktu artık.

"Siz gidin, benim burada kalmam daha iyi."

Ayağa kalkarak pencerenin önüne gitmesini izledi Jongdae. Kyungsoo'da henüz anlayamadığı bir sessizlik vardı. Dışarıdan ne kadar soğuk biri gibi gözüksede özünde iyi biri olduğunu herkes biliyordu. Davaları çözme şekli, sakinliği ve zeki olması insanı ona hayran bırakıyordu.

Jongdae, paltosunu giyerek Lay'in yanına gitti.

"Gelmiyor değil mi?"

Jongdae usulca başını salladı. Uzun, ıslıklı bir nefes bırakırken masasından silahını aldı Lay.

"Gidelim o zaman!"

Jongdae, patronları Junmyeon'a ne yapacaklarını mesajla bildirirken Lay ise koridorda gördüğü meslektaşlarına başıyla selam veriyordu. Asansörün yanına geldiklerinde, asansörün kapısı daha yeni açılıyordu.

Asansörden çıkan Byun Baekhyun ile yanındaki adamı görünce duraksadılar. Bu esmer tenli adamı gözü bir yerden ısırıyordu Jongdae'nin.

"Merhaba çocuklar, nereye gidiyorsunuz?"

"John Wick'i tutuklamaya gidiyoruz. Biliyorsun bir süredir ekibimiz onu sıkı takip ediyordu. Sonunda onunla ilgili mahkemenin reddedemeyeceği deliller bulduk."

"Anladım peki Kyungsoo gelmiyor mu sizinle?"

Baekhyun'un sorusuna cevap veremedi bu iki genç adam. Ortamda oluşan sessizlikle Baekhyun cevabını almıştı.

"Neyse sizi lafa tutmayayım. Hadi size kolay gelsin!"

Baekhyun ve yanındaki adam yanlarından geçip giderken Lay ve Jongdae arkalarından bir süre onlara baktılar.

"Yanında ki eleman kimdir sence?"

"Bilmiyorum ama onda beni rahatsız eden bir şey var."

Ve asansöre bindiler.

~~~~~~

Daniel Wainright ofisinde dosyaların arasında kaybolmuş bir şekilde çalışıyordu. Kapının tıklatılmasıyla başını dosyadan kaldırdı.

"Gel!"

Önce yardımcısı Baekhyun daha sonra da Kim Jongin odaya girdi. Kaç saattir duraksız çalışması nedeniyle yorgunluktan bitkin düşen Sehun, Jongin'i görünce birden canlanıvermişti.

"Tamam Baekhyun sen çıkabilirsin."

Baekhyun odadan çıktıktan sonra Sehun Jongin'e baktı.

"Hoş geldiniz Bay Kim, sizi burada görmek benim için bir onurdur."

Tokalaştılar. Jongin karşısındaki adamın yorgunluğu çok iyi görebiliyordu.

"Benim için de bir şereftir. Bay Wainright. Sizlerle çalışabilmek için can atıyorum."

"Demek size de telefon açtılar."

"Evet. İlk başta çok şaşırmıştım yani üst kuruldan biri beni bu özel görev için görevlendirmişti. Bir de göz hapsine tutacağım kişinin bir dedektif olduğunu öğrenince heyecanlanmadım değil."