8. Bölüm

202 24 10
                                    




6 ay sonra

"Seninle tanışmak ve takılmak güzeldi ama birden neden çekip gitmek istediğini anlayamıyorum." dedi Kyungsoo ceketini üstüne geçiren Robert'a.

Kyungsoo işten 'kovulalı' neredeyse altı ay olmuştu. Oturduğu bölgeden uzaklaşarak Las Vegas'a gelmişti. İlk başlarda otellerde kalmış ve gün boyunca orada burada gezerek vakit öldürmüştü. Daha sonra kendine küçük bir ev tutarak hayatına bir barda barmen olarak devam etmişti. Tabii orada garson olan Robert ile tanışmıştı. O sıralar ev aradığını söyleyen Robert'ı hiç düşünmeden evine kabul etmişti Kyungsoo. Beraber dört ay boyunca aynı evde yaşamışlardı.

"Bana ne deniliyorsa onu yapıyorum sadece."

Robert'ı yüzünden hiç silinmeyen o gülümseme uçup gitmişti.

"Nasıl yani?"

"Ghost Killer ne yapmamı istiyorsa, onu yapıyorum."

Kyungsoo'nun fincan tuttuğu eli havada kalmıştı.

"Ne?"

"Özgürlüğün, seninle arkadaş olmam... Hepsi ondan sana bir hediye. İstersen canımı yakabilirsin."

"Hayır. Canını yakmak istemiyorum."

Elindeki fincanı masaya koydu Kyungsoo.

"Vazgeçtim artık ve o da bunu biliyor. Söylesene benden ne istiyor artık?"

Kyungsoo'nun karşısındaki sandalyeyi çekerek oturdu Robert.

"Senden bir şey istemiyor. Bunca yıl sonra seni artık düşmanı değil, yoldaşı gibi görünüyor. Senin de aynı şeyleri hissedeceğini umuyor."

"Bir yoldaş demek..."

"Kyungsoo, kendine bir bak. Yeni bir hayata ihtiyacın var. Sana bunu sağlayabilir."

"Gitsen iyi olacak." diyerek ayağa kalktı Kyungsoo.

"Sana dostluk elini uzatıyor. Reddedersen çok üzülecek. Kim olsa üzülür yani."

Kyungsoo dış kapıyı açarak dışarıyı gösterdi.

"Dışarı!"

Robert ayağa kalkarak Kyungsoo'nun yanından geçti. Çıkmak üzereyken durdu ve arkasını döndü.

"Bunu düşünmelisin. Karar verdiğinde beni nerede bulacağını biliyorsun."

Kyungsoo kapıyı kapattı. İçi mutlulukla dolmuştu. 6 ay boyunca bunu beklemişti. 6 ay boyunca Ghost Killer'ın bunu teklif etmesini beklemişti.

Ve şimdi Ghost Killer uzun uğraşları sonucu onu gerçekten de bir yoldaş olarak görüyordu. Bir adım daha... Bir adım daha yaklaşmıştı artık...

~~~~~~~~~~

"Patron nerede?"diyerek elindeki dosyalarla içeriye girdi Chen. Lay okuduğu kitaptan başını kaldırarak Chen'e baktı.

"Neden sordun?"

"Bir dava var. Sacramento polisi bizim ilgilenip ilgilenmeyeceğimizi soruyor."

"Ne tür bir dava?"

"Otelde ölü olarak bulunmuş bir kadın. Komşuları peşinde olan birkaç adamdan bahsetmiş. Onların öldürdüklerinden şüpheleniliyor."

"Alabiliriz davayı." diyerek ayağa kalktı Lay.

"Suho'ya sormamız gerek önce."

"Suho ve Jongin birkaç saatliğine izin aldılar. Suho bu yüzden yetkiyi bana verdi."

AvenoirWhere stories live. Discover now