o n i k i

75 18 22
                                    

Medya Dilan.

Yorum yapın. Lütfen. Bi de bu bölüm olmayan okuyucularımdan CaitySnow25'e gelsin 💛

Berrin

"Yani adını bilmediğin biri sana senden hoşlandığını mı söyledi?"

Dilan'ın kalkmış kaşlarına karşılık sakızımı patlattım ve onayladım.

"Hı-hı," dedim. "Aynen."

"Ve bu kişi sana Jason'ın öldüğünü-"

Ona öldürücü bakışlar attım. Ellerini kaldırdı.

"Tamam, kanayan yarana dokunmak yok. Sana spoiler veren kişiydi yani?"

"Evet," dedim sakızımı sesli bir şekilde çiğnerken. "Bulup ağzına sıçmak için sabırsızlanıyorum."

Telefonumu elimden alıp konuşmalara girdi. Gözleri bir süre mesajlarımda dolandı.

"Eee?" dedim sonunda tekrar bana baktığında. "Kim olduna  dair bir şeyler buldun mu?"

Telefonu masanın üzerine koydu. Bir süre düşünüp yanağının içini ısırdı.

"Hayır," dedi başını iki yana sallayarak "Ben bile mükemmel stalk yeteneklerimle bulamazsam FBI'dan falan çıkar o."

"Bulursun be," dedim telefonumu alıp bana ipucu olabilecek mesajlara bakarak. "Sen bursluluk sınavında gördüğün yakışıklı çocukların adını bulmuş kızsın, güveniyorum sana."

Göz devirdi.

"Ondan da bir şey çıkmadı ki, kazanamamış salak."

Gülüp ayaklarımı sıranın üzerine uzattığımda Dilan da beni taklit etti.

O sırada kapı açıldı.

"Merhaba," dedi utangaç bir ses tereddütle. "11-B burası mı?"

Kapıda dikilen kıvırcık sarı saçlı, uzun boylu çocuğu inceledim. Omzunda koyu mavi bir çanta, boynunda kırmızı bir kulaklık vardı ve kulaklığın kablosu telefona takılmamış olduğundan yere sallanıyordu.

Dilan oturduğu yerde dikleşti.

"Evet, neden?" dedi sorguya çeken polis edasıyla. "Yeni misin sen?"

Çocuk kısık bir tonda onaylayan bir şeyler söylerken bizi inceliyordu.

"Pardon da ilk gününden dört ders gecikmeyi nasıl başardın?" dedim sakızımı tekrar patlatarak. "Öğle arasındayız."

"Yukarıda giriş sınavı oluyordum," dedi yukarıyı işaret ederek. "Daha biraz önce çıktım."

"Her neyse," dedi Dilan ona bakıp. "Dilan ben."

Çocuk ufacık bir tebessüm bahşetti. "Yalçın."

Bir şey sormasını beklemedim. "Berrin."

Bir süre durduktan sonra boş sıralardan birine, sınıfın diğer ucuna oturdu. Bense elimdeki su şişesini atmak üzere ayağa kalkıp tahtenın yanından yürüdüm.

Sınıfın kapı camından karşıdaki sınıflara baktım, muhtemelen o spoilercı salak da oralarda bir yerdeydi.

Suyun şişesini çöpe atıp sırama doğru tekrar yürüdüm. Dilan mesajları yeniden okuyordu.

Bir anda, arkadan gelen müziği duyduğumda halisünasyon olup olmadığını anlamak için arkama döndüm.

"I don't wanna think about a moment with you, i'm kinda hoping forever," dedi Luke Hemmings'in kutsal sesi.

Ses kesildiğinde geldiği tarafa baktım. Yalçın denen yeni çocuk elinde kulakluğıyla ona baktığımı fark etmiş olacak ki o da bana bakıyordu.

Elinde telefonuyla kulaklığı vardı, muhetemelen müziği açtığı zaman kulaklığı tam takamamıştı. Bu sebepten müzik duyulmuştu, bu benim başıma da gelirdi.

Şaşkınca kaşlarını kaldırdığında hızla ona yaklaştım ve eğildim.

"Tek bir soru soracağım," dedim fandomumda olan birini bulabilme ihtimalime karşılık. "5SOSFam'de misin?"

**
Merhaba!

Fierrochase'e bakın dedim sallamadınız beni aq. Bakın lütfen dileniyorum resmen nolur

Neyse. Yalçın hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sizi seviyorum

Spoiler || TextingWo Geschichten leben. Entdecke jetzt