1-saçları vanilya kokan çocuk

54 7 4
                                    

"Defol git evimden sokak zamparası!"

Gene bağırıyorlar. Gene kovuyorlar. Nerde olsa hep aynı şeyleri yaşıyor bu adam. Neden mi? Çünkü o sokakları ezberlemiş biri ama kendi evini sorsanız bir adımlık yol tarifi bile yapamaz size. Götürür kafasına göre evi saydığı bir yeri, onun evi yok çünkü. Aç değil susuz değil sokak köpeği hiç değil parası da gayet yerinde ama kullanmıyor işte sebebi ise öyle otele motele para harcamak istememesi, ne yapsın dört gece gelmeyecek olduğu, üç günlük gereksiz lüks otel tımarhanesini? Hepsi aynı değil mi zaten, insanların rahatına göre düzenlenmiş içinde azıcık bile sıcaklık bulunmayan soğuk betonlardan oluşan dört duvar işte. ama sokaklar öyle mi? Ya hergün sabahladığı kumsallar? Ya da ağız tadıyla bi uyku bile çekemediği tanımadığı insan müsfettelerinin evleri? Değil işte, hepsinde bir sıcaklık var Yixing'e göre. Sokaklar ışıl ışıl her gece size eşlik eden kedi köpekler var derdinizi dinlerler, ne biliyim güneşin bütün sıcaklığını çekmiş ve geceleri o sıcakları pandoranın kutusu gibi gizli saklı içinde barındıran ve deniz sesiyle gizleyen kumsallar mesela, ya da heyecan olsun diye gizlice girip yattığı başkalarının evleri.

Yixing her zaman ki gibi suratındaki o gizli sandığı ama apaçık ortada olan sırıtmayı takınarak koşar adımlarla kendini gece gene gizlice girdiği evin holüne attı. Ayakları yolu biliyordu sonuçta ayık kafayla girmişti bu kimin olduğunu bilmediği ve pekte umrunda olmayan eve. Yixing pekte akıllı bir adam değildi aslında sadece hafızasına güvenirdi her zaman, unutmayacağı çok şey yaşamıştı çünkü, ama bunlar da pek umrunda değildi sonuçta o günlük yaşayan yirmilerinde bir gençti, geçmişi önemsemez geleceği merak etmezdi çünkü ne zaman geçmişe gitse olmuş bitmiş bir olay için yüzü düşer, hüzünlenirdi. Bir saat sonrasını düşünüp yaşarsada yaşamanın ne heyecanı kalırdı ki zaten? kim isterdi bundan bir saniye sonra ne olacağını bilmeyi. O zaman hayatın eğlencesi kaçar monoton olurdu, işte bu yüzden düşünmezdi, merak etmezdi Yixing geleceği de.

Zhang Yixing; Hannamdong adında küçük bir köyde doğmuş, yirmilerinde okuldan kaçmış ve evden de bütün nakit parayı cebe indirerek ekmek almak için çıkmış ama yedi yıl ekmek aramış bir oğlan çocuğuydu. Arkadaşları vardı. Kardeş saydıkları. Sehun vardı mesela küçük kardeşi, kan bağı mı istiyorsunuz? Kan bağları vardı. Yixing o hep gittiği kumsalda zil zurna sarhoşken yanlışlıkla kestiği elini, sehunun gene bitmek bilmez kavgalarından dolayı kapanmamış yaralarından birine sürdü elini. Bu kan bağıydı işte, Yixing böyle düşünüyor en azından, kardeş olmak için illa kan bağı gerekse eğer alın size kan bağıydı değil mi? Sehun'a dönecek olursak, Yixing'in değimiyle kendisi tam bir süt çocuğuydu. Annesine tapar ama sırf güçlü görünmek için her gaza geldiğinde vücudunda seçtiği bir yere dövme yaptırırdı, Yixing'in yanında tam bir on beşlik ergene dönüşen adam normalde beş karış surat ve elinden asla eksik etmediği birasıyla sokak sokak dolaşırdı gecenin karanlığında. Chanyeol vardı bide. Her zaman Gülümserken görürdünüz onu da, belkide dünyanın en sert erkeğiydi o. Çünkü tanrı bilir ya ne Yixing ne de Sehun görmüştü onun ağladığını. Park Chanyeol şerefsizin önde gideni geride kalmayanı bir adamdı aslında ama ne hikmetse kalbi de bir o kadar temizdi. Yixing onunla okuldan kaçarken tanışmıştı aslında, o da aynı şekilde hocadan tuvalet için izin alıp kaçanlardandı binevi.

"Gece için teşekkürler bayım!"

Depar atarak çıktığı evden gene adam yakalayıp da onu polise vermesin diye topuklarını poposuna vura vura kaçarken çevik bir hareketle arkasını döndü ve bağırdı Yixing uslanmaz bir biçimde, sonrasında tekrar ayaklarını yerde kaydırarak önüne dönmüş ve ezbere bildiği sokağı hep yaptığı gibi lambaları saya saya geçmişti. 

İnsanların sıklığına bakılırsa saat sabah 8 civarıydı ve herkes daha yeni yeni uyanıyordu. Her zaman ki gibi sabah dozunu almak için adımlarını biraz ilerideki cıvıl cıvıl akan maviliğe yönlendirdi, her adımında aklına gelen rüyayla hafifçe gülümsemiş ve muhtemel süreyle yürüyerek 2 dakikalık olan kumsala koştuğu için 1 dakika civarında varmıştı. Kendine yuva bellediği ve çoğu gece hüznünü paylaştığı büyük kayaya oturmuş bir şekilde bekliyordu gelecek olan sabah esintisini.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 13, 2019 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

güneşini kaybedip aşkı ayda arayanlar || sulayWhere stories live. Discover now