13.8K 1K 520
                                    

İyi okumalar ♡

"Merhabaa!" Bay min'in odasına girip elimde ki kahveyi dikkatlice masasına bıraktım.

O ise şaşkınca bana bakıyordu.

"Ne işin var senin burada? Dün kovuldun, unuttun mu?" diyip alayla gülmüştü.

"Hayıır~ hatırlıyorum." diyip omuz silktim gülerek.

Elinde öyle bir şey vardı ki, beni kovması imkansızdı.

~

Herşeyi anlatmıştım Mi Sun'a, dudaklarını büzüp bir şeyler düşünmeye başlamıştı.

"Bir şeyler imzaladın mı işe girerken, Sarah?" dediğinde alnımı kaşıyıp biraz düşündüm.

"Ah, evet. Sözleşme, her işte olduğu gibi." diyip omuz silktim.

"Getir bakalım dosyayı bana." diyip sırıttığında kaşlarımı çatıp ne sinsi planlar kurduğunu anlamaya çalıştım.

Çalışma masasısının çekmecelerinden sözleşmeyi zor bela bulup Mi Sun'a uzattım.

"Eee, sözleşme ne alaka?" diyip yerimde sallanmaya başladım.

"Dur bir saniye." diyip sözleşmeyi baştan sona okumuştu.

"İşte burada!" birden bağırdığında irkilip kendime gelmiştim.

"Ne burada?" diyip merakla sözleşmeye bakmaya başladım.

"Oku burayı~" diyip parmağıyla sayfada bir yer gösterdi.

"2 yıl mı? Oha!"

Resmen iki yıllık sözleşme imzalamışız, ve ben istifa etmeden beni kovması mümkün değilmiş.

"Yaaa~ inanamıyorum. Tanrım, çok teşekkürler. Sonunda yüzüme güldün." diyip yerimde zıplamaya başladım.

"Yarın gidip, hiç bir şey yokmuş gibi çalışmaya devam et.

Sana soracaktır illaki. Al bunu yüzüne çarp." dediğinde kafamı salladım heyecanla.

"Bunun bir kopyasını çıkartalım, belki yırtar falan gösterdiğinde."

Haklı, o deli huysuz adamdan herşey beklenirdi.

~

"O zaman neden hala buradasın?" diyip elindeki dosyayı önüne nazik olmayan bir şekilde koyup arkasına yaslandı.

Tek elini dudaklarına götürüp okşamaya başladığında yutkunmuştum.

Neden yakışıklı olanlar hep huysuz ya da salak oluyor ki?

Elimdeki dosyayı masaya koyup parmağımla yazıyı gösterdim.

"Ne? 2 yıl mı? Ben asla böyle bir sözleşme imzalamam. Ve böyle bir kural koymam." diyip kaşlarını çatarak bana baktığında omuz silktim.

Tekrar eğilip imzasının olduğu yeri gösterdim.

"Sen yaptın değil mi? Tabii yaa!" dediğinde kaşlarımı çatıp hızla başımı Bay Min'e çevirdim.

E ohaçuşebeninnikahı ama!

"Saçmalamayın isterseniz." dedim sinirle, resmen üç kağıtçı diyordu bana.

"Hah? Neden olmasın ki, dosyaları bana getiren sensin?" dediğinde nefes alıp verişlerim sıklaşmıştı, cidden sinirlenmiştim.

"Sizi bu dediğinize pişman edeceğim." dediğinde gülerek ayağı kalkmıştı, üzerime yürümeye başladığında geri adım attım.

asisstant ° mygWhere stories live. Discover now