27.BÖLÜM

2.5K 156 79
                                    

İstanbul'a geleli iki gün olmuştu ve biz gezilecek tüm yerleri gezmiştik. İki gündür çok istediğimiz bir yer vardı ama bizi oraya götürmemişlerdi. Korku evine gitmek istiyorduk.

"Hadi ya!" dedik üçümüz aynı anda. Neden izin vermedikleri bile bilmiyorduk.

"Olmaz dedik Deniz!" dedi. Sinirle ayağa kalktım.

"Size sormadım farkındaysanız, sadece beraber gidelim dedik. Gelmiyorsaniz bizde kızlar ile gideriz." dedim. Sonra kapıya doğru yürüdüm.

Kızlar benim arkamdan geliyorlardı. Ama Yiğit kolumdan tutup beni kendine çevirmişti bile. Yola gelirsin işte!

"Gidelim, ama ben korktum çıkmak istiyorum demek yok. Ve biz girmeyiz." dedi. Ben öyle şeylerden korkmadığım için benim yönümden bir sıkıntı yoktu.

"Tamam, hatta şimdi korku filmine gidelim." dedim ve kızlara döndüm. İkiside yuktunup bana baktı. "Olur, olur. Bak sizde nasıl heyecanlandınız. Koku filmine gidiyoruz." dedim ve Yiğit'in elini tutup dışarı çektim.

Hemen arabalara binip gelmiştik. Vizyonda Dabbe altı vardı. Çok izlemek istemiştim ama fırsatını bulamamıştım.

Hemen biletlerimizi aldık ve içeri girdik. Bilerek en öne oturmuştum. Film başladığında biraz korkmuştum ama belli etmedim. Yapay yani!

"Kendini kandırmaya devam et."

Sus kız!

Arkadan gelen çığlık sesi ile arkamı döndüm. Aslı, gözlerini kapatmış ve Enes'e yapışmıştı. Ben kahakaha attım ve filme odaklandım. Bizim yan tarafımızda Ayla ve Mert oturuyorlardı.

Kız aniden duvara tırmandı ve başı ters döndü. Nasıl çekiyorlar bu filmi? Aklım almıyor. Ayla'ya baktığımda o da benim gibi çok korkmuyordu, ama korktuğu yerlerde Mert'e sokuluyordu. İkisine gülümsedim ve Yiğit'e baktım.

Bana kaşlarını çatarak bakıyordu. "Ne var?"

"Etrafına bakar mısın güzelim? Tüm kızlar yanında ki erkeğe sarılmış, ama benim sevgilimde tık yok!" dedi. Kahkaha attım ve sıkıca sarıldım.

"Sarıl bana deseydin sarılırdım Yiğit'im." dedim. Gülümsedi ve kollarını belime sardı. Başımı hafifçe kaldırıp yüzüne baktım.

Bana biraz yaklaştı ve dudaklarıma kapandı. Herkes filme odaklandığı için bizi gören yoktu. Kendimi geri çektim ve başımı göğsüne koydum.

Ayla beni dürttü. Ona baktım. "Aile var, aile." dedi. Daha da utandığım için bağırdım. "Ayla ya!" dedim ve başımı biraz daha Yiğit'e gömdüm.

Yiğit ise kahkahalar ile gülüyordu. Ayağa kalktım ve onlara bakmadan çıkışa yöneldim.

Hepsi gelince arabanın kapısından doğruldum ve elimi Yiğit'e uzattım. "Anahtarı versene?" Hemen elime verdi ve diğer tarafa oturdu. Ben de hemen sürücü koltuğuna oturdum ve arabayı çalıştırdım.

Konumdan korku evini bulmuştum. Hızla arabadan indim ve kızlara baktım. "Hazır mıyız?" dedim. Aslı geriye kaçtı.

"Ben değilim. Vazgeçelim bu sevdadan!" dedi. Ayla ile gülerek onun kolundan tuttuk ve içeri çektik.

"Bekleyin bizde geliyoruz." dedi Yiğit. Başımı salladım ve içeri girdik. Kapısı bile korkunç ya. Siyah üzerinde çığlık maskesi vardı. Yukarıdan gelen ses ile başımı kaldırdım. 

Üzerinizde size zarar verecek hiçbir şey kalmasın. Hepsini askılığa asın." Benim üzerimde bir şey yoktu.

Aslı yukarı baktı ve konuştu. "Korkunç ses, telefonlarıda mı bırakıyoruz?"

KUZENWhere stories live. Discover now