[ 14 ]

4.1K 495 492
                                    


Bilgisayarın başından kalktım ve hızlıca hazırlıklarımı gözden geçirdim. Her şey tam görünüyordu şimdilik! En sevdikleri yemekler, pastalar hazır. Duygusal ortam, mumlar hazır. Bilgisayar ve internet sayesinden onlar hakkında bulduğum duygusal görüntü hazır. Ve en önemlisi onlar için yazdığım şarkı hazır!

Evet onlar için şarkı yazmıştım. Bana hissettirdiklerini onların dilinden onlara anlatacaktım. Umarım iyi bir şeyler yapmaya çalışırken elimi yüzüme bulaştırmam!

Ve işte son aşamaya geldik. Sırada hepsini eve toplamak var. Bunun içinde harika bir planım vardı tabi! Masum yalanlar söylememi gerektirecek harika bir plan! Tae'nin bana verdiği telefonu elime aldım ve sırayla başladım ilk sırada Namjoon vardı. Telefon çaldı çaldı ve sonunda açtı!

"Namjoon!"

"Seon Ah?" O garip aletten onun sesinin gelmesi beni heyecanlandırmıştı. Bu harika bir icattı!

"Namjoon! Çabuk eve gel, lütfen. Taehyung, çok kötü durumda ne yapacağımı bilmiyorum. Kimseye ulaşamadım. Lütfen çabuk eve gel, çok korkuyorum!" Ve telefonu kapat!

Heyecandan delirmek üzere olan kalbim deli gibi çarpıyordu. Umarım bana inanmıştır ve umarım hemen eve gelir. Bu masum yalanımı üyelerin isimlerini değiştirerek hepsinin üzerinde uygulamıştım. En çok Yoongi'de gergindim çünkü bana inanacağını pek düşünmüyordum ama kötü haberi aldığındaki sesinin titremesi çabucak eve geleceğini kesinleştirmişti.

Telaştan bir oraya bir buraya koştuğum sırada ard arda zilin çalınmasıyla her şey başlamıştı. Kapıya gidip kimin geldiğine baktığımda Jimin'i görmüştüm. Eve en yakın o olmalıydı. Zili çalıyor bir yandan kapıya vuruyor ve bana sesleniyordu. Jin'i ne kadar sevdiğini artık daha iyi biliyorum Jimin.

Ama kapıyı açmadım. İçeri gelip bu manzarayı gördükten sonra gitmelerinden korkuyordum o yüzden hepsi gelene kadar erken gelenler kapının önünde bekleyecekti. Her ne kadar delirseler de bekleyeceklerdi. Zaten çok kısa bir zaman içinde hepsi koşarak kapının önünde belirdiler. Son kez aynada kıyafetimi ve saçımı düzelttim. Onlar için hazırlanmıştım ev güzel görünmek istiyordum.

Kapıyı açtığımda birbirlerine olan sorguları devam ediyordu. "Hani sen çok kötüydün Seon Ah öyle söyledi."  "Bana da senin kötü olduğunu söyledi."  "Hayır ben iyiydim!" Her şeyi anladıklarında gitmek için çok geçti.

Hepsi yavaşça içeri girdi ve ışığın, sesin geldiği salona doğru yönelmeye başladılar. Onların film izlerken kullandıkları büyük ekranı kullanmıştım. Görüntü de onlar vardı, şarkı da ise sesleri... Yerleştirdiğim sandalyelere hiçbir şey söylemeden sessizce oturdular. Hepsi gözlerini görüntülerden alamıyordu ve ben de sessizce onları kapının arkasından izliyordum. 

Klipleri bitince onlar için seçtiğim video kendiliğinden başlamıştı. Bunu internetten bulmuştum ve benim için oldukça zor olmuştu. Onları çok seven hayranlarından biri hazırlamış olmalıydı. Ve evet onları nasıl bitiren şey, hepsini gözyaşlarına boğan şey bu video olmuştu.

Görüntü bitip ekran karardığında, sesler yok olduğunda evde sadece hıçkırık sesleri yankılanıyordu. Hepsi ağlıyordu. Kimi yüzünü kapatmış, kimi dizlerine kapanmış, kimi de boşluğa dalmış bir şekilde. Ve onlarla birlikte ben de ağlıyordum. Hepsinin acısını o kadar derinden hissediyorum ki! Birbirlerine, anılarına olan bağlılıklarını, verdikleri değerleri öyle çok hissediyorum ki!

KRALİÇE  |   MYGWhere stories live. Discover now