3

4.9K 162 55
                                    


●Güzel sanatlar fakültesi 3.sınıf öğrencisiydiniz. Okulda oldukça tanınıyordunuz ve bu popülerlik boşuna değildi. İnsanlar sizin ortaya koyduğunuz eserlere,sahnelere hayranlıkla saygı duyuyordu. Okulun göz bebeğiydiniz.

Yılın ilk proje ödevi için ekibinizle beraber fakültenin Orkestra sahnesinin olduğu binaya yürüyordunuz. Projeniz sorunsuz bir şekilde bittiği için hepinizin keyfi yerindeydi. Sırada sadece sergilemek kalıyordu ve şüpheniz yoktu ki,her zamanki gibi,en iyisini sergileyecektiniz. Bunun mutluluğuyla itişip duruyordunuz ve siz cebinizden düşen kimlik kartınızın farkında değildiniz.

Şans eseri o sırada arkanızdan sessizce ilerleyen ve fakülteye dönem ödevini vermeye gelen biasınız kartı ellerine almış ve arkanızdan getirmek istemişti lakin çoktan gözden kaybolmuştunuz. Bu yüzden kayıp bürosuna başvurmak istemişti ama kapıları kilitliydi. Son çare olarak öğrenci işlerini seçtiğinde masadaki görevlinin alelacele toparlandığını görmüştü.

"Merhaba,biri öğrenci kimlik kartını düşürmüş. Acaba bunu düşüren kişi-"

"Kişiye ulaştıramam hayatım. Acilen çıkmam gerekiyor." Kimliği eline alıp size ait olduğunu gören görevli hızla arkasındaki defteri yoklamıştı.

"Y/N L/N,şuan Orkestra Salonunda olmalı,proje sunumu var. Gidip ona kendin vermelisin." Dedikten sonra gözden kaybolmuştu. Bu yüzden sıkıntıyla oflayıp Orkestra salonuna ilerlemişti. Kapıdan içeriye girerken kimlik kartı üzerindeki resminize bakıyordu. Elinde olmadan ne kadar güzel diye düşünmüştü. Düşüncelerini bölen salonda yükselen kontrbas sesiydi. Sahneye baktığında parlak ışıltılar gözünü almaya başlamıştı. Hemen ilerleyip ön koltuklardan birine oturdu.

İşte o an,sahnede uzun kırmızı elbiseniz ve özenle yapılmış saçlarınız ile sizi gördü. Mikrofonun önünde gülümseyip şarkınıza başladığınızda şaşkınlıktan ve bu bilinmez histen dolayı göğsünün ağırlaştığını hissediyordu. İşte o an,size böyle delicesine aşık olduğu ilk andı.

Aradığı kişi sizdiniz. Dudaklarınızdan dökülen fransızca şarkıyı bütün hünerleriniz ile sergilerken sizi izleyen bu çocuktan habersizdiniz. Gösteriniz bitip not vermek için sizi izleyen hocalarınızdan tam not aldığınızda kulise gülüşerek geçiyordunuz ve sınıf arkadaşlarınız sizi tebrik ediyordu. Siz tebrikleri kabul ederken kapı açılmış ve içeriye elinde kimlik kartıyla biasınız girmişti.

"Y/N..." gözlerinizi şaşkınlık ile gözlerine diktiğinizde gözlerinizde gördüğü şeyin nasıl kalbine değebildiğini düşünüyordu. Devam etti sessizce ve adımlarını size yaklaştırarak "... sensin değil mi?" Elbette sendin ama bir ikizinin olmasından deli gibi korktuğunu fark etti. Bir rastlantı ancak bu kadar güzel olabilirdi çünkü. Günü ancak bu kadar aydınlanabilirdi.

[Şarkı medyada]

HongJoong

Gülümsemesi suratına yapışmış gibi hissediyordu. Aranızda bir iki adım kaldığında durup ceketinin cebindeki kartı çıkardı.

"Fakülteye girerken düşürdün,arkandan yetişemedim." Kartı gördüğünde şaşkınlıkla kaşların havalanmış ve minnet duyarak elinden almıştın.

"Teşekkür ederim,inanılmaz bir sorundan kurtardın beni."

"Ne demek..." aranızda garip bir sessizlik baş gösterdiğinde Hongjoong devam etti. "Gösterinizi izledim içeride. Çok... çok etkileyiciydi."

Genişçe gülümseyip iltifatı için teşekkür etmiştin ki arkadaşın çağırmıştı.

"Gitmem gerek,hoşçakal."

Ateez ile TepkilerWhere stories live. Discover now