✧unus.

1.7K 75 92
                                    


Sonbaharın ilk habercileri; ağaçların elveda bile edemediği sarı yapraklarını dökmeye başlamasıydı.
Rüzgâr sanki bir şeyler fısıldıyormuşçasına eserken, ağaç dalları kızarcasına hışırdıyordu.Günün akşamüstü saatleri Potter'ların evi yine eğlenceden geçinilmiyor gibiydi.

"Sirius! James! Ah, lütfen Harry ile sırtta taşımalı bir oyun yerine yerde oturup yeni Okul yılı hakkında konuşmayı deneyin, hah?

Tüm ihtişamı ile Lily Potter, bir elinde kek kabı, içine konulmuş basit bir çırpıcıyı kolunun altında sabitlerken diğer elinide beline atarak, tek kaşını kaldırıp sorar gibi mimik ihtiyacını karşılayıp, duruşunu netleştirmişti.

Zümrüt yeşili gözleri, üstüne giydiği yeşil boğazlı ile daha belirgindi.Ah, hayır.Çimen yeşili değil, yeşil değil, herhangi bir yeşil kesinlikle değil, tah! tanımı, zümrüt yeşili.Burnunun üstünden yanaklarına doğru beyaz teninde yayılan çillerini tamamlayan kızıl saçları vardı, boyu 167 civarlarıydı, güzel bir fiziği vardı.Üstelik zeki ve ayakları üstünde duran bir kadındı,
Eh, James Potter Lily'i Potter yapmak için çok uğraşmıştı ama onun da dediği gibi "Potter'lar kazanır."

Dönelim Evimize;
Lily hâlâ onlara sorar gibi bakışlarını üstlerinden çekmediğinde James Sirius ve Harry'nin üzerlerine atlaması sonucu yaşanan nefes alamama faciasından kaynayıp koltuğa otururken gözlüğünü düzeltip sırıtarak karısına konuşmaya başladı;
"Lily, tatlım. Harry'nin reflekslerini deniyoruz, lütfen kek olduğunda bizi çağır ve enerji toplayıp devam edelim, öyle değil mi Harry?

James Potter, dağınık siyah saçları vardı, onları zaptetmek Sirius Black'i zaptetmekten daha zordu.Siyah saçlarının yanında ela gözleri ile bütün oluşturmuş açık tenini süsleyen çilleri yerine saç tutamlarının gözünün önüne geldiği hâlde gözlerini rahatsız etmiyordu.Yuvarlak ve gri çerçeveli bir gözlüğü vardı, Eh küçüklükten gelen bir görme sorunsalı.

James'in, Harry'e sorduğu soruya hırlayarak cevap veren Sirius olmuştu
"ENERJI, ENERJI, ENERJI, HUUU!" tezahürat tarzı ve sonda çıkardığı garip sese aile üyelerini güldürürken Harry konuşuvermişti "Sirius, sanırım annemin keklerinin ismini "Sirius'un"olarak değiştirsek çok iyi olur, sonuçta en çok uğradıkları yer senin miden oluyor, ha?
Lily yüzünde ufak bir tebessümle oğluna ve oğlundan daha fazla çocuk olan 2 koca oğlana bakıp gözlerini devirdi.Kafasını sağa sola hafif bir şekilde kımıldatırken mırıldandı "Hiç değişmeyecekler.Tanrım, hâlâ liseli çocuklar gibi davranıyorlar"

Lily kendince düşünürken
Sirius, siyah ve hayli uzun olan saçlarını geriye atıp saatine bakındı, "Remus ve Peter nerede kaldı dostum! Umarım yolda gelirken bir şeyleri kırmamaya özen gösterirler"
Bu cümleleri söylerken hâyli hoşnut bir kıkırdama sesi çıkarmıştı
James onun bakışına karşılık verip ellerini başının arkasında birleştirerek yaslanır gibi bir pozisyon aldı;
"Sen yanlarında olmadığına göre belaya buluşacaklarını sanmıyorum Patiayak."

Sirius kendini James'in oturduğu koltuğa atarken Harry'de ikisinin ortasına oturmuştu ve gülerek konuşmalarını dinliyordu.

"Umarım öyledir çünkü onları bir daha yalnız bırakmak istemem"
James'e garip bakışlar atıp dilini dudaklarında gezindirdikten sonra Harry konuşmaya yeltelenerek orada olduğunun sinyallerini vermeye çalışır;
"Bu yıl lisedeyim baba, düşünsene! Liseli bir çocuk oldum! Gerçi artık çocuk değilim, öyle değil mi Sirius? Baba, hm?

➤Cʜᴏᴄᴏʟᴀᴛᴇᴇʀs       passion for orange★Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin