Tanıtım

6.2K 306 77
                                    

Bir elinde telefon, diğerinde kadeh odayı bir ucundan diğer ucuna turlarken cevaplanmayan arama yüzünden kadehi tek dikişte bitirdi genç adam

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Bir elinde telefon, diğerinde kadeh odayı bir ucundan diğer ucuna turlarken cevaplanmayan arama yüzünden kadehi tek dikişte bitirdi genç adam. Öfkesi tepesine çıktığında bu sefer son diye düşündü. Bu defa da açmazsa aramayacaktı bir daha. Neden ısrar ettiğini kendisi de bilmiyordu aslında. Sadece sesini duymak, iyi olduğunu bilmek istiyordu. Aynı ismi tıklayıp beklemeye başladığında bu defa sinyal sesi yerine telefonun kapalı olduğunu belirten robotik ses ulaşıyor kulağına.

'Ah!' Öfkeyle duvara fırlattığı telefonu birkaç parçaya ayrıldığında bile sakinleşmesi mümkün değildi. Ne istiyordu bu kız kendinden bir bilse? Hiçbir özrünü kabul etmemiş, arkadaş olma çabalarını hep boşa çıkarmıştı. Ama arada, sırada da olsa arayınca açardı telefonu. Sadece lanet olası cılız sesini duymak istemişti hepsi bu. Madem o sesini duyurmuyor, Murat'ta gider bizzat yüzünü görürdü. Sırtına attığı ceketin ceplerini kontrol edip motorun anahtarını ararken yerden topladığı telefon parçalarını da cebine tıkıştırdı.

Motoruna atladığı gibi trafiğe karışmadan ara sokaklardan gelmek istediği yere vardığında etraftaki kalabalık ve gördüğü polis arabalarıyla motoru park etmeden indi üzerinden. Motor bir tarafa devrilirken başından çıkardığı kaskı başka bir tarafa fırlatıp attı. Adımları onu neye götürüyor bilmiyordu ama hemen o ufak, tefek sarışın kızı görmeliydi. Önüne çıkan, kendine engel olmaya çalışan polisleri iterek Eczanenin merdivenlerini çıktı hızla. Kapıdan içeri girdiğinde ilk olarak ortalığa saçılmış ilaç kutuları dikkatini çekse de yerde damlalar halinde bulunan kanla aklı başından gitti. Yanından geçen görevli bir polisin koluna asıldı hemen.

"Ne oldu burada?"

"Sen kimsin kardeşim? Önce şu kolumu bırak! İçeri nasıl girdin sen?"

"Eczanenin sahibi bayan nerede?"

"Hastaneye kaldırıldı. Siz nesi oluyorsunuz?"

Artık kulakları uğuldamaya başladığında bastığı yer ayakları altından çekil birden. Kolundan yakalayan polis acıyan gözlerle bakarken ona, Murat'ın tek istediği bir an evvel sarışına gitmekti.

"Hangi hastane?"

Öğrendiği adresten sonra bulunduğu yerden öyle hızlı çıktı ki peşinden gelen polis memurunun yetişmesi mümkün değildi. Motoruna atladığında kaskı bile takmamıştı. Yüzüne vuran sert rüzgar canını yaksa da umurunda değildi. Tek istediği onun iyi olduğunu bilmek, görmekti şu an. Motor son sürat yollarda ilerlerken trafik kurallarının da kırmızı ışığında canı cehennemeydi.

Yanında olmalıydı. İsterse onu yine kovsun, isterse nasıl bir pislik olduğunu yeniden yüzüne haykırsın yine de yanında olmalıydı. Motorla hastane bahçesine girdiğinde çıkardığı gürültüyü umursamadı bile. Hastaneden içeri girdiğinde danışmadan Mine'nin ameliyatta olduğunu öğrendiğinde adımları hemen o tarafa yöneldi. Koridorda ilerlerken bastığı yeri bile bilmiyordu. Aklı darmaduman ameliyathaneye ulaştığında kapının önünde bekleyenleri ancak fark edebildi.

Sarışın - Kısa HikayeWhere stories live. Discover now