𝑓𝑜𝑟𝑏𝑖𝑑𝑑𝑒𝑛 𝐕𝐚𝐥𝐨𝐨𝐦

'rüya'

Beni kucağından indirip onun yatağı olduğu düşündüğüm yatağa yatırdığında gözlerimi kapayıp yastığına sarılmıştım. Aynı onun gibi kokuyordu...

O beni kurtarmıştı...

●●●

Gözlerimi açtığımda Valtor ortalıkta yoktu. Yataktan kalkacakken yere düşmüştüm. Ayaklarımda ki izler geçmemişti. Hemde çok kötü gözüküyordu. Tabi o kadar sıktırırlarsa...

Yavaş yavaş ayağa kalkmaya çalıştığımda Valtor gelmişti.

-Bloom , iyi misin?

Yanıma ma çöküp endişe ile gözlerime baktığında istemsizce gülümsemiştim. O kadar güzel bakıyordu ki...

Ellerim yanaklarına gittiğinde gülümsemişti. Gözlerimi kapatıp kafamı ona yaklaştırırken o dudaklarıma yapışmıştı bile...

Dili dudaklarımı gıdıklamaya başladığında dudaklarımı aralayıp dilinin girmesi için izin vermiştim.

Soğuk elleri yavaş yavaş bacaklarıma giderken titriyordum. Bacaklarımı kısa bir süreliğine okşadıktan sonra , bacalarımdan tutup beni kaldırdığında gözlerimi açmıştım. Çünkü dudaklarımızı ayırmıştı .

Sırıtıyordu , ve bu ona çok yakışıyordu. Sırtım yatak ile buluşunca gülümsemiştim.

Islanan dudaklarımı yaladağımda gözlerini kapatıp oda aynısını yapmıştı. Sonra ellerini belime getirip beni döndürmüştü. Yani şuan onun üstündeydim. Kafamı göğüsüne gömdüğümde kıkırdadığını hissetmiştim.

Gözlerim kapanmaya başladığında Valtor saçlarımı okşamak ile meşguldü...

●

Uyandığımda hala aynı yerdeydim . Yani beni kapalı olarak tuttukları yerde. Ne yani hepsi rüya mıydı?

O öpücük o kadar gerçekçiydi ki...Onun bakışları , onun kokusu , yatağı , yastığı...

Ben bunları düşünürken odanın kapısı açılmıştı. İçeri bir kaç kişi girdikten sonra Faragonda denen kadın girmişti.

Biraz beni süzdükten sonra konuşmuştu.

-Seni burda tutmak hiç adil değil biliyorum Bloom , ama merak etme çıkıyorsun...

İçimde hafif bir mutluluk oluşmuş , sonra da kaybolmuştu. Beni burada tutmaları suç değil miydi zaten?

İçeri giren diğerleri ayaklarımda ki ve ellerimde ki bağları çözdükten sonra yatakta doğrulmuştum.

Faragonda ya kızgın bir bakış attıktan sonra yataktan kalktım. Rüyamda olduğu gibi düşmemiştim , ve bu garipti.

Odadan çıktığımda , bir kaç kat yukarı çıkmıştım. Hatırladığım kadarıyla şuan odaların olduğu kattaydım. Ama herşeyi unutmuşsam nasıl bulabilirdim ki odamı? Beni test etmek için yapmış olmalıydılar.

Merdivenlere yönelip bir üst kata çıktıktan sonra bir kapıdan geçmiş ve bir anda kendimi çatıda bulmuştum.

Saçlarımın dalgalmasını sağlayan rüzgara karşı dönüp gözlerimi kapadığımda arkamdan bir ayak sesi duymuştum. Valtor olmasını umarak döndüğümde o sarışını görmüştüm. Sky...

Yüzümün bir anda düşmesini anlamış olacak ki sessizliği bozmuştu.

-Ne oldu Bloom? Başkasını mı bekliyordun?

Elbette bekliyordum seni salak. Senin gibi bir erkeği kim bekler ki?

-Stella yı görmek beni kesinlikle mutlu ederdi.

Ah Stella... Onu özlemiştim. Cidden özlemiştim...

Sky , sinirle bir sağa bir sola baktıktan sonra yanıma hızlı adımlarla gelmişti.

Kolumu sertçe kavrayıp kafasını yüzüme yaklaştırdıktan sonra bağırmıştı.

-SEN BENİMSİN BLOOM , İSTER İNAN İSTER İNANMA BENİMSİN , VE BUNU O KÜÇÜK BEYNİNE SOK!

O kadar çok bağırmıştı korkudan gözümden bir yaş akmıştı. O an Valtor un yanımda olmasını o kadar çok isterdim ki...

Ondan kurtulmaya çalışsamda Sky her hareketimde kolumu iyice sıkıyordu.

O kadar korkmuştum ki ne bağırmış , nede sihir kullanabilmiştim.

-SENİ ALÇAK HERİF BIRAK ONU!

Arkadan gelen Stella nın sesi ile kendimi tutamayıp arka tarafa bırakmıştım. Ama hesap edemediğim bir şey vardı. Sırtım yere gelmemişti.

●●●

●●●