Hızla yatağımdan kalkıp üzerime eskimiş görünümlü siyah bir kot giyip üstüme de beyaz bir atletle ince kırmızı gömleğimi giydim. Ayağıma da bilekten siyah convers mi geçirdim. Saçlarımı ince uçlu tarakla taradım. Siyah küçük sırt çantamı aldım ve içine kulaklık, powerbank ve ilaçlarımı koydum. Elime cüzdanımı alıp içine dün kazandığım 1900 liramla banka kartımı da koyduktan sonra onu da çantama yerleştirdim. Çantam küçük olduğu için hepsi tam sığmıştı. Telefonumu da cebime atıp çantamı iki kolumdan geçirdim ve evden ayrıldım.
Durağa gidip ilk gelen otobüse bindikten sonra okula vardım. Etrafıma hiç bakmadan spor salonuna girdim. Bütün okulun neredeyse burada olduğunu gördükten sonra derin bir nefes verdim ve soyunma odasına girip kendi dolabımdan basketbol formamı aldım. Basketbol şortunu da atletini de giydikten sonra eşyalarımı dolabıma yerleştirdim ve kilitleyip anahtarla telefonumu cebime koydum.
Odadan çıkıp sahaya geldiğimde müdürümüzle birlikte bekleyenlerin karşısına geçtik. Müdürümüz elime içi kağıtlarla dolu bir dosya ve kalem verdikten sonra diğerlerine döndü.
"Çocuklar herkes sıraya geçsin. Bundan sonra yapmanız gerekenleri Ay size anlatır." dedikten sonra salondan ayrıldı. En sıradaki çocuk yanıma geldi. Bilgilerini yazdıktan sonra çocuğa basket hareketleri yapmaya başladı. Bu sırada içeri formasıyla gelen Gece'yi gördüğümde sinsi sinsi sırıtmaya başladım. Bugün senin canını çıkaracağım Gece Hanzade hazır ol!
"Kimse sırayı bozmasın biraz bekleyin ben birazdan geleceğim." diyerek Gece'nin kolundan tutup spor salonundan ayrıldım.
"Kızım ne yapıyorsun, bıraksana kolumu."
"Rahat dur Gece. Unutma iddiayı ben kazandım ve sen bugün ben ne istersem yapmak zorundasın." dediğimde kafasını iki yana salladı. Müdürün odasına geldiğimizde kapıyı çalıp Gece'yle birlikte içeri girdim.
"Bir şey mi oldu Ay?"
"Yok hocam benimle ilgili bir şey yok ama Gece arkadaşımız size bir şey söyleyecekti ama söylemeye utandığı için ben gelip size anlatayım dedim." dediğimde yanımda duran Gece bana hocaya çaktırmadan merakla bakıyordu. Kahkaha atmamak için kendimi tutarak yüzümdeki sırıtmayla hocaya döndüm.
"Şimdi hocam biliyorsunuz her dönem başında okuldan bir kişi seçilip okulu temizliyor. Gece arkadaşımız bu yıl okula yeni geldi ve ben bu temizlik işini anlatınca ben yapmak istiyorum lütfen ben yapayım dedi. Bende size söylesi gerektiğini söyledim ama kendisi utanınca onun adına ben söyleyeyim dedim." dediğimde hoca yüzündeki şaşkınlık ve mutlulukla bize bakıyordu. Yanımda duran Gece'nin beni dürtmesiyle yüzümdeki sırıtmayla birlikte ona döndüm. Şaşkınlıkla bana baktığında ona gıcık bir şekilde göz kırptım ve müdürümüze döndüm.
"Bunu duyduğuma çok sevindim Gece. Peki tek başına yapabilecekmisin?" dediğinde Gece konuşamadan lafa atladım.
"Evet hocam hepsini tek başına yapmak istiyor ama kendisi tam olarak ne yapması gerektiğini bilmediği için benim başında bekleyip ona tarif etmemi istiyor o kadar." dediğimde öksürmeye başladı. Hoca hemen bir bardak su verdiğinde gülmeye devam ediyordum.
"İyimisin Gece. Kusura bakmayın hocam bir anda heyecanlandı ya ondan böyle oldu herhalde." dediğimde bana kötü kötü bakmaya başladı.
"Evet hocam çok heyecanlandım ondan oldu. Hatta o kadar heyecanlandım ki Ay arkadaşımı parçalamak istiyorum."
"İnan bana Gece duygularımız karşılıklı." dediğimde hoca hiçbir şey anlamamıştı ama yüzündeki gülümsemeyle birlikte masasına geçip koltuğuna oturdu.
YOU ARE READING
Gece'nin Ay'ı
Teen Fiction"Hayat neydi? Kimin çocukken mavi önlük giyip mutlu bir hayat yaşamasına, ya da şiddet mağduru olup hayatındaki tek renklerin bu morluklar ve kırmızı kan olduğuna karar veriyordu?" ~~~ İnsan hayatına giren kişilerde kimin 'o' beklenen kişi olduğunu...
