10

18.2K 621 20
                                    

Günler günleri kovaladı.  Ama o kabus geceden sonra Asil bir daha Aslı'nın odasına  uğramadı. Aslı 'da  Asil'i bir daha görmedi zaten. Görmekte istemedi. Evet aşkı bitmemişti belki ama kalbi buz keşmisti son yaşananlardan sonra. Aynalara küsmüştü güzel Aslı. Bir türlü bu öfkenin  sebebini anlayamıyordu. Ama artık sorgulamıyordu da.

Gelin ağa ise sürekli ortalıklarda dolaşıp şen şakrak kahkahalar atıp konaktaki kadınlara  kocasıyla nasıl iyi geçindiklerine dair imalarda bulunuyordu. Aslı bunları kendisini üzmek için söylediğini biliyordu ama kalbi yine de çok acıyordu. Gerçi son zamanlarda hanım ağa çok dışarı çıkmaz olmuştu odasından. Aslıyla uğraşmayı bile bırakmıştı nerdeyse. Arada mutfağa su içmek için yada atıştırmak için gelip "Kınalı yapıncak şu bardağı uzatsana yada kınalı yapıncak odamı toplasana" diyerek Asil'in kestirttiği saçlarına atıfta bulunuyordu  ama çok da umursamıyordu artık Aslı'yı. Biliyordu ki kocası o kadar nefret ediyordu ki aslı 'dan, onun ekstra birşey yapmasına gerek bile yoktu belki de. Biraz daha rahatlamıştı Aslı.

Gün boyu o çarşafın içinde bunalmaya bile alışmıştı. Günün çoğunu mutfakta geçiriyordu. Yanına en çok Seher gelip arkadaşlık ediyordu yengesiyle. Çok iyi kalpli bir kızdı Seher ve Aslı birtek onun yanında bu kadar güler yüzle bakıyordu hayata. Arada birlikte avluda ufak kahve kaçamakları bile yapıyorlardı.

  Bir gün yine Seher'in zoruyla yaptıkları kahveyi içmek için avluya çıkmışlardı. Aslı hep tedirgindi aslında ama Asil' in  gelme saati olmadığı için çok da sorun etmemişti.

İki kız keyifli bir sohbetin tam ortasında gülüşüyorlardı ki bahçe kapısı açıldı. Aslı refleks olarak kapıya baktığında gözleri ilk defa Asil 'le kesişti. Gülümsemesi yüzünde soldu. Asil ufak bir tebessümle yanlarına gelmeye başladığında her ikisi de kahveleri bırakıp ayağa kalktılar. Asil yanlarına geldiğinde "Lütfen rahatsız olmayın, oturun" diye söze girdi gözlerini Aslı 'dan ayırmadan. Aslı çarşafın içinde titremeye başlamıştı bile. Sonrasında Asil  kızkardeşine dönerek " Arkadaşını alıp içerde içsenize kahvenizi burası soğumuş iyice "dedi. "Bak arkadaşın hasta olursa seni sorumlu tutar "diyerek takıldı Seher'e ama gözleri az önce ilk kez gördüğü güzel kadındaydı. Seher yanlızca' Tamam' diyebildi. Ve Asil artık yanlarından ayrılması gerektiğini bilerek ama daha çok da zorlanarak merdivenlerden kafası karışmışcasıma çıkıyordu. Aynı duyguları Aslı ve Seher de yaşıyordu aynı saniyelerde. Ve birde merdivenin başında ilk baştan beri onları izleyen hanımağa vardı.

Asil gittikten hemen sonra kadınlar birbirlerine baktılar. Seher fazlasıyla şaşkın şekilde " Seni tanımıyor "dedi Aslı'ya. Aslı ne diyeceğini bilemez halde bakıyordu. "Yenge cevap versene seni nasıl tanımaz" diye ısrar etti. Seni görünce çarpılmışa döndü ama senin karısı olduğundan haberi bile yok. Senden bu kadar etkilenen adam hiç mi yüzünü görmedi. Aylardır bu evdesin, aynı odayı paylaştınız. Ben anlamıyorum" diye isyan etti. Aslı sadece boğuk ve utangaç bir şekilde " Yüzümü hiç görmedi " diyebildi . "Ama siz yani ben çarşafı gördüm" dedi Seher "Yüzümde duvak vardı" dedi Aslı o gece gözlerinden tekrar geçerken. Seher nefessiz kaldığını hissetti. Abisi ne yapmıştı nasıl bir cani yaratmıştı. Seher'in gözünden bir damla yaş geldi. Hiç bir kadın bunu haketmezdi. Hiç birşey diyemedi Aslı'ya .  "Hadi içeri girelim soğuk oldu üşümesin arkadaşım" dedi acı bir  gülümseme ile.

Gelin HanımWhere stories live. Discover now