Yüzüme vuran ışıkla sabah uyandım demek isterdim ama öyle olmadı.Tanrın birgünde boğulmadan uyanayım!
"Tae kalk üstümden boğuldum!"
"Tamam Mi Na ya"
"Ha?"
O nasıl bir ses lan?Bu Tae değil!Dün sesi böyle değildi.
"Sen kimsin lan?"
Kafasını kaldırıp masumca bana bakmaya başladı.
Yüzü çok olgun duruyodu ve açıkçası yakışıklı bir yüzdü.
"Mi Na Tae'yim işte iyi misin?"
"Tae sen misin?"
"Evet Mi Na"
"Ama sesin-dur bi dakika üstün niye yok?TANRIM TAE ÇIPLAKSIN!"
"Sanırım büyümüşüm.Niye bu kadar hızlı oldu ki?"
"Tae lütfen kalkıp üstünü giyin dolapta senin için kıyafet var"
"Tamam Mi Na ama zaten gördün ki?"
"Tae şu an aynı küçüklükte değilsin!"
"Üf kalktım"
Üstümden kalkcınca rahatladım.Arkamı dönüp giyinmesini bekledim.
Saçlarıma kondurulan öpücük ile arkamı döndüm.
"Tanrım bu boy ne ?"
Bir hışımla ayağa kalktım.
"Ama sen benden uzunsun.Hemde ÇOK!"
"Artık ben seni kucağıma alırım"
Pis pis sırıtmaya başladı.
"Ama eski Tae böyle değildi"
"Ben yeni Tae'yim"
"Fazla yenisin sesin evrim değiştirmiş"
"Beğenmedinmi?"
"Yok be beğenilmeyecek gibi değil "
Gülmeye başlamasıyla utanmadım değil.
"Gülme ya!"
"Sanırım benden etkilendin ha?"
"Aynaya baktınmı hiç?"
"Bebeğime ne oldu ?"
"Uçtu"
"Mi Na bana söz vermiştin büyüyünce de sevceğine"
"Ben seni hâlâ seviyorum ama sadece bu halin garip geldi."
Onu kendime çekip sarıldım ve burnunun üstündeki beni öptüm.
Çok güzel gülümsüyo be!
"T-Taem"
"Efendim ?"
"Hadi kahvaltı yapalım acıktım ben"
"Ben kahvaltı olarak seni yemek istiyorum ama"
"Tae hadi yürü"
"Of Mi Na peki"
"Bana Mi Ya desene"
"Niye?"
"Çünkü çok tatlı diyosun özledim öyle demeni"
"Bende seni özledim Mi Ya hadi sarılalım"
Mutfak kapısının önünde bi anda beni kendine çekip sarıldı.
Çok tatlı ya
"Öhöm. Burda insan var"
"Ne?"
"Mi Na bu kim ?"
"Merhaba ben Jin"
"Jin?"
"Efendim Mi Nam?"
"Yaa sen ne zaman geldin??"
"Gece geldim şu arkandaki velet ile ne yaptınız bilmiyorum ama çıplaktı"
"Jin bir şey yapmadık ya geç her şeyi anlatcam"
"Tamam siz kahvaltınızı yapın ben yaptım bile salondayım bide çilekli pasta varmı?"
"Jin yürü git ya"
"Tamam NamNam"
"NamNam ne be?"
"Ben salondayııım"
Jin'in gelmesine sevinmiştim.Yüzümdeki gülümseme sinirden kıpkırmızı olmuş Tae'yi görmem ile gitti.
"Taem noldu?"
"Mi Na kim o? Ben veletmiyim be! Koskoca adam oldum ben!Hem sana ne hakla Mi Nam der o pislik herif dövücem onu elimde kalıcak!"
"Tae dur sakin ol. O benim çocukluk arkadaşım. Abim gibidir."
"Ya sana aşıksa? Ya seni benden alıcaksa? Ulan gebertcem seni Jin!"
"Bebeğim sakin ol. Sevgilisi var onun hem ben senden asla ayrılmam. Sen varsın başkasını ne yapayım "
"Ya Mi Na ben seni çok seviyorum hadi evlenelim "
"Tae saçmalama"
"Niye sen beni sevmiyomusun?"
"Seviyorum"
" E o zaman kim tutar bizi hadi evlenelim hatta şimdi kahvaltıdan sonra evlenelim"
"Tae her birbirini seven evlenmez biz sevgili bile değiliz"
"Değilmiyiz?"
"Sevgilimiyiz?"
"Ben öyleyiz diye sanıyodum. Mi Na sen beni sevmiyosun işte"
Gözleri dolan Tae'ye karşı ne yapcağımı şaşırdım.
Ona karsı olan duygularımın ne olduğunu biliyor değilim.
"Taem ben seni çok seviyorum nereden çıkardın bunu?"
"O zaman evlenelim!"
Bir çocuk gibi davranıyodu ve bu onu çok tatlı yapıyodu.
"Ay Tae geç otur kahvaltıyı hazırlayayım"
"Tamam sevgilim"
Gülüşüne öldüğüm adam ya!
💫💫💫
