geceleri, yoongi için çekilmeyecek kadar kâbuslar ile dolu olmuştu artık. ne zaman kafasını yastığına koysa, jungkook'un ağlamaları odayı, beynini dolduruyordu.
bu da öyle bir geceydi işte. ağustos'un son günlerinde sıcaktan dolayı terler bedeninde gezinmiş, onu sıcaktan boğmak istemişlerdi. hışımla doğruldu ve komidinin üstündeki saate baktı.
03:15
sinirle yatağından kalkıp bacaklarını zorlukla mutfağa doğru sürüklemeye başladı. gün içinde süpermarkette kasiyerlik yapar; saçma sapan insanlara sert bakışlar yollardı.
insanlar onun için çekilmezdi ama, her zaman kendisini söyle savunurdu.
"bok temizlemekten iyidir." elindeki su bardağına suyu doldururken kendi kendine sırıtmış ve mırıldanmıştı.
uyku düzeni alt üst olmuştu, her gün-özellikle izin gününde- akşama kadar yatan bedenini artık uyku tutmuyordu.
suyu içip bardağı tezgaha bıraktıktan sonra sandalyeye geçti ve oturdu. kook ile güzel günlerini düşünmek istiyordu ama pek güzel olduklarını söyleyemezdi.
işten yorgun gelir, 15 yaşındaki bir velete bakmaya çalışırdı. her ne kadar uslu görünse de her yeri dağıtır ve kendisinin peşinden ayrılmazdı.
aklına sürekli 'yoongi hyung' deyişi geldiğinde istemsizce kıkırdadı. bu çocuktan her ne kadar nefret etse de, ilk öpücüğünü almıştı.
"sahi.." eli kendi dudağına giderken kendisini istemsizce pedofili gibi hissetmişti. içkiliyken çocuk onun kucağına çıkmıştı ve ellemeden bırakamamıştı.
"lanet olsun kook.."
nasıl kaybolduğuna gelirsek, temmuz ayının son günüydü ve jungkook, yoongi, anne ve baba dışarıdaydılar. izinli günü olduğu için zorla yoongi'yi de yanlarına çağırmışlardı ve bu huysuz hâllerine gülmeden edemiyorlardı.
yoongi, öksüzdü ve o gün cidden bir ailesi gibi olmuşlardı.
jungkook ise gezerken lunaparkı görmüş, gitmek istemişti. lâkin yazın ortasında yağan sağanak yağmur bu isteğini geri tepmiş, eve geri gitmeye başlamışlardı.
jungkook durgun bakışlar eşliğinde yoongi'nin elini tutarken görmüş olduğu pamuk şekerci ile tuttuğu eli sallandırmış, mırıldanmıştı.
"hyung, bana pamuk şekeri alır mısın? pembe olanından."
yoongi, sürekli beyaz seven çocuğun pembe istemesine şaşırsa da kafasını sallamış, çocuğun elini bırakmıştı.
ve bu yaptığı; en büyük hatası olmuştu.
yoongi ; 20
jeongguk ; 15
