19.Bölüm

3.6K 209 191
                                    

__________________________________

Yavaş yavaş bir birimize yaklaşdık. Aramızda çok az bir mesafe fardı. Nefes alışını hissediyordum. Hafifçe dudağımı araladım. Ve sonunda dudaklarımız birbirini buldu. Ellerim ensesinden saçlarına doğru gelmişdi. Onun elleri ise belimi daha da sıkı sardı...

____________________________________

Merinette Agreste

Hayatım da yaşadığım en kötü anın yerine, bu büyüleyici anı koymuşdu. O kadar zarif ve narin öpüyordu ki, sanki tek bir hamlesi ile kırılacak bir çiçekmişim gibi davranıyordu. Ama öpüşünde tutku vardı, bunu tüm kalbimle hissedebiliyordum. Beni yavaşça dik konuma getirdi. Ellerim saçlarından omuzlarına, ordanda kalbinin tam üzerine geldi. Yavaşça birbirimizi bırakdık. Alınlarımızı birbirine dayadık hâlâ gözlerimiz kapalıydı. Ve alkış sesleri yükseldi. İşte tam o an hiç kıpırdamadan gözlerimizi açdık. Onun zümrüt yeşili gözlerinde yine, yeniden kayboldum...

Adrien Agreste

Öylesine nefes kesici bir andı ki benim için, ilk defa bir kadını öpüyordum. Narin ve zarif bir kadını, o yüzden hem çok narin öpmeye çalışıyordum, hemde tutkulu öpmeye. Sonunda birbirimizi bırakdık, alkış sesleri yükseldi. Ve gözlerimizi açdık, o okyanus mavisi gözlerde kaybolmamak elimde değildi.

Sonra eski halimize döndük. Misafirlere iyi bir akşam sunmak istiyordum. Ki benim için mükemmel bir geceydi. Yanıma italyan şirketin baş tasarımcısı bayan Rossi geldi. Konuşmaya başladık.

Bayan Rossi anlattı da anlattı anlattı da anlattı. Onu dinliyormuş gibiydim ama öyle sıkılmışdım ki. Aklım da hâlâ o mucizevi öpücük vardı. Arada bir dayanamayıp gülümsüyordum. Elimde bile değildi. Sonra birden gözüm, Merim'i aradı. Bir baktım elinde ki şarabı bitirmiş yenisi almış birde yarımlamış, Sinirlice bayan Rossiye bakıyordu. Galiba çokdan sarhoş olmuşdu bile. Ahh kafam ah ne diye başı boş bırakırsın ki Meri yi.

Gözüme kayınçom Marco ilişdi hemen yanına gittim.

"Kayınço"

"Oo bay Agreste. Selam"

"Selam da araban var mı?"

"Yok. Yani var da yurt dışında şu an"

"Yani araba kullanmayı biliyorsun"

"Evet"

"Al bu bizim araba'nın anahtarı, ablamla gelirsin"

"Siz"

"Biz taksi ile şimdi gidiyoruz. Ablama söylersin idare edin bizi"

"Peki görüşürüz"

"Görüşürüz"

Sonra hemen Merim'in yanına geldim. Belini tuttum

"Hadi canım gidiyoruz"

"Bir dakka yaa. Daha yeni başlamışdık"

"Yok canım bitti. Şarap delisi olmuşsun 10 dakika da"

"Aa ama sen dedin iç diye. "

O sırada dışarıya çıkmışdık. Hemen korumamı aradım. Üstü açık arabamı getirmesini istedim Meri sızmasın diye de yavaş yavaş arabanın geleceği tarafa yürüdük.

" ben sana iç dedim de 1 bardak iç dedim. Onu da yavaşça içecekdin"

"Kusra bakma vitesi ayarlayamamışım"

Bir kahkaha kopardı. Bense hafifçe güldüm

" hahaha çok komik bayan Agreste"

"Komik tabi. Hıh ayrıca sen o lila Rossi cadısı ile ne konuştun? Utanmasa tepene binecek gibiydi. "

"O öyle biri değiil. Sen sarhoşlukdan yanlış görmüşsün"

" yaaa heee heee. Yanlız sana beton Agreste değil, odun Agreste denmeliymiş."

"Hah o niye?"

" çünkü trip den anlamıyorsun"

" o trip miydi?"

"Günaydın Agreste."

Dedi. Kabul anlamamış olabilirim. Ve devam etti;

"Ama bu gün bir şey öğrendim"

"Ne öğrendin?"

"İyi öpüşüyorsun"

" kötüsünü biliyorsun yani"

"Biliyorum"

" kimle öpüşdün başka"

"Onu söylemem"

"Neden?"

"Çünkü sabah ki meri bunu hatırlarsa ben biterim"

Bu sefer ikimizde güldük. O sırada koruma araba ile geldi. Eline 100$ verdim ve taksi ile gelmesini söyledim. Meri ile ben arabaya bindik.

"Meri. Sana bir şey soracağım? "

"Sor"

"Sabah bunları hatırlamayacak mısın? "

"Kesinlikle hayır"

" o zaman. Sana aşığım"

"Gerçekden mi?"

"Evet"

"Şapşal asıl ben sana aşığım"

"Ne?"

" evet. Ama sakın sabah bana bunu söylediğimi hatırlatma olur mu?"

"Olur"

O da banamı aşık yani. O zaman cesaretlenip söyleyene kadar bekleyeceğim. Araba ile eve geldik. Tabi hanımefendi hemen banyoya girdi ve duş aldı. O duş alınca, üstünü giydi. Sonra ben saçını taradım ve kuruttum. Bir kahve yapmaya gitmişdim ki bir baktım, sırt üstü uyuya kalmış. Bir eli karnında bir eli yanında.

Kahveyi mutfak tezgahına geri bırakdım. Ehh kimin karısı o?
Sonra yanına geri döndüm. Onun tarafına geçdim. Saçlarını düzelttim.

"İyi geceler prenses"

Gözlerini açdı ve yatakda oturur pozisyona geldi.

"Uyandırdım mı?"

"Hayır ama, eski halime dönmeden önce yapmam gereken bir şey var."

" ne?"

Birden öpüşdük. Elimi yanağına koydum. O da boynumdan tutuyordu. Yavaşça başı yastığa düşdü. Hala öpüşüyorduk. Tutkulu bir şekilde. Diğer elimi yatağa koymuşdum. Diğer elimse hâlâ yanağını okşuyordu.

"Bu neydi şimdi"

"Özür öpücüğü"

"Neden?"

"Çünkü sabah bunların hiç birinini hatırlamayacağım"

Bu kadın beni öldürecek ama aşkdan. Yanına yattım. Göğsümün üzerine yatdı. Sıkıca da sarıldı.

"Uyumadan kahve içer misin?"

"İstemiyorum"

"Neden?"

"Bu huzurlu anı bölerim yoksa."

İnce düşünceli karım benim. Yavaşça saçlarını okşadım.

"Seni seviyorum bayan Agreste"

"Ben de seni seviyorum Bay Agreste"

İkimizede bu akşamın tam anlamı ile Mucize olduğunu düşünerek uyuya kaldık.

Kula bela gelmez, hak yazmadıkça. Hak bela yazmaz, kul azmadıkça
~ hz. Mevlana

Nasıl buldunuz bölümü?

Sizce Meri geçmişde kiminle ne yaşamış olabilir?

722 kelime

Betona Renk Vermek - Adrienette {Düzenleniyor} Where stories live. Discover now