twenty five

1.4K 137 50
                                    

Çeviri notu: Hassas içeriğe sahip bir bölüm olduğundan okumaya uygun bir ortamda olmanız tavsiye edilir.

"Tatlı rüyalar Zara."

Zayn yanağıma minik bir öpücük kondurmak için eğilirken sessizce fısıldamıştı.

Az sonra odama yalnız başıma gidecektim. Hem bunun, hem de Zayn'in geceyi muhtemelen başka bir bebekle birlikte geçireceği düşüncesiyle nefesimi yitirdim. Elbette bir kez daha aptal, mütevazı kız olarak arkada bırakılan kız ben olacaktım. Bu olan bitene diğer kızlar gibi kolaylıkla katlanacağımı sanmıyordum. Zayn'i kaybetmek istemiyordum.

Zayn arkasını döndüğünde aniden uzanarak elini sıkıca kavradım. Başı tekrar bana dönen Zayn'in gözlerinden kafa karışıklığı sızıyordu.

"Bekle." Sesimin kısmen titrek duyulduğunu söyleyebilirdim. "Bu... şey, bu gece benimle uyur musun?"

Duydukları karşısında ilgisi bana geri yöneldi. Demek istediğimi tam anlayamamış gibi kaşlarını çatmışken ellerimizin tutuşunu da sıkılaştırmıştı. "Ne?"

"Diyorum ki, bu gece benimle uyur musun?" diye tekrarladım ona doğru bir adım atarken.

Bu kez nefesini yitiren oydu. "Yani, emin değilim..."

"Zayn." Büyük bir umutla ona baktım. Onun gibi güzel ve etkileyici bir adamı, her kadının isteyip isteyebileceği her şekilde istediğimi biliyor, bu konuda bana güvenmesinin umudunu taşıyordu bakışlarım. "Lütfen, seni istiyorum."

Başını iki yana salladı. Elleri nazikçe yanaklarıma sarılıp beni kendisine bakmaya zorluyordu. Sanki kendimi ne tür bir adamın kollarına bıraktığımı bana hatırlatmak istiyor gibi bakıyordu. Karşımdaki bu adam daha önce hiç düzenli bir ilişki sürdürmemişti. Ben ise bekaretimi, benimle ölene dek birlikte olacağını düşündüğüm birine vermeyi ümit ediyor, diğer yandan bu kişinin Zayn'den başkası olmamasını istiyordum. Benimle ölene dek birlikte olma konusunda şüpheleri olabilirdi, ama yine de onu istediğimi biliyordum. Daha önce kimseyi istemediğim kadar onu istiyordum.

"Bana bak Zara." Konuşurken sıcak nefesi dudaklarıma çarptı. "Seni hiçbir şey yapman için zorlamayacağım, anlıyor musun? Birlikte... olduğumuz için kendini bana borçlu hissetme, çünkü öyle değilsin."

Ellerimi yanaklarımı kaplayan elleri üzerine yerleştirdim. Bunu ona kanıtlamanın tek bir yolu olduğundan emindim. "Bu gece benimle kalmanı istiyorum." Sesim artık daha kararlı duyuluyordu. "Lütfen itiraz etme."

Omuzları düştü. Gözlerinden gergin olduğunu sezebiliyordum. Daha önce kimsenin bekâretini onunla kaybetmediğini biliyordum. Hatta bu durumun ne kadar kötü bir hâl alabileceğini hayal ettiğini de bir şekilde biliyordum. Ama öyle olmayacaktı. Buna izin vermeyecektim. Bu birlikteliğimizi yürütebileceğimize olan inancım öyle tamdı ki bizi ayırabilecek olası bir problem hakkında düşünmek dahi istemiyordum.

"Sana son kez soruyorum." diye mırıldandı gözlerimin içine bakarken. "Emin misin?"

"Eminim." deyip avucunun içine bir öpücük bıraktım.

Bunu demem üzerine Zayn ellerini yüzümden çekerek başını salladı. Dudaklarımı istila eden gergin gülümseme eşliğinde arkamı döndüm ve odamın kapısını açtım. İkimiz de içeri geçtikten sonra kapımı kilitledim. Derin bir nefes alan Zayn, bekâretimi ona kaybetmeyi seçtiğim için olsa gerek, gerginlikle saçlarını çekiştiriyordu.

"Her şey yolunda." İlerleyip yatağıma oturdum. "Ben kararımı verdim. Bundan eminim."

Kendi içinde bir sonuca ulaştıramadığı her ne ise silkinerek onları görmezden geldi, sonra da yatağın yanımdaki kısmına oturdu.

the malik's dolls [türkçe çeviri]Where stories live. Discover now