Okula girmemle birlikte bir kalabalık gördüm. Büyük ihtimalle kavga falan olmuştu. Artık alışmıştım umursamaz adımlarla kalabalığa doğru gittim. Kalabalığı bir şekilde yarıp, kavga edenleri gördüm. Azra, Hasret, Heves ve Derya. Derya kolunu tutmuş yerde duruyordu. Heves de onun yanındaydı.
Azra " Bana bak Derya birine bile ağzından kaçırırsan, kolunu kırmakla kalmam. Daha kötüsünü yaparım. Heves sana gelince, tarafını seç. "
Heves " Ben Deryanın tarafındayım ve bu yaptığını asla affetmiycem Azra. "
Azra omuz silkti.
Azra " İyi keyfin bilir. Yürü Hasret. "
Azra arkasını dönünce, göz göze geldik. Ne kadar sinirli olduğunu yüzünden anlayabiliyordum. Bir yandan da göz göze gelmemizin üzerine kalbim yine yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı. Azranın bakışları birden yumuşamıştı. Sonra da kalabalıktan çıktılar. En fazla 5 saniye göz göze gelmiştik. Ama bu durum beni inanılmaz heyecanlandırmıştı. Yerde oturan Deryanın yanına çöktüm.
Derya " İyi misin Derya? "
Derya " Kolum acıyor çatladı veya kırıldı büyük ihtimalle. "
Hevese baktığım da gözleri dolmuştu.
" Neden kavga ettiniz? "
Heves " Boşver. Hadi kalk Derya revire gidelim. "Bilinmeyen numara: Sana yazabilmek için yeni hat aldım.
Bilinmeyen numara: Neden engelledin beni?
Deniz: Sana bir sevdiğim olduğunu söyledim
Deniz: Buna rağmen benimle konuşmak istediğine emin misin?
Bilinmeyen numara: Evet Deniz seninle konuşmak istiyorum
Deniz: Pekala sana nasıl hitap etmeliyim?
Bilinmeyen numara: K de bana boncuğum
Deniz: K mı?
Bilinmeyen numara: Cool bir isim bulamadım boncuğumNumarayı 'k' diye kaydettim.
K: Ee kimmiş bu sevdiğin
Deniz: Söylemem
K: Söyle ya
Deniz: Tanırsın
K: Peki boncuğumTelefonu uçak moduna alıp kendimi yatağa attım. Güzel bir uyku çekmek istiyordum.
Okula girdiğim de herkesin bana baktığını fark ettim. Bu yeterince sinir bozucu olurken birde fısıldaşıyorlardı. Hızlı adımlarla binaya girdim. Tam tuvaletin önünden geçiyordum ki içeri çekilmemle çığlık attım. Bir el hızlıca ağzımı kapattı. Gözlerimi açıp karşımda ki kişiye baktım.
" A-azra? "