5🔥Sadece 1

292 120 56
                                    

Multimedya:Ren💙

"Söz verdin bak."

İşaret parmağımı gözüne sokarcasına yeniden salladım.

Havadaki parmağımı tuttu ve gülerek aşağı indirdi.

"Tamam dedim ya güzelim. Tamam, dokunmayacağım ona."

Beraberce okulun içerisine adımımızı attık. Öğetmenler odasına doğru ilerlemeye başladık.

Minhyun'un kaşındaki o hafif açılmadan dolayı birlikte hastaneye gittik. Ben onu o hâlde bırakamazdım. Bayağı bir ısrarcı oldum. Sonunda da başardım.

Derse geç kalabileceğimizi ve başımıza gelenleri hastaneye giderken müdür beye anlattım. Bu yüzden şimdilik sorun yoktu.

Mimhyun'un kaşına ufak bir dikiş atıldı. Dikişin yanında patlayan bir kısma da küçük bir bant yapıştırıldı.

"Minhyun... Sen kendini yine de çok yorma. Dinlen olur mu? Aklım sende kalır bak."

"Merak etme. Bugün sadece çocukları serbest bırakır, oturduğum yerden onları seyrederim. Oldu mu?"

"Oldu."

"Ah,ama sözümüzü unutmam. Bugün yapacağız o maçı."

"Minhyun, yaralısın dinlen biraz."

"Duyan da ağır yaralı bir hasta olduğumu sanar. Sadece kaşım açıldı kızım. Sen de bizi iyice süt kuzusu belledin. Erkek adamım ben. Tek bir kaş yarığından hiçbir şeycik olmaz bana."

Güldüm onun bu yakınışına.

"İyi be tamam. Bir şey demedik. Ne zaman yapıyoruz?"

"Öğle arasında."

"Tüm okula maskot edeceksin bizi. Neyse,kazanırsam ne dersem diyeyim itiraz etmeden yapacaksın. Unutma."

"Sen de. Sen de benimkini."

Kapıyı açtık. Minhyun benden önce öğretmenler odasına girdi.

Ren'in içeride olabileceğinin verdiği heyecanla kalbim atışını anında hızlandırmaya başladı.

Engel olamıyorum buna. Neden hâlâ onun için heyecanlandığımı kendime defalarca kez soruyor lâkin bir neticeye varamıyorum.

Ben de girdim sonunda. Neyse ki içeride değildi. Kimse yoktu. Derin bir nefes verdim Minhyun'a belli ettirmemeye çalışarak.

O, içeride koltuklardan birinin üzerine geçip otururken ben dolabıma yöneldim. Ders kitaplarımı elime alıp çıkmak için hızla kapıya ulaştım.

Çıkmadan önce gözleri üzerimde olan Minhyun'a gülümseyerek göz kırptım.

"Öğlen görüşürüz, Minhyun bey."

Benim gibi gülümsedi. Aynı ses tonuyla karşılık verdi.

"Seve seve, Na Hee hanım."

Boşta olan elimi salladım ve hızla odadan çıktım. Ders saatim olan sınıfıma doğru ilerlemeye başladım.

🔥

Minhyun'un gönderdiği sert topa zar zor yetişerek manşet attım.

Hemen topumu parmak pasıyla karşılayarak yeniden bana gönderdi.

Yukarıdan gelen topu fırsat bilerek açıldım ve sağ elimin avuç kısmıyla sert bir smaç vurdum.

Karşılayamadı. Top yerle buluştu.

Benim tarafımı tutan öğrenciler okulda yeri göğü ayağa kaldırıp zıplaya zıplaya tezahüratımı yaparken Minhyun'a sırıtarak baktım.

Voleybol sahasına geçtik. Yaklaşık 20 dakikadır maç yapıyoruz. Durum 19-18.

Ateş🔥 NU'EST(✓)Where stories live. Discover now