''Şeytanın bileklerinde saklıdır belki de insanlığın rehberi zira böylesine bir insanlık yalnızca ondan öğrenilmiş kadar kötü olabilirdi.''
Her şeye rağmen yaşamaya devam etti çünkü yaşaması gerekti. İdealleri uğruna, hiçe sayılmış ruhu uğruna ve yı...
Merhabalar. Geldik nihayet. Aşırı aşırı yükseleceğiniz bir bölüm oldu diye düşünüyorum. Lütfen aktif kalıp yorumları abartalımasdegrthgrf Seyit Ali ve Leyla Neva'nın elektriğine de sakin kalınmaz hani...
Bu arada Çağan Şengül'ün, Kırlangıç şarkısını onlara ait buluyorum. Bu parçayı unutmayın.
Keyifli okumalar. ^^
19.Bölüm: ''Kanatları Sarılmış Kırlangıç''
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bazı kelimeler bir araya geldiğinde bir cümleden ziyade yarım kalmış bir satırı oluşturur. Sonu gelmeyen ifadeler, doğru düzgün kaleme alınmayan sözler ve tükenmek üzere olan mürekkepler...
Tıpkı yarım kalmış bir kalp gibi. Tıpkı hissettiği duygunun doğru olduğunu bilmek fakat bu doğrudan kaçmak isteyen kalbim gibi.
Seyit Ali'ye gitmek istemek ama bir türlü ona adım atamamak gibi.
Yatağımın üzerindeki mor kutuya bakıyordum dakikalardır. Özellikle o yazdığı notu ezberlemiştim diyebilirim. Doğrusunu söylemek gerekirse evet bu fazla güzel bir jestti ve beni de mutlu etti ama dediğim gibi fazlaydı. Bu çok fazlaydı. Fiyatı hele... Susma hakkımı kullanmaya kalksam iki ay boyunca konuşamazdım sanırım.
Fakat onunla konuşmalıydım. Bunu kabul edemezdim. Benden bir haber ya da telefon bekliyor olabilirdi belki de olamazdı ama bugün müzik okuluna gittiğimde bunu ona geri verecektim. Terbiyesizlik yapmak istediğimden değil, cidden beni aşan bir hediye olduğundan kaynaklıydı... Yani gerek yok böyle şovlara Seyit Ali. Küçük bir pasta da koysan yerdim hani.
Ama çok güzel bir elbise yalan yok şimdi.
Neyse elbiseye herhangi bir zarar vermek istemiyordum. Kutuyu özenle büyük bir paketin içine koyduktan sonra aynamın karşısına geçip saçlarımı tarayıp ellerimle hacim kazandırdım. Bu arada ben evime gelmiştim. Yani annem ve Serhan'ın yanındaydım. Dün biraz geç geldiğimiz için sadece annemi görebilmiştim fakat bir sohbetimizi olmamıştı Ben de direkt uyumuştum. Dünden bu yana Seyit Ali ile de bir iletişimimiz olmamıştı. Onunla konuşmam gerekiyordu fakat telefon konuşması yapıp bu meseleyi öylece kapatmak basit bir davranış olurdu. Ellerimi saçlarımdan çektikten sonra kirpiklerime hafifçe bir rimel dokundurup dudaklarımı da nemlendirdim. Okulun son haftalarında olduğumuz için çantama kitap koymuyordum ama şarkılarımı yazdığım defterler daima oradaydı.
Hazırlığım bittikten sonra çantamı tek omzuma attım ve elbisenin olduğu paketi elime alarak odamdan çıktım. Bunu görsünler istemiyordum, gördükleri zaman da uyduracak bir şeyler bulacağımdan emimdin. Açıkçası onlarla ne konuşacağımı da bilmiyordum çünkü günlerdir aynı evde değildik ve buradan son çıkışım pek de tatlı değildi.
