5. Bölüm

5.2K 200 9
                                    

Dün akşam Buğra Abinin resmini çizmek için çok uğraşmıştım ama sonucunu da beğenmiştim inşallah Buğra Abi de beğenirdi, birden telefonum çaldı Yağız arıyordu, "Buse" dedi "Efendim Yağız " " öğlen abimin doğum gününü kutlayacağız geleceksin değil mi?" diye sordu "gelirim nerde kutlayacağız ayarladınız mı? " dedim evde kutlamazlardı çünkü Buğra Abinin arkadaşlarını da çağırmışlardır diye düşündüm "sahilde bir kafe de kutlucaz sana bişey diyeceğim ama kızmayacaksın" dedi ne diyecekti şimdi "söyleyeceğin şeye bağlı" aslında kolay kızan bir insan değildim, "senden habersiz abimi kim oyalayacak diye kura çektik sen çıktın" dedi bu neydi şimdi çok şaşırmıştım ama kızmamıştım "tamam" dedim telefona baktığımda yüzüme kapanmış olduğunu fark ettim ne ara kapatmıştı hiç fark etmemiştim.

Doğum gününde üzerime ne giyeceğime karar verememiştim ama fazla abartmamak için altıma kot etek üzerime beyaz ince buluz giydim.

Telefonum çalıyordu hızlıca odama çıktım telefonuma baktığımda Buğra Abi arıyordu direkt açtım "efendim Buğra Abi " dedim arabada gibiydi" galiba çarşıda işin varmış bana söyleyememişsin Yağız söyledi ben şimdi sizin eve doğru geliyorum hızlıca aş...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Telefonum çalıyordu hızlıca odama çıktım telefonuma baktığımda Buğra Abi arıyordu direkt açtım "efendim Buğra Abi " dedim arabada gibiydi" galiba çarşıda işin varmış bana söyleyememişsin Yağız söyledi ben şimdi sizin eve doğru geliyorum hızlıca aşağıya gel" dedi şimdi benim bir işim vardı demek ki hemen cevap verdim "tamam" dedim ve kapattım zaten hazırdım ama bahane bulmam gerekti ve bulamamıştım doğaçlama devam edecektim, korna sesi ile irkildim hızlıca odamdan çıkıp salona hızlı adımlarla indim annem salondaydı "anne ben çıkıyorum" dedim başı ile onayladı kapıyı açar açmaz onu gördüm çok yakışıklı olmuştu aslında normaldi her neyse bir anlık bir düşüncedir diye geçiştirdim bana döndü ama bişey demedi.

Hızlıca ayakkabılarımı giydim ve arabaya ilerledim ben arabaya ilerleyince arabaya bindi bende bindim, "tam olarak nereye gideceksin" dedi hiç düşünmemiştim "Şeyy aslında bir işim yok sadece sahilde biraz yürüyecektim Yağız ben Yalnız gitmeyeyim diye sana öyle demiş" dedim inşallah inanırdı "böyle söyleseydi yine gelirdim yalan söylemesine gerek yoktu" dedi doğru söylemişti ama Yağız nerden bilsin benim böyle diyeceğimi.

Başımı cama çevirerek yolu izlemeye başladım.
"Nerede yürümek istiyorsun?" diye sordu doğum gününü kutlayacağımız kafeye yakın olabilirdi "sahilde olabilir" dedim hafif bir tebessümle cevap vermeyip başı ile onayladı.

Araba durduğunda etrafa göz attım gelmiştik, hızlıca kendimi toplayıp arabadan indim buğra abide indi, yolun karşısına yani sahile geçtik yürümeye başladık. Buğra Abi "okul nasıl gidiyor" dediğinde yüzüne baktım ama yere bakıyordu "idare ediyor" dedim. Uzun bir süre yürüdükten sonra telefonum çaldı İrem arıyordu "efendim" "gelebilirsiniz sizi bekliyoruz" telefonu kapatıp "Buğra Abi bir yere oturup bişey mi yesek benim karnım acıktı" "tabi yiyelim sen yeter ki iste" aslında bu dediği hoşuma gitmişti, birlikte kafeye doğru yürümeye başladık. Kafeye gelmiştik kafeye girerken içeriye bakarsa anlayabilirdi kapıda yanağına küçük bir öpücük bıraktım şaşkınlıkla bana baktığında biraz utanmıştım, neyse ki bizimkiler o anda "süprizzz" diye bağırdılar.

Buğra Abinin mutlu olduğu çok belliydi sürekli gülüyordu. Kızlarla bir masada oturuyorduk, Buğra Abinin arkadaşları da oturuyordu oda onların yanındaydı, ben kızlar demiştim ama tek erkek olarak Yağız da yanımızdaydı.

Biraz zaman sonra fark ettim ki Buğra Abinin arkadaşı bana bakıyordu ya da bana öyle geliyordu, bir anda yanımda belirmişti "selam" dediği anda Buğra Abi buraya bakmıştı ama sonra önüne dönmüştü ben cevap vermemiştim çocuk devam etti "hadi ama cevap vermeyecek misin" cevap verirsem daha çok yılışacaktı cevap vermemeyi seçtim, elini saçıma getirdiğinde "çek şu elini" dedim herkes bize bakmıştı utanmıştım "az gelir misin sana bişey diyeceğim" inandırıcı gelmemişti, başımı hayır anlamında salladım bir anda bileğimden tuttu "bırak bileğimi" dedim kısık bir sesle, Buğra Abi yanımıza gelip, "noluyor bi sorun mu var?" dedi evet bir sorun vardı ama bu nasıl söylenirdi bilememiştim tam bişey yok diyecektim ki o çocuk atladı "bir sorun yok" dedi bana bakarak ama vardı "evet bi sorun var beni rahatsız ediyor." dedim uyarırcasına arkadaşına baktı "Emre kız rahatsız olduğunu söyledi uzatmanın anlamı yok." ismi Emre olan yalak "Buğra sen az karışma!" demesiyle bileğimi tekrar kavradı ve kapıya doğru çekmeye başladı "Hayvan herif bırak kolumu!" diye bağırmıştım "Bırak lan kızı!" demesiyle çocuğun burnuna gümrüğün inmesi bir olmuştu. Ne yapacağımı şaşırmıştım ne kadar fazlasını haketse de karşılık verdiğinde işler değişmişti. Yağız gelerek kavgayı ayırdı.

Emre gitmişti o kavgadan sonra herkes dağılmıştı ben süsleri falan toplamak için kalmıştım Buğra Abi ile beraber şimdi fark etmiştim dudağı patlamıştı. Yanına yaklaşmış gözlerim dudaklarındaydı. İşini bırakmış beni inceliyordu. Dudağına hafifçe dokunduğumda canının acıdığını belli eden bir ses çıkartmıştı. Geri çekilerek "Dudağın çok acıyor mu?" "Farketmemişim bile sorun yok." Usulca kafamı sallayarak uzatmadım süsleri toplamaya devam etmiştik. Ben işlerim bittikten sonra Buğra Abiyi beklemeden durağa gitmiş otobüs bekliyordum.

Buğra Abi arabasıyla durağın önünde durup camı açıp gülümsedi, arabaya doğru yürüyüp arabaya bindim. Buğra abinin hediyesini onunla birlikte geldiğim için getirememiştim, evin önünde durunca geldiğimizi fark ettim ve ona dönerek "teşekkür ederim bıraktığın için" dedim "asıl ben teşekkür ederim doğum günümü unutmadığınız için" hediye aklıma gelince "az bekleyebilir misin hemen gelicem" diyip bişey demesine fırsat vermeden arabadan indim ve eve doğru koştum kapıyı annem açmıştı direkt odama çıktım hediyeyi aldım ve koşarak geri indim.

Arabada bekliyordu hızlı adımlarla arabaya doğru yürüdüm kapıyı açtım ve hediyeyi uzattım "hediyen" dedim gülümseyerek hediyeyi aldı ve "teşekkür ederim" dedi ama açmamıştı "açmayacak mısın?" dememle hediyeyi açtı ve gülümseyerek bana baktı "çok güzel" dedi ve yanağımdan öptü. Ben ise mal gibi kalmıştım. Böyle bir şey beklemiyordum şaşkın şaşkın bakmayı kestim ve kızardığını farkına vararak eve koşar adım geçtim.

MEYUS  Where stories live. Discover now