TANITIM

247 18 39
                                    


      Deniz tanrısı Poseidon ve Ateş tanrısı, yüzyıllar önce dillere destan bir aşk ile mağlup oldular. İki zıt ailenin birbirlerine olan düşmanlıkları tüm tanrıların gözünü korkutmuştu. Eğer ateşin ve suyun tanrıları olan bu âşıklardan doğan bir bebek olursa tüm dünyanın kaderi o çocuğun elin de olacaktı.

    Ateş tanrıçası bir bebeği olacağını öğrendiğin de bunun kendilerinin ve doğmamış çocuklarının sonu olduğunu bildiği için, diğer tanrıların gazabından kurtulmak umudu ile kendisini okyanusun en derinlerine mühürledi.

      Nihayetin de o bir ateş tanrıçasıydı. Onu okyanusta bulmaları zaman alırdı. En azından bebeğini doğurabilmek için zaman yaratmıştı.

      Geçen zaman içerisin de, karısının onu terk edip gittiğine kendisini inandıran deniz tanrısı başka bir evlilik daha yapar. Bu evlilikten hemen bir oğlu olur. Tahtını bırakacak bir varisi...

     Bunu öğrenen ateş tanrıçası hayata daha fazla tutunamaz hale gelir. Bitap düşer. Okyanusun en derinlerin de kurduğu dünyası başına yıkılır.

      Bulunacağını anladığı zaman kızını alır kucağına. Onunla birlikte karaya çıkar.

            Oysa ateş tanrıçasının karaya çıkması, adeta intihar demekti.

     Kızının gücünü, daha rahmindeyken hissetmişti. O, ateş tanrıçası ve deniz tanrısının kızı Tithis'ti.

      Kızı Tithis'i koruması için, Yeryüzü tanrıçası Gaia'ya yalvarır.  Gaia ateş tanrıçasının bu isteğini geri çevirmez. Lakin... Bunun bir bedeli vardır.

      Ateş tanrıçası, Gaia'nın kızını koruması uğruna tüm bedelleri kabul eder.

   Ve o bedel, Ateş tanrıçasının kızı Tithis ile Yeryüzü tanrıçasının oğlunun birbirlerine mühürlenmesidir.

   Bu bedel, ateş tanrıçasını yok eder. Çünkü bir titan ile ateş ve suyun gücünü taşıyan kişiden doğacak olan birliktelik, tüm iblislerin ve meleklerin sonu demekti.

   Ateş tanrıçası kızını, Titan ile mühürlediğin de meleklere ihanet etmişti. Melekler bu ihaneti karşılıksız bırakmayarak Ateş tanrıçasını ve onun izlerini tüm yeryüzünden sildiler... Lakin okyanusun derinliklerin de kurduğu birliğini unutmuşlardı. Orası, ondan izler ile doluydu.

       Bu mühürlenmenin, tek nedeni Gökyüzü tanrıçasının istediği bir mızraktı.

                   KADERİN MIZRAĞI'NI tek bir kişi kullanabilirdi, Tithis!

    Yüzyıllar sonra bir ateş kıvılcımı ve okyanusun dalgası, Ateş tanrıçasının kızını ve Gökyüzü tanrıçasının oğlunu bir araya getirecekti.

    Kaderin mızrağını kullanan kişi, tüm yeryüzünü, tüm varlıkları yönetebilecekti!

Ateş prensesi ve Titanın birbirine âşık olma hikâyesi.

Bir kardeşin, ablasına olan ihanetinin hikâyesi.

   Ve bir arayış hikâyesi... KADERİN MIZRAĞI.









  Herkeslere merhabalarrr. Kendimi çok değişik hissediyorum. İlk defa fantastik bir kurgu ile buradayım. Size bir sırrımı vereyim. Sırf yazmaya zaman yaratabilmek için hastanede nöbet şeklinde çalışmaya bile gönüllü oldum. İnşallah kendi kitaplarımın değerini bilebilirim.

   Kitabın ana teması Yunan Mitelojsine dayanıyor. Hatta yunanca kursuna bile yazıldım 😄. Asıl konumuz ise, hikâye sürekli tanrılar ile ilgili değil.

   Tanıtım, konunun geçtiği zaman diliminden yüzyıllar önce. Tanıtımda ki tanrılar, karakterlerin atası. E sonuçta yüzyıllar sonrasını konu alacağız. Yani sizin anlayacığnız, nesiller atlanacak. Bakalım kim, hangi tanrının torunu çıkacak.

  Evet, ilk defa fantastik kurgu deneyeceğim ama iddialı sayılırım.

   Bakalım bizi neler bekliyor.

    Umarım bana ve yeni hikâyeme şans tanırsınız.

   İlk bölüm, bu pazar yayımda!

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Sağlıcakla kalın, hepine musmutlu günler!

11.01. 2019 ✨



  

KADERİN MIZRAĞIحيث تعيش القصص. اكتشف الآن