Dokuzuncu Bölüm

13.6K 723 1K
                                    

Turuncu kalplerimizi alalım🧡

_______________________________________

-Cennet'im-

Genç kız yaptığı işe fazlasıyla odaklanmıştı.

Genç adam ise küçüğünün hiç bir mimiğini kaçırmamak için dikkatli bir şekilde izliyor, ara sıra narin eline küçük öpücükler konduruyordu.

Genç kızın beyaz teni yavaşça pembeye dönerken genç adamın kaşlarını çatmasıyla beraber daha da kızardı.

"Ne oldu Kalbim?" Genç adamın söylediği şey ile beraber genç kızın kalbi hızlı hızlı atarken gözlerini kaçırdı.

"B-bir şey yok."

Genç adam çaktırmadan saate baktı, küçüğü bu saatte hep acıkmış oluyordu.

"Hadi bitir işini yemek yedikten sonra bahçeye inelim." Rana kafasını yavaşça salladıktan sonra jileti son kez adamın yanaklarına değdirdi.

"Bitti mi?" dedi genç kız, yemek yemek için fazlasıyla heyecanlıydı.

Genç adam, gözlerini karşısında ki Melek'ten ayırmak istemesede aynaya kısa bir bakış attı. Yaptığı işe fazla odaklanırdı küçüğü ve yüzünde hiçbir çizik dahi olmamasını inceledi.

"Bitti Kalbim." Genç adam aynanın yayında ki dolaptan bir tane losyonu aldı.

"Şimdi bu losyonu sakalımı kestiğin yerlere sür Kalbim." Genç kız kafasını sakince salladı.

Genç adam, karşısında ki küçüğüne baktı.

Pembe dudaklarını büzmüş, yeşil gözleri kısılmış, kaşları ise çatışmak ister gibi duruyordu. Bu hali genç adamın içini kıpır kıpır etti.

Genç kız, losyonu eline döküp adamın yanaklarına yavaşça sürerken derin bir nefes aldı. Burnuna losyonun kokusu dolduğunda kaşlarını kaldırdı.

"Oha çok güzel kokuyor." dedi heyecanla.

Hadi ama güzel kokuları kim sevmez ki?

Genç adam gülümsedi.

"Kokla bakalım yüzümü." dedi Genç adam.

Küçüğü yavaşça genç adamın yanağına yaklaştığında küçük burnu genç adamın yanağına değdi.

"Öpebilir miyim seni?" Rana sakince kafasını onaylar bir şekilde salladı.

Genç adam, mora çalan dudaklarını genç kızın pembeleşmiş yanağına değdirirken dudaklarını çekmeden fısıldadı.

"Her zerren, her zerreme." Genç kız yavaşça geri çekildi.

Heyecanlı sesiyle, neşeli bir şekilde konuştu.

"Hadi yemek yiyelim!" dedi. Genç adam burnuna küçüğünün burnuna sürttü.

Etem Evran'ın Kaleminden...

Koltuk altlarından tutup kucağıma aldığımda kaşlarını kaldırarak bana baktı.

"Ya beni neden taşıyorsun? Benim ayaklarım sapasağlam." dediğinde kahkaha attım.

"Kalbim sen olmadığın zamanlar hep eksiğim ben."

"Sana dokunmama izin verir misin? İleri gitmeyeceğim, söz." Gözlerinde gördüğüm çekingenlikle hafifçe gülümsedim.

"İzin vermek istemiyorsan verme kalbim. Seni hiçbir zaman zorlamam."

"Dokunabilirsin," yeşil gözleri hayranlıkla parlıyordu. Yüzümü yavaşça boynuna yaklaştırdığımda çiçek kokusu, burnumdan içeri sızarken gözlerimi huzurla kapattım.

"Sen olmadığın zaman değil yaşamak, nefes bile alamam." Soğuk dudaklarımı, dilimin yardımı ile ıslatıp dudaklarımı, boynuna değdirdim.

"Burası benim cennetim." dudaklarımı kulağının altına yerleştirdim.

"Burası cennetim'in en güzel yeri." Dudaklarım her seferinde yer değiştiriyordu. Dudaklarımı gözüne yerleştirdim.

"Burası cennetim'in bana en güzel şekilde bakan yeri." Vücudu titremeye başladığında heyecanlandığını anladım.

Gözlerimi pembeleşmiş dudaklarına sabitledim. "Burası ise benim cennetim'in en sevdiğim kısmı..."

"Dudaklarında ki sıcaklık bir ömür ısınabilecek sığınak gibi..." Fısıltım nefesine karıştığında gülümsememi genişlettim.

"Rana'm!" şükür edercesine çıkan sesime hareketlendi.

"Efendim?" kısık çıkan sesi kulağımdan içeri sızarken fısıldayarak konuştum.

"Ruhum, ruhuna karışmak istiyor." gözlerimi yavaş yavaş aralarken karşılaştığım bir çift kocaman açılmış yeşil gözler, pembeleşmiş yanaklardı.

"Ama aynı zamanda da istemiyor." Sarı saçlarını kırmızı kulaklarının arkasına sıkıştırdım.

"Neden?"

"Çünkü sen istemediğin sürece seğil dokunmak, bakmam bile."

"Etem." gözlerimi, yeşil gözlerine sabitledim.

"Adım ne güzelde yakışıyor kalbimin ağzına. Söyle kalbim?" Gözlerini kaçırdığında hafifçe gülümsedim.

"Acıktım, artık yemek yiyebilir miyiz?" Demesiyle kendime lanet okudum.

"Ah! Özür dilerim kalbim, sen yanımda olduğunda sana odaklanmamdan dolayı her şeyi unutuyorum." Kıkırtısı banyoda yankılandığında gülümsedim.

-BÖLÜM SONU-

Yorum yapmayanlara kafa atıyorum.(!).

Yeni Bölüm Düzenlenme Tarihi - Saati: 02.01.2022 17.01

Yazar: Yağmur Yabalak.

TURUNCU!Where stories live. Discover now