'4'

1.3K 102 135
                                    

Medyada netflix serisi olan MARRIANNE var. Bir yazar korku hikayeleri yazıyor ve onun da bir karakteri var. Marianne. (Eloise gibi) bu dizi sonunda Marianne yazarı hamile bırakıyor. Yani şeytan. Eh hikaye benzediğine göre Taehyung neden olmasın ki? :D

Hadi bölüme başlayalım.

Yazar

Taehyung oturduğu yerden kalkmış ve mutfağa gitmişti. Canı sıkılıyordu bu yüzden gidip biraz buzdolabıyla bakışmalıydı. (Yazar genelde bunu yapıyor xksmems)

Eloisé bir süredir etrafta görünmüyordu. Birkaç gün olmuştu hattâ. Taehyung sürekli onu düşünüyordu ama umursamadı, geleceğini biliyordu.

Aklına Yoongi geliyordu. Aklına Jungkook'un ölümü geliyordu. Trafik kazası.. Ah ne acı ama..

Mutfakta masanın üstüne oturmuş bacaklarını sallayıp düşünüyordu. Birden bacak arasında Eloisé belirdiğinde korkmuştu. Tamam, hâlâ bu ani çıkışlara alışamamıştı.

"Neden beynini saçma şeylerle yoruyorsun?"

"Jungkook'u özlediğimi fark ettim Eloisé.. Kızma bana, seninle mutluyum elbet ama o bana çok yardımcı olmuştu... Her şeyimde hem de."

Eloisé kolunu ince bele dolamış ve kendine çekmişti. Hâlâ o çocuğun adını duyduğunda sinirleniyordu.

Diğer elini Taehyung'un artık birazcık uzamış saçlarına attı ve hafifçe okşadı.

"Güzelim, bu konuda ne kadar hassas olduğumu biliyorsun."

Birden gözleri kapkara olmuş, resmen ölümü andırmaya başlamıştı. Taehyung'un belindeki kolunu iyice sıkılaştırmış ve canını yakmıştı.

Taehyung korkmaya başlamıştı ama ağır tepkiler verip daha da kötü hale getirmek istemiyordu. İnce ellerini onun omuzlarına koymuş ve hafif hafif okşamıştı.

"Haklısın, özür dilerim. Dikkat edeceğimden emin olabilirsin."

Eloisé yüzünü ona iyice yaklaştırmış ve dudaklarını sevgilisinin dudaklarına dokundurup geri çekilmişti.

"Bir daha olursa bu kadar yumuşak olmayacağımdan emin olabilirsin."

Dudaklarını tamamen Taehyung'la yapıştırdığında kendi yüzüne birkaç damla değdiğini fark etmişti.

Onu yine üzüyordu. Ama Taehyung da onu üzüyordu.

"Seni üzmekten nefret ediyorum ama sana aşığım. Seni seviyorum bebeğim. Seni kıskanıyorum anlıyor musun? Her şeyden hem de. Çok güzelsin, herkesin arzulayacağı birisin. Dayanamıyorum anladın mı?"

Taehyung kendi elleriyle yaşlarını silip başıyla onaylamıştı.
Eloisé onu yoruyordu ama istemsizce ona çekiliyordu. Çok aşıktı. Bu nasıl olmuştu bilmiyordu, hatırlamıyordu.

"Ben de seni seviyorum ve aşığım. Sana sandığından daha çok aşığım sevgilim."

"Hmm öyle mi? Göstermek ister misin?"

Eloisé elini Taehyung'un ince bacaklarına götürmüş ve parmağıyla üzerinden geçmeye başlamıştı. Belindeki eli gittikçe aşağılara iniyordu bir yandan.

O sırada kapı çalmıştı.

"Uhm buna bakmam gerekecek."

Taehyung oturduğu yerden atlamış ve hızlıca kapıya koşmuştu.

Arkasından Eloisé'te gitmişti. Taehyung kapıyı açacağı sırada Eloisé onu durdurmuş ve kapıyı açmamasını söylemişti.

"Sorun ne ?"

"Gelen Yoongi ama... Tek değil."

"Olsun ne olacak?"

"Taehyung, gelen kişi insan değil, açma o kapıyı."

Taehyung korkuyla geri çekildiğinde Eloisé onu belinden tutup salona geçmiş ve koltuğa oturmuştu.

"İlk defa.. Ben de bu kadar çok korkuyorum. Sikeyim, korkuyorum."

Yazım yanlışları varsa affedin, hikayenin akışını değiştirelim biraz :D

DisparaîtreΔ {Eloisé-TaeHyung}2Where stories live. Discover now