4: Asalar Tanıyor

918 120 9
                                    

Ekim ayı beraberinde pek çok şey getirdi: Yaklaşan Quidditch sezonu, Regulus için giderek ağırlaşan dersler ve sorunlar... Regulus gibi görünen Sirius bir anda soluğu kardeşinin yanında aldı. Yağmur sezonu başlamıştı ama bugün kuru bir gündü ve herkes bu fırsattan istifade edip bahçeye çıkmıştı "Bugün yanıma bir kız geldi." dedi Sirius, pek heyecanlı görünüyordu.

"Eee?" Dedi Regulus, uzun uzun. Sirius "Kızı tanıyorum, Emma Vanity... Seni yani beni antrenmana çağırdı." deyince Regulus gözlerini devirdi "Ee git o zaman." Sirius tüm bedeniyle Regulus'a döndü "Senin için demesi kolay! Sen Quidditch oynamayı biliyorsun. Sana, Slytherin'in kaybetmemesi için çabalayacağımı söyledim ama teorik bilgi dışında Quidditch oynamayı bilmiyorum." Regulus gülmemek için çabalarken kaynayan çaydanlık gibi ince bir ses çıkardı.

"Gülme!" diye bağırdı Sirius, gerginliği sesine de yansımıştı. Regulus gözlerine biriken yaşları silerek "Quidditch oynamayı bilmiyorsun." diye tekrar etti "Büyücüsün ve hemen hemen her şeyi biliyorsun ama Quidditch oynayamıyorsun." Sirius kaşlarını çattı "Regulus, kes şunu! Yedi yaşında gibi davranıyorsun." 

Regulus kahkahalarına hakim olup hemen sakinleşti "Üzgünüm, Sirius. Ben nasıl senin üstesinden geldiğin derslerin üstesinden gelmeye çalışıyorsam, sen de Quidditch'in üstesinden geleceksin. Üstelik Quidditch herkes için eşit şartlarda oynanır ama ben S.B.D dersleriyle boğuşuyorum. Ağır gelse de hatta yorulsam da bu senin bedenin. Çuvallama hakkına sahip değilim. Aynı şekilde sen de öyle. Şimdi, git ve beni rezil edeyim deme!",

İkisi bir süre birbirlerine baktıktan sonra Regulus ayağa kalktı, bir şey söylemeden ağabeyinin yanından ayrıldı. Tam içeri girmesiyle zilin çalması ve rotasını sınıfa doğru çevirmesi bir oldu. Sınıfa geçip bir yere oturduğunda henüz çok kalabalık değildi. Marlene McKinnon adındaki kız yanına oturdu "Merhaba, Sirius!" 

"Selam!" diye karşılık verdi Regulus, tatlı bir sesle "Nasıl gidiyor?" Marlene kaşlarını çattı ve sitem etmeye başladı. Konuşurken elleri kolları kontrolsüz bir biçimde sağa sola hareket ediyordu "Dersler almış başını gidiyor ve hiçbir şeye fırsat bulamıyorum. Sanki bu yetmezmiş gibi kızlar da beni deli ediyor. Lily onunla geçirdiğimiz son dört yıldaki Lily değil sanki! Bahsettiği tek şey S.B.D'ler. Zor olduğunun ve geçmemizin ne kadar önemli olduğunu ben de biliyorum ama kızım, kaldırsana kafanı biraz! Mary'nin yakınmaları zaten korkunç! Diğerleri de hiçbir şeyi umursamıyor. Yatakhanede boğuluyorum..." Kız konuşup, arkadaşlarını şikayet etmeye devam edince, Regulus halini hatırını sorduğuna pişman oldu.

Kızın konuşmamasının devamını dinlememesine rağmen, Regulus sorudan kaçamadı "Sence abartıyor muyum, Sirius? Çünkü bunu kızlara söylesem, hemen ne diyeceklerini biliyorum. Abartıyorsun Marlene! Tek savunmaları bu." Regulus yüzünü ekşitti "Şey- sen sadece biraz gerginsin... Belli ki kafanı dağıtmaya ihtiyacın var. Neden kızlarla ilk Hogsmeade gezisinde köyde bir şeyler yapmıyorsunuz? Hem aranızdaki sorunları da çözersiniz belki.

Sınıfa büyük bir kalabalık girdi ve giren kalabalığın arasında Lily ve Mary de olduğu için Marlene konuşmaya fısıldayarak devam etti "Onlarla hiçbir şey yapılmaz. Geziye gidersek, oracıkta birbirimizin saçını yolarız." Regulus gülünce, Marlene onu çimdikledi "Gülme! Ben çok ciddiyim." Regulus o an ne diyeceğini bilemediği için "O zaman ikimiz bir şeyler yaparız." dedi "Yani, ne yapmak istersen."

"Olabilir," diye yanıtladı kız, gülümserken "ama arkadaşların için beni ekersen seni öldürürüm... Aa! Sahi, onlar da gelse güzel olur." Regulus başıyla onayladı "Çocuklarla konuşurum." Sirius ve Marlene'e dışarıdan bakıldığında randevuya çıkmışlar gibi bir görüntü vermekten kurtulduğu için memnun olmuştu. Çok geçmeden James, Remus ve Peter'a da ayarladığı buluşmadan bahsetti.

Easy? | Black BrothersTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang