"Oooo! Rüzgarım,oğlum babanı sadece kavga felan olunca ziyarete geliyorsun heralde." " Aynı evdeyiz zaten. Rahat bırak okulda."
Baba mı? Sen ciddi olamazsın. Kapının önünde öylece kala kalmıştım. Şok içindeydim.
Nasıl böyle ponçik birinden,böyle bi öküz dünyaya gelirki.
"Aloo! Bak yine daldın gittin sevgilime bu sefer seni bitiririm kızım." "Aynen aynen! Az öncede bitiriyordun!"
Çocuğa baktığımda yani Rüzgara. Başını aşağıya eğmiş alttan alttan gülüyordu. Sinirlerimi bozuyorlar.
Kafamı çevirip Güneşe baktığımda hiç bir tepki vermiyordu. Nasıl böyle sakin kalabiliyordu asla anlamıyorum.
"Evet çocuklar geçin şöyle oturun." Masasının önünde duran dörtlü koltuğu göstererek oturmamızı istedi.
"Evet çocuklar sıkıntınız nedir?" "Sinan amcacım bu kız ve yanındaki çocuk bizim sıramıza oturmuşlardı. Sonra küçük bi atışma çıktı ondan sonra bu kız benim sevgilime bakmaya başladı bende dayanamdım ayağa kalktım felan. Bi anda bu kız benim saçımı çekmeye başladı. İşte böyle Sinan amcacığım."
"Sen konuşma bi sus." "Cidden ya. Konuşçaksan bile bağırmadan konuş."
"Sizene be!!" "Off! Cırlama bi sus. He bu arada sana neden saldırdığını anlatmadın. Hocam özür dilerim ama bu kız bana orospu dediği için ben ona saldırdım yoksa dersi asla sabotaj etmezdim."
"Tamam tamam sakin olun. Sen oğlum anlat bakalım." "Her şey anlattıkları gibi hocam." "Peki çocuklar şimdi dışarıya çıkın. Siz ikiniz hariç."
Biz dışarıya çıkarken Rüzgar ve Başak içerideydiler. "Kaç dakika kaldı?" "15 dakika. Girmeyelim derse." Kafamı 'evet' anlamında salladım.
Kafeteryaya geçip boş bir masaya oturduk. 5 dakika sonra yanımıza o Rüzgar gıcığı geldi. Aaa sevgilisi yok beyfendinin? Nasıl olurda ayrılırlar ay ben şok!
"Sizlerle iyi bir başlangıç yapamadık. Ben Rüzgar KORKMAZ."
Güneş Rüzgarın uzattığı eli sıkarak cevap verdi. "Hiçte iyi bir başlangıç olmadı katılıyorum sana. Ben de Güneş YILMAZ. Bu da kardeşim Gece YILMAZ." "Tanıştığıma memnun oldum Gece."
"Ben de Rüzgar." "Gece sen burda bekle bizimkileri alıp geliyim." Kafamı tamam anlamında salladıktan sonra Rüzgarla birlikte kalmıştım.
"Bu arada sen hiç o Başaktan ayrılmayı düşündün mü?" "Ne alaka sen mi alıcaksın beni."
"Beni yanlış anlama daha yeni tanıştık ama bence o kız sana göre değil." "Sen mi bana göresin?" Oturduğu sandalyeye iyice yayılmıştı.
Allahım sen bana yardım et. Şu öküzü öldürmeme izin verme.
Zil çoktan çalmış bizimkiler hâlâ gelmemişti. Bu öküzünde kalkacağı yoktu. Gelen geçen bize bakıyor.
Ne var lan? Telefonumu çıkartıp ön kamerayı açtım ve yüzüme baktım. Yüzümde bişey yoktu. Eee bu salaklar neye bakıyo o zaman?
"İkimize bakıyorlar. Korkma yüzünde bişey yok." "İkimiz ne alaka." "Güzelim benim yanımda oturan insan sayısı sınırlıdır. Biz Başakla bile tenefüste böyle oturmuyoruz."
"Yani? Bakmalarını gerektirecek ne var?" "Salak mısın? Senin yerinde olmak isteyen bir sürü kişi var!"
"1. Sen bana salak mısın diye soramazsın 2. Sen bana bağıramazsın!" Olduğu yere iyice yayıldı. "Ağğğğ! Gıcıksın!"
Ayağa kalktım yüzüne bi tane tokat yapıştırdım. Ohhh! Canıma da değsin!
Herkes dönmüş bizi izliyordu. "Ne bakıyorsunuz kardeşim film mi çekiyoruz!! Hadi herkes işine!"
Hâlâ oturduğu yerde beni izliyordu. Bu salaklarda hâlâ izliyordu. Ben nasıl bi okula düştüm böyle.
Rüzgar oturduğu yerden kalktı ve yanıma geldi. Yüzümü yüzüme yaklaştırdı. O sıcak nefesini yüzümde hissettirdi.
"Bir daha bana vurursan fena olur Gece." İsmimi bastıra bastıra söylemişti. Korktum mu? Evet yalan yok.
"Duydunuz Gece yi herkes kendi işine! DAĞILIN!!" Herkes başka yönlere doğru ilerlemiş ve bize bakmayı kesmişlerdi.
Hello! Bu hikayemde hayaletler istemiyorum. Lütfen vote ve yorum yapın💜
