BERDEL

BÖLÜM:2

Bu akşam beni istemeye gelicekti ne kadar istemesemde. Odamda otururken kapı çaldı
"Gel"içeri giren abimdi onu görünce hemen yanına gidip boynuna atladım ne kadar kırgın olsamda o benim abimdi herşeyimdi.
"Özür dilerim Asel'im böyle olacağını hiç düşünmemiştim. Onu çok sevdim başkasına vereceklerdi ,buna dayanamazdım ölmeyi göze aldım ama berdeli hiç düşünmemiştim özür dilerim "hiç bi şey diyemedim sadece ağlıyordum abim anlımdan öpüp dışarı çıktı. Berfin ablam gelmişti en büyük ablamdı evli ve 2 çocuğu vardı. Yanıma gelip sıkıca sarıldı ve hazırlanmam gerektiğini söyledi. Arkasından Feride ablam geldi. Feride ablam benden 3 yaş büyüktü vr nişanlıydı. Benim elbisem olmadığı için kendi istemesinden giydiği elbiseyi getirmişti bana
"Al bunu giy sen çok beğenmiştin sana çok yakışır bitanecik kardeşim "üçümüz sarılıp ağladık çok seviyordum onları. Berfin ablam
"Hadi seni güzelce hazırlayalım güzel kız görsünler " ufak tebesüm edip duşa girdim çıktıktan sonra Feride ablamın getirdiği elbiseyi giydim çok güzel kırmızı diz kapağımda tek askılı şık bir elbiseydi. Saçlarımı dalga yapıp ve yüzüme hafif bir makyaj yaptım ve ablamgili bulmak için aşağı indim saat 19:00'dı ve yarım saate misafirler gelecekti. Avluya doğru indim abim, amcam ve kuzenim avluda oturuyorlardı. Abim beni görünce kafasını eğdi. Baran ıslık çalıp
"Bu ne güzellik Asel hanım parıldıyorsunuz"
Tebessüm edip tesekkur edip mutfağa geçtim. Mutfaktakiler telaş içindeydi hazırlıkları yetiştirmeye çalışıyorlardı. Beni fark edince hepsi bir ağızdan
"Maşallah kızım ne güzel olmuşsun " dediler.
"Teşekür ederim " diyip yardım etmek için tezgaha yöneldim. Zelal yengem
"kızım sen odana geç üstüne bi şey olmasın hadi bakalım " dedi. O anda kapı çaldı kapıya benim bakmam istendi bende kapıya doğru yöneldim. Sanki kalbim yerimden çıkıcakmış gibi hissediyordum. Kapıyı açtım karşımda sert yüz hatlarına sahip gözleri kahverengi buğday tenli karizmatik bir adam vardı ilk görüşte etkilenmiş olamazdı. Derin bir nefes alıp hoşgeldiniz dedim. Arkadan bir kadın kaynanam olduğunu tahmin ettiğim
"Hoşbulduk güzel gelinim bizi içeri davet etmeyecek misin"kapıda beklettiğimi fark edip kapıyı daha çok açıp
"Buyrunn"dedim içeri girdiler. Konuşma faslı falan derken ben kahveleri yapıp götürdüm damada tuzlu kahve yapma gereğide duymadım. Kahveler içildikten sonra Süleyman Ağa söze girdi
"Sebebi ziyaretimiz belli Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Asel'i oğlum Mirza'ya istiyoruz" demek evleneceğim adamın ismi Mirzaydı. Amcam Merdan Ağa
"Bize söz kalmadı verdik gitti "
Herkes ayağa kalktı yüzükler takılıcaktı müstakbel kocamın(!) yanına geçmek zorunda kaldım.Kulağımda bi ses
"Umarım her zaman böyle açık giyinmiyosundur. Eğer öyleyle çekeceğini var" ses tonunda sinir ve tehtit vardı bu sinirimi bozmuştu her zaman böyle açık giyinmiyordum ama inadına giyinebilirdim bakalım ne olacak ters ters bakıp geri önüme döndüm yüzükler takıldı ve Şadoğlu ailesi gittiler. Bende amcamdan izin isteyip odama çıktım kendimi yatağa bıraktım çok yorulmuştum duşa girip hemen yattım. Gözlerimi kapadığımda Mirza'nın etkileyici gözleriyle uykuya daldım

Mirza'nın Ağzından;
Bugün kız isteme olacaktı ve saat 19:00 yarım saatim vardı hazırlanmaya çok takmadan duşa girdi. Çıktıktan sonra simsiyah bir takım giyip asagi indi herkes gitmek için onu bekliyorlardı. Bende gidince hep birlikte Karahan konağına gittik yoldayken telefonum çaldı arayan Şeymaydı  dayısının kızı
"Alo"
"Alo Mirza duyduklarım doğru mu nolursun hayır de Mirza"
"Duydukların doğru Şeyma evleniyorum "
"Hayır olmaz Mirza biz evlenicektik hani sen beni seviyorsun "
"Sevmiyorum Şeyma birdaha görüşmeyelim  arama beni " ne diyeceğini beklemeden kapattı. Karahan konağına gelmiştik. Kapıyı çaldım. Kapıyı Asel açtı mavi gözleri dalgalı saçları beyaz teni ile çok hoş duruyordu ama çekeceği vardı Mirza'nın elinden
Oturduk kahveleri içtik isteme yapıldı ve yüzükleri takmaya kalktık Asel'in kulağına eğilip
"Umarım her zaman böyle açık giyinmiyosundur. Eğer öyleyle çekeceğin var" dedim tehtitkar bir şekilde ters ters bakıp önüne döndü herkesin elini öptük biraz daha oturduk ve evimize geldik 3 gün sonra kına ertesi gün düğün vardı eve gelip direk yattım yorulmuştum gözlerini kapatınca Asel'in deniz mavisi gözleri geldi aklına onu sevemezdi ve uykunun kollarına bıraktı kendini.