2/3

12.6K 1.5K 2K
                                    

'tik tok'

Jeongguk masada oturuyordu. Zaman zaman kapıya göz atıyordu, bacakları sinirden titriyordu. 

Namjoon ona baktı, gözleri endişe doluydu. "İstiyorsan eğer geri dönebiliriz. Canını daha çok yakıyorsa buna katlanman gerekmiyor, biliyorsun değil mi?"

Teklif gayet cazipti çünkü Jeongguk o insandan mümkün olduğunca uzak kalmak istiyordu ama bir yandan da buna ihtiyacı vardı. Sonunda tamamen bittiğini söyleyebilmesi için bir sona ihtiyacı vardı.

Şimdi yalnızca bir sebebe ihtiyacı vardı.

Bu yüzden başını salladı, Namjoon'a muhtemelen daha çok yüzünü ekşitiyormuş gibi göründüğü bir gülümseme verdi ama elinde değildi.

"Endişelenme, Joon hyung. İyi olacağım. Sadece... bu şeyi mümkün olduğunca hızlı atlatalım. Daha sonra tüm olanlara hoşça kal diyeceğim."

Taehyung'a da.

Namjoon elini tutmak için uzandı ve rahatlatıcı bir şekilde sıktı.

Jeongguk titrekçe bir nefes verdi.

Şansına Namjoon onunlaydı bugün, burada.

Saat üçü gösterdiğinde kapı içeri doğru itildi ve büyük parlak gözlü ve uzun siyah saçlı bir kız içeriye girdi.

("Gözlerin çok güzel, Guk-ah." diye mırıldandı Taehyung.

Jeongguk sadece güldü. Alnına hafif bir fiske attı. "Ne diyorsun ya! Ödevine odaklan!"

Taehyung sersem sersem iç çekti, kolunu masaya yatırdı ve çenesini de avucuna koydu. "Gözlerin bütün bir galaksiyi barındırıyor içlerinde, bebeğim. Sadece o güzel gözlere bakarak bile ölebilirim şu an. Dünyadaki değerli mücevherler onlar."

Jeongguk Taehyung ona sanki dünyadaki en güzel şeymiş gibi bakarken kızardığını kabul edemezdi. Bunun yerine, Taehyung'u odanın diğer ucuna yuvarlanmasına neden olacak sertlikte itti.

"Tanrım,

'Gosh, so sappy.'

Kız Namjoon'un elini kaldırıp hafifçe salladığını görene kadar birazcık etrafa bakındı. Jeongguk kız şimdi tam da karşısındayken nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordu. Kalbi nefesini kesecek kadar hızlı atıyordu ve kafası bir ton soruyla dolmuştu.

Neden sen?

Neden ben?

Neden o?

Neden bütün insanlar arasından o?

Neden yaptın bunu bana?

Ama kız karşısına güzel gözlerinde belli olan suçluluk duygusuyla oturduğunda Jeongguk sadece göz yaşının akmasına izin vereceğini düşündü.

Ah, o sadece başka birine aşık biriydi.

Aşk ne zaman günah haline gelmişti?

Yani birini sevmek de yanlıştı?

Kız konuşana kadar ortam bir süre sessiz kaldı. "Um... Bugün beni buraya neden çağırdığını biliyorum. Ben sadece... ne diyeceğimi bilmiyorum ama özür dilerim. Onunla ilk tanıştığımda bir ilişkisi olduğunu bilmiyordum ve dahasını isteyip ona doğru bir adım attığımda, o... o da beni reddetmedi ve ben düşündüm ki... ben sadece..."

Jeongguk da ne söyleyeceğini bilmiyordu. Kalbi sanki biri onu göğsünden söküp almış ve acımasızca bükmüş gibi sıkılıyordu.

Taehyung... neden?

not anymore . taekook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin