SERKEŞ MARTI ( BL )

2.BÖLÜM

                                                              20 YIL SONRA

*** UNZA KLANI ( Mantar Pazarı )

Sıra sıra tezgah açmış pazarcıların yoldan geçen kalabalığı çekmek için, karşılıklı atışma sesleri arasında, ufak bir kovalamaca yaşanmaktaydı.. Beyaz bir cübbe giymiş, uzun saçlarının bir kısmını tepesinde beyaz kalın kurdele ile toplamış olduğu, yakışıklı genç bir delikanlı zorla çekilerek götürülmekteydi..

_"Hadi Lan Zhen! Lütfen kızı kaçıracağız şimdi, tekrar kimbilir ne zaman görürüm, bari kim olduğunu öğreneyim acele et!" dedi gencin kolundan çeken,

Lan Zhen kaşlarını çatarak gölge karası gözleriyle arkadaşına bakıp;

_"Sen git konuş, ben neden gelmek zorundayım Wu Chang?" diye sordu..

Wu Chang gözlerini devirerek ofladı ve birden sırıtıp;

_"Varsa sana da kardeşi veya arkadaşını ayarlarız fenamı olur?" diye kıkırdadı..

Lan Zhen bir yandan sürüklenerek bir yandan da homurdanarak;

_"Sıkıcı !" diye mırıldandı.. ( Bu kadar yaygara yapmaya ne gerek varsa) diye de aklından geçirdi..

Wu Chang kalabalık pazarda bir yandan Lan Zhen'i çekiştiriyor.. Bir yandan da itiş kakış önüne çıkanları itekleyip, kendisine yol açıyordu.. Sonunda aradığını bulmuş olmanın verdiği bir rahatlıkla tekrar kıkırdadı..

_"İşte ordalar ! Yelpaze tezgahının başında, lütfen Lan Zhen bana biraz yardımcı ol ! Tamam mı?"diye sordu..

Sonra hiç cevap beklemeksizin yelpaze tezgahına doğru adımladı.. Fakat Lan Zhen hiç duymamış gibi davranıp kolunu ondan kurtardı. Ellerini arkasında birleştirip büyük bir ciddiyetle, ağır adımlarla arkadaşının arkasından seyirtti..

Tezgahın başında iki gençkız tek tek yelpazeleri deneyip birbirlerine fısıldayrak gülüşmekteydiler.. Wu Chang kızlara yaklaşıp, tezgahtan bir yelpaze alıp açtı.. Yanında

durduğu kıza yan yan bakıp yüzünü kıza dönerek;

_"Sanki bu güzel gözlerinizin zerafetini daha ortaya çıkarır gibi geldi bana"dedi.

Tebessümle elindeki yelpazeyi kıza uzattı.. Kızların ikiside ona dönüp baktılar.. Kendine yelpaze uzatılan kızın yüzüne bir pembelik yayıldı.. Diğer kız ise Wu Chang'ın gerisinde duran Lan Zhen'i baygın bakışlarla süzmeye başladı.. İkiside sebepli sebepsiz kırkırdadı..

Wu Chang kızlarla gülüşürken konuşmalarla hiç ilgilenmeyen Lan Zhen geri de durmuş sıkılmış bir şekilde etrafı seyretmekteydi..

Birden dikkatini kocaman ulu beyaz bir kurt köpeği çekti.. Karşısında ki şeker tezgahının başında durmakta olan, küçük çocuğun elindeki şekeri kapmak için sinmiş uzanmaktaydı.. Çocuk babasının elinden tutmuş, şekerlere bakarken aşağı sarkıttığı elinde olan şekeri kaptırmak üzere olduğunun farkında bile değildi..

Lan Zhen istemsizce karşı tezgaha doğru adım atacakken, köpeğin biraz gerisinde yere çömelmiş usul usul köpeğe doğru emekleyen siyah bir silüet gördü.. Üzerinde siyah parlak bir cübbe vardı.. Adam uzun saçlarını tepesinde dağınık bir şekilde at kuyruğu yapmış, beline kadar uzanan saçlarının arasından da kırmızı bir kurdele uçuşmaktaydı.. Yan profilden yüzü saçlarından dolayı görünmüyordu.. Fakat gözlerini köpeğe diktiği belliydi..