BOŞLUĞUN MÜHRÜ

31 1 0
                                    



 "Pasaportunuza bakabilir miyim hanımefendi ?"

Orta yaşlarında muhtemelen 45-46 yaşlarındaki adam  gözlerini üzerimde gezdirdi. Bakışları aceleci ve sıkılmış bakıyordu. Çantamdan çıkardığım  pasaportu çoğu kırlaşmış saçlı adama uzattım.Elleri bu işi uzun zamandır yaptığını gösteren çeviklikle bilgisayarına yazıları döktü.

"C5 kapılı  alana geçeceksiniz" dedi ruhâni sesiyle.

Kalın tabanlı botlarımın çıkardığı ses tok ve sertti. Bekleme salonuna geçtim , kalabalıktı. Boş gördüğüm yere oturdum ve gözlerimi kapadım.  Zihnime  düşen manzara karanlıktı. Babannemin sesi kulakları bir kez daha parçaladı. Gözlerimi açtım. Yanımdaki kadına baktım onun yaşlarında olmalıydı , onun gibi buruşmuş soluk bir ten , eski şapkasından özgürlüğüne kavuşan bir kaç tutam ak saçıyla yaklaşık 6 aydır neredeyse her gün arayıp geri dönmemi ve  onunla ilgelenmediğimi savunarak azarlayan babannemi tekrardan hatırlattı. 

 Amerika'ya taşınalı 5 yıl olmuştu . Buraya yerleşmem hiç kolay olmadı.Asıl beni zorlayan şey ise geliş sebebimdi. Hayat Vera'ydı. Kötülerden uzaklaşılması gerekmeliydi benim için. Uzaklık bir insana  ait olan rotaydı.Benim için öyle olması gerekiyordu ve öyle  de oldu.

      6 Yıl Önce

 "Akşın  biraz daha yavaş yürüyebilir misin ? ".

Ablamın arkamdan hızlıca koştuğunu ve bana seslendiğini duydum.Kulaklığımından çıkan sesin kulaklarıma daha fazla  akmasına izin  verdim. Yağmur şiddetini daha arttırdı. 

Kulaklığım kulağımdan ayrıldı.Önümde duran ve saçlarının ıslanmaması için büyük çaba göstermiş olan fakat sırılsıklam olan saçlarını hafifçe kuruladı.Mavi gözlerini gözlerime dikti.

"Beni duymuyor musun ? " 

Hareketleri aceleciydi.

"Babanneme biraz gecikeceğini söyleyebilirsin abla , gitmem gereken bir yer var. "

 Tavrı durgunlaşmıştı.Nereye gideceğimi anlamıştı. Koyu kahverengi gözlerimi mavilikleri bulaştı.

" Sakın geç kalma , babannemin buna önem verdiğini biliyorsun" dedi.

Başımı tamam demişçesine hafifçe salladım.Mavilikleri gözlerimi sildi ve arkasın dönüp koşar adım benden uzaklaştı.

  Adımlarım yavaşça rotasını izledi. Bugün 14.10.2014 . Babam tam 1 yıl önce öldü. Onun gidişi bir su akıntısıyla hayatımızdan geçip gidişiyle aynıydı. Ayaklarım kabristana geldiğinde onun yanına vardılar.Yeni yapılmış olan mermeri diğerlerinkinden daha parlaktı.Papatya bahçesine tek dikilmiş gül gibi. Gülleri çok severdi. Annemin hep öyle koktuğunu bize durmadan söylerdi.

Annem...

Onu hafızamın en karanlık kısmından çekip gözlerimin önüne serdim. Hatırladığım  bir bize söylediği melodili şarkı  nakaratı kısmı ve  uzun koyu kahve saçlarına düşen mavi gözleriydi.Babamın görüntüsünü ise zihnimin en aydınlık yerinden çekip aldım.Onun koyu kahve gözleri ve saçlarıyla tam önüme serdim . Önümde biri aydınlık diğeri ise tam olarak hatırlamadığım karanlık çöktü. 

Yağmur  bardaktan boşanırcasına aktı.Zihnim başka boyuta atlarcasına babam, ablam , babannemin olduğu anıyı sürükledi . Ablamı kovalıyor ve onda olan emanetimi almaya çalışıyordum muhtemelen 4 -5 yaşlarında olmalıydım ablam 6-7 yaşlarındaydı. Trabzon'daki yaşadığımız evdeki üst kata kaçan ablamı yakalamak için hızımı daha arttırdım  merdivenleri tırmandığım anda yere kapaklanmam aynı zamanda oldu.Babam endişeli kahvelerini acı kokan kahvelerimle buluşturduğunda çok utanmıştım. Ablam ise babannemin gazabına uğramış olmalıydı ki üst kattan azarlanma sesi  doldurmuştu.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 24, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

VERAWhere stories live. Discover now