15 (özel bölüm 2)

2.2K 161 74
                                    

John Greg'le konuşmasından bir fayda göremedikten sonra çaresizce eve döndü. Saat 3'ü geçmişti ve Sherlock normal şartlarda yatmış olurdu, ki bu iyiydi çünkü neden dışarı çıktığına dair bir yığın soru cevaplamak istemiyordu.
Kapıyı açıp sessiz adımlarla yukarı çıktı, direkt yatak odasına gidecekti ama onun sesini duydu.

"John?"

Gerisin geri oturma odasına gitti. Konuşmadı, onu bekledi.

"Nerdeydin? Çıkmadan önce bana haber verebilirdin; konu sen olduğunda çabuk endişelendiğimi biliyorsun." Sherlock oturduğu yerde gayet sakin bir sesle konuşuyordu ama duygularını gizlemekte usta olan bir dahinin sinirli olup olmadığını o istemedikçe anlayamazdınız.

"Greg'le görüştük, biliyorsun son zamanlarda biraz yoğun. Benim yüzümden uyanık kaldıysan üzgünüm, keşke yatsaydın."

İçinden devam ettirdi John, keşke yatsaydın da yatakta senden kaçmak için bahaneler düşünmek zorunda kalmasaydım.

"Uyku sorun değil ama bir daha çıkmadan önce haber ver lütfen. Hadi üzerini değişte yatalım."

Sherlock zaten pijamalarıylaydı ve yatak odasına doğru adımladı. "Ama elini çabuk tut," dedi. Bu ne demekti şimdi?

"Anlamıyorum,"

"Artık birlikte yatmamız gerektiğine karar verdim, seksten bu kadar korkmanı engeller belki." diye açıkladı Sherlock, ki bu an John'un hayatındaki en çok utandığı anlardan biriydi. Cevaplamadı o yüzden. Üzerini değişti, dişlerini fırçaladı ve sakinleşmek için yüzüne soğuk su çarptı.

Lanet olası sevgililik hayatı ve seks. John aseksüel falan değildi, hatta seksi severdi bile ama bu kimin ne yaptığının belli olduğu ve kızlarla olduğundaydı. En yakın dahi-egoist-mükemmel arkadaşıyla olduğunda değil. Hem daha önce hiç erkekle seks yapmamıştı, öpüşmemişti dahi Sherlock'tan önce.
Ya dedektife ne denmeliydi? Bu yaşta bakir ve ilk kez sevgili yapmış olmasına rağmen nasıl böyle istekli-rahat-açık sözlü olabiliyordu?
Mantıklı değildi.

Yarım saat oyalandıktan sonra Sherlock'un yatak odasına giderken aynı cümle kafasında yankılanıp duruyordu: ne yapacağım?

Kapıyı açtı ve Sherlock'un çoktan yatmış, gözlerini tavana dikmiş düşünüyor olduğunu gördü. Tanrı bilir yine o zeka dolu kafasında hangi tehlikeli düşünceler dolaşıyordu. Sam'i sevgilisi olarak ayarlayıp John'u ilanı aşk etme durumuna getiren oydu, ki bunu öylesine gibi yapmıştı; üzerinde çok düşünmeden. Seksi böyle çok isterken maruz kalabileceği çok durumlar vardı. John dünyanın en şanslı ve aynı zamanda en şanssız insanıydı.

"Lambayı kapatır mısın?" diye sordu Sherlock. Orda ayakta dikili kalmasından endişe etmiş gibiydi. John lambayı kapattı ve yatağın diğer ucuna, kıyıya uzandı. Temas olursa devamı gelirdi.

"John, son günlerde özellikle benden kaçtığını fatketmedim sanma. Bu durum beni üzüyor, biz sevgiliden önce arkadaşız ve bunun bozulmasını istemiyorum."

John "Evet, bende." diye katıldı. "Sadece --"
Sesli şekilde yutkunup gözlerini sımsıkı kapattı John. Yüzyüze değillerdi ve ortam sessizdi, karanlıktı. Belki de içindekileri dökmek sorunları çözmek için en uygun ortamdı, devam etti o yüzden: "Sadece gay seksi hakkında hiçbir şey bilmiyorum, kötü olmaktan korkuyorum yada uyumu yakalayamamaktan. Cinsellik ilişkide önemli ve orda tökezlersem toparlamamız zor olur. Bu ilişki hep sürmeliydi oysa."

Sherlock yönünü dönmedi ama John'un eline uzandı. "Zaten sürecek John, şimdiye dek birbirimize çok az dokunduk, duygularımızı daha sesli dile getirmeden ama senden hiç vazgeçmedim, şimdiden sonra da geçmem."

"Teşekkürler," diye fısıldadı John. Normalde dedektifin bırakın aşk, normal bir duygu hakkında bile konuşacağına inanmazdı. Böyle romantik sözler, küçük dokunuşlar ve sahiplenici-koruyucu bir erkek arkadaş olacağını hiç beklemezdi. Aslında Sherlock her şeyin en iyisini hakediyordu. Belki de daha önce hiç seks yapmadığı için bu kadar meraklı, istekliydi. Sonuçta John'a yıllardır aşıktı ve her erkeğin ihtiyaçları vardı. John'un ara ara kızlarla giderdiği ihtiyaçlar. Sherlock için öyle değildi, o beklemişti. Doğru kişiyi; John'u.

"Sherlock, özür dilerim." diye başladı. "Senden kaçındığım konusunda haklıydın ve çok daha iyi bir sevgili hakediyorsun. Bu sorunu çözmek için elimden geleni yapacağım."

Uzandı ve dedektifi öptü, masum bir öpücük olarak başlasa da Sherlock öpüşmeyi derinleştirdi.
John'da elini o çok sevdiği saçların içine daldırdı ve sertçe çekti. Karşılığında küçük bir inleme sesi duyuldu, demekki dedektifimiz sert seviyordu. John durumun ilerleyişine şaşırsa da korkmaktansa üstüne gitmek iyidir diye düşünerek Sherlock'un kucağına çıktı, eğilip öpüşmeye devam etti.

Devamı da güzeldi, en azından John'un beklediği gibi kim ne yapacak gibi bir ikilem yaşanmamıştı, doğaçlama ilerledi. Sherlock başlardaki nazikliğini sonradan azaltmıştı ve bu iki tarafında hoşuna gittiği için sorun yoktu. Sert seviyorlardı, ortak bir nokta olması mükemmeldi.

Sabah uyandıklarında birlikte duş aldılar ve sonrasında da oturma odasında ikiye bir öpüşüyorlardı, onlardan birinde Greg geldi.

"Selam, çifte kumrular. Anlaşılan keyfiniz yerinde."

John hemen toparlandı ve Lestrade'a 'Konuştuklarımızdan bahsedersen seni öldürürüm' bakışı attı.

"Evet,seni de görmek güzel Graham,"diye cevapladı Sherlock. John gülse mi ağlasa mı bilemiyordu, bir dahiden basit bir ismi aklında tutabilmesini beklerdiniz ana öyle olmuyordu.

"Greg," diye düzeltti Lestrade. "Dün gece epeyce eğlenmiş gibisiniz. Kabul et John, yardımım sayesinde buralara geldin."

Sherlock zaten öyle bir konuşma yaptıklarını çoktan anlamış gibi, tepkisiz kaldı. Yinede bu John'un sinirlenmesine engel olmadı.

"Sadece güldün, ne yardımından bahsediyorsun?"

"O gülüşler özgüvenini toplayıp bu seksi dedektifi yatağa atman içindi, başarılı da olmuş." Greg ukalaca sırıtırken omuz silkti. Evet, bir dahi, bir askeri doktor ve mükemmel bir dedektifin arkadaşlığı ancak böyle olurdu. Sorun çözülememiş bir cinayet yada terör örgütü saldırısı olsa sorun yoktu; ama kendi hallerine bırakıldıklarında çocuktan farkları yoktu.

edit: ilk johnlock kurgum buydu galiba, biraz klişeye kaçtığı noktalar olmuş olabilir ama pişmanlığım yok djdjdkd

umarım iyi zaman geçirmişsinizdir okurken.

johnlocked ✔️Where stories live. Discover now