12.bölüm İKNA ET

358 32 42
                                    

Desteklerinize ihtiyacım var <3

The neighbourhood -  sadderdaze🎶

Jungkook kollarının arasına uyuyan jimini izliyordu. Jimini o denek odasından çıkartalı iki saat geçmiş ve jimin iki saattir uyuyordu. Kimse gelmemişti. Woo bin adındaki denek ölmüştü. Jungkook woo binin evde bekleyen çocukları ve karısı olduğunu biliyordu. Artık durmazsa bu deney herkesi yavaş yavaş öldürecekti. Jungkook duyduğu kapıya öküz gibi vurulma sesiyle yerinden sıçradı. Jimin korkuyla gözlerini açarken kapının arkasından yoongi konuştu. "jeon jungkook o deneği hemen bana teslim ediyorsun. Deney senin yüzünden ertleniyor. Kapıyı kırdırma." jungkook sinirle harekete geçecekken jimin tutar kolunu. "jungkook şimdi deneklerin yanına gitmem lazım sen bir kaç profesörün deneğe karşı çıkmasını sağlarsan eğer deneyi ihbar edebilirsiniz. Kurtar o insanları sevgilim." jimin bunları derken elini jungkookun yanağına koymuştu. Jungkook jiminin anlını öper, her ne kadar içine sinmesede jimin haklıydı." dikkat et kendine güzelim "jungkook sedyeden kalktığında Jimin'de peşinden kalkmıştı. Jungkook kapıyı açtı ve karşısındaki yoongiye baktı. Sinirli gözüküyordu. Ama bilmediği bir şey vardı ki jungkook daha sinirliydi. Yoonginin yakasını tuttuğunda yoongi bunu beklemiyordu. Jungkook yüzüne eğilip sinirle soludu. "dua edin ki daha sizi mafedecek edebilecek güçte değilim, ama hemen sevinme az kaldı. O masum insanların sizin yüzünden ölmesi umarım canınızı acıtıyordur. Çünkü ben her gün vicdan azabı çekiyorum." jungkook yoongiyi iterek geri bıraktığında yoonginin gözlerinde belli bir süre sanki pişman olmuş gibi bir ifade olsada kendini toparladı. Jimine baktı. Jimin kapıdan çıkıp yoonginin yanına geldi. Jungkooka dönüp gülümsedi sanki güven vermek istermiş gibi. Jungkook ta gülmeden edemedi bu sıcak gülüşe. Jimin kolidordan ayrılırken jungkookun sinirleri tavan morali yerlerdeydi. Namjoonla göz göze geldiler. Jungkook namjoona doğru yaklaştı. "konuşalım" derken namjoonun yanından geçerek namjoonun odasına girdi. Namjoon jungkookun peşinden girip kapıyı kapattı ve karşısında oturdu. "Seni dinliyorum kook" namjoon ve Jin her zaman jungkooku diğer profesörlerden on kat daha çok severdi. "açık konuşacağım namjoon. Neden bu deneyi destekliyorsun? İnsanlar ölüyor. Daha bu gün bir tane denek öldü. Kardeşinin de aynı deneyden öldüğünü biliyorum peki neden hayla destekliyorsun.? " jungkook içindekileri döktükten sonra nefesini verir. Namjoon bir süre düşünür." seninle açık konuşacağım kook" jungkook namjoona gözlerini dikti. "kardeşimi kaçıran bu deneye zorla katan taeydi. Onun ölümünü sağlayan da oldu. Tae böyle bir şeyi neden yapmış bilmiyorum ama şuan olan deneydeki deneklerin arasına kendi kardeşini de sokmuş. Benim de fırsat ayağıma geldi. Taenin bana yaşattığı acıyı bende ona yaşatacağım. "namjoon bu kadar kendinden emin konuşurken bilmiyordu ki tae, üvey kardeşi jimin ölsün diye uğraşıyor. Aslında namjoon jimini öldürdüğünde taeye yardım etmiş olacak. Bilmiyordu. Jungkook duyduklarıya iyice sinirlenmeye başlamıştı." bu nasıl saçmalıktır namjoon, kardeşinin ölümünün hıncını masum insanlardan çıkarıyorsun farkında mısın? Kardeşin bu yaptıklarını şuan görüyor ve sadece o insanlar için üzülüyor. Çünkü  ona yapılan tüm canilikleri abisi başkalarına yapıyor." namjoon derin bir nefes alır" jungkook anlamıyor musun? Taeye başka türlü zarar veremem. " jungkook sinirle solur" taenin kardeşi kim? "namjoon bu soruyla yutkunur. Jungkookun ve jiminin arasında bir şeyler olduğunun  farkındadır.
" söyleyemem "

Jin'den

Jungkooka yardım etmek istiyordu. Ama bir yandan namjoonu kaybetmek istemiyordu. Kafası çok karışıktı jinin. Namjoon böyle giderse jimini öldürecekti. Bundan daha kötü bir şey varsada bu gün ölen o masum denekti. Jin çok endişeleniyordu. En iyisi namjoona güzel dille anlatmaya çalışmaktı. Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır sonuç olarak. Jin bunaları düşünürken başından aşağıya akan su hem kafasındaki hem vücudundaki köpüğü temizlemişti. Suyu kapattı ve bornozunu giydikten sonra banyodan çıktı. Odanın içinde yatağın kenarına oturmuş kendisine bakan namjoonu görmesiyle şaşkınlıkla ağzı aralandı "namjoon? Napıyorsun burda? Nasıl girdin?" namjoon jinin şaşkınlıkla söylediği cümlelere güldü. Jin namjoona yaklaşmıştı farkında olmadan. Namjoon belinden tutup bornozlu jini kucağına oturtunca şaşkınca Jin namjoona baktı. Namjoon kendisine bakan jinin yüzüne ellerini koydu." Seni özledim sevgilim". Jinin duyduğu sevgilim kelimesiyle kalbi hazlanırken dudaklarına dudaklarını kapattı namjoon . Jinin dolgun alt dudağını emerken bir eli çenesine gitti. Jin ise ellerini namjoonun ensesine koydu. Öpüşmenin verdiği hazla ensesini okşadı. Jin ise acemiliğin verdiği hisle üs dudağını emmeye başladı namjoonun. Sonra nefes nefese ayrıldılar birbirlerinden. Namjoon jinin çenesini okşarken Jin de ensesindeki saçlarla oynamaya başladı. "Üşütüceksin, küçük bebek gibisin" jinin yanaklarını sıkarken söylediği cümle jini güldürmüştü.

Namjoon bu görüntüye dayanamayıp yanağına bir öpücük kondurdu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Namjoon bu görüntüye dayanamayıp yanağına bir öpücük kondurdu. Sonra jini yatağa yavaşça oturtup yatağın üzerindeki boxserini aldı. Jin kendine yaklaşan namjoonun niyetini fark edince utanarak "Ben giyebilirim?" namjoon jinin bu dediklerine gülerken. "Biliyorum ama ben giydireceğim." namjoonun bu söylediklerine sadece gülümsedi. Utandığı için bir şey söylemedi. Namjoon jinin vücudunu kurulayarak bornozunu çıkardı. İlk boxserini sonra pijamalarını giydirdi. Jin pembeleşmiş yanaklara namjoona baktı. Namjoon jine bakıp gülümseyerek" saç kurutma makinası nerde" jin namjoonun sorusuna gülerek "banyo dolabının yanında asılı" diye cevap verdikten sonra namjoon çoktan banyoya gitmişti.

Namjoon jinin saçlarını kuruttuktan sonra Jin namjoona pijama ayarlamış şimdi ikiside karanlık odada sadece camdan sokak lambalarının giren ışığıyla birbirlerine sarılarak birbirlerini izliyorlardı. Namjoon jini izlerken "Özür dilerim" jin duyduğu şeye şaşırırken "Neden?" diye bir soru yöneltti. Namjoon derin bir nefes alıp bir elini jinin yanağına koydu ve okşayarak. "Sana zarar vermekten korktuğum zamanlar seni kendimden uzak tutmaya çalışıyordum. Ama öyle yapınca daha fazla zarar verdim. Özür dilerim sevgilim." Jin namjoonun boynuna küçük bir buse kondurduktan sonra "Bu özür fayda etmez, seni sadece bir şartla affederim. Beni asla bırakmayacağına söz verirsen." namjoon bu sözlerin üzerine genişçe gülümser. "Söz veriyorum sevgilim seni asla bırakmayacağım" bu konuşmadan sonra ikiside derin bir uykuya daldı.

'Özür dilerim. Özür dilerim. Böyle olsun istemedim. Yardım etmek istedim size. B-ben yapmadım. Ö-öldürmedim. B-ben katil değilim.' Jin duyduğu ağlayarak sayıklayan sesle ve tişörtünü sıkıca tutan ellerle uyandı. Namjoonun uykusunda ağlayarak sayıklamaya başladığını fark edince doğruldu ve namjoonu hafifçe sarstı. Namjoon ağlamaktan kırmızılaşmış gözlerini açıp korkuyla jine bakınca Jin namjoonu gögüsüne çekti. Saçlarını okşarken. "sevgilim iyi misin?" namjoon kafasını sallarken burnunu çekti. "B-ben katil değilim sadece kardeşimin canını yakan insanların da canı acısın istiyorum." Jin namjoonun bu sözlerine anlamıştı deney üzerine konuştuğunu. "Biliyorum sevgilim ama inan bana o insanların hiç bir suçu yok. Jiminin de öyle. Taenin suçunu başka insanlara yükleme." Jin nazikçe saçlarına buse kondurdu. Namjoon bir şey demeden tekrardan kapattı gözlerini. Jinin haklı olduğunu biliyordu ama yinede kararsızdı.

MERHABALAR ARKADAŞLAR

Sizce namjoon ne yapacak. Fikirleriniz salak saçma olsada yazın da eğlenelim. Mdkdkdkfkrkd

Neyse sizleri seviyorum desteklerinizi bekliyorum.

meraklı okuyucularıma ve kendime dayanamayarak bölüm yayınladım saddd.... :(

DENEK - JiKookWhere stories live. Discover now