letters 2

1.1K 71 131
                                    


Önceki bölümde ısrarla ve defalarca lütfen lütfen yazılarak devamı istenmesi sonucu 'letters' ın 2.partı sizinle. Artık bol bol yorum yaparsınız sevdiceklerim ;))

"John?"

O sırada doktorun kafasının içinde tekrar eden tek cümle şuydu: LANET OLSUN!

Çaresizce birkaç adım daha atarak dedektife yaklaştı. "Evet?" dedi, sakin bir ses tonuyla. İçten içe nasıl bir bahane bulsa onu düşünüyordu, zaman kazanabilmeyi umdu.

"Bu mektu--"

John hemen atıldı: "Ben yazmadım"

Sherlock çıkarım yaptığı zamanlardaki gibi dikkatle baktı, ki bu asla iyiye işaret değildi. "Şu hayran sitelerinden birinde gördüm, kağıda geçirip seninle alay edecektim." dedi, inandırıcı olup olmamasını umursamayarak.

"Neden 'hayran sitelerine' girdin ki? Alay edecek başka bir konu bulamamış mıydın?" Sherlock mektup hala elinde, John'a doğru ilerledi. "Hem pek eğleniyor gibi de durmuyorsun."

Lanet olsun ki Sherlock Holmes dahi olduğu kadar da gıcık biri olduğu için, John'u her yerden köşeye kıstırıyordu. Ne yapacaktı şimdi? Okunması gereken en son mektubu okumuştu dedektif. İşin içinden çıkması neredeyse imkansızdı.

"Pekala,onu ben yazdım."diye itiraf etti. "Okuman gereken mektup şuydu," dedi ve zarfı dedektife uzattı. Gözlerine bakmadan, çünkü bakamazdı.

Zarfın açılma sesi ve kağıt hışırtısı geldi ama Sherlock çok hızlı okuyan biri olmasına rağmen cevap vermesi 2 dakika kadar sonra oldu. Doktor Watson için ölümcül geçen 2 dakika.

"İlk mektubu tercih ederim."

John bunu duyduğunda nerdeyse kendi nefesinde boğulacaktı. "Ne?" diyebildi sadece.

"Dedim ki; ilk mektubu tercih ederim. Yarıda kalması üzücü, kendimi kaptırmıştım okurken." Sherlock yüzünde sırıtmayla doktora bakarken; John hala emin değildi. Sadece alay mı ediyordu, ciddi miydi?

"John, biliyorsun ki arkadaş çevrem yok denecek kadar az; ve daima yanımda olan bir tek sen varsın. Gerektiğinde yardım eden, saçmalıklarımı tolere eden, birlikte eğlenebildiğim tek arkadaş. En azından sen öyle sanıyorsun çünkü ben çok önceden anlamıştım sana olan hislerimin farklı olduğunu, bu konuda hiç tecrübem olmasa dahi. Seni sevdiğimi biliyordum ama sesli söylememin bir şey değiştirmeyeceğini bildiğimden, çünkü zaten aynı evde yaşıyoruz ve hep yanyanayız, söylemedim. Zaten iki sevgili/eş gibiyiz ve ben duyguları konuşarak bunu mahvetmek istemedim."

John başını kaldırıp Sherlock'un gözlerinin içine baktı. "Yani, sende mi?" diye sorabildi sadece. Kalbi göğsünden dışarı fırlayacaktı sanki.

"Evet, bende. Bunun bir sır olmadığını sanıyordum, etrafımızdaki herkes birlikte olduğumuzu varsayıp duruyor. Aptal olmalarına rağmen; yani demekki bunu oldukça belli ediyoruz."  Sherlock mektupları masanın üzerine bıraktı ve arkadaşına döndü. "Sende kendini pek gizliyor değildin, daima bana karşı korumacı ve sahiplenici davrandın. Irene'den gelen mesajları sayman, ünlü olduğumda basının benim hakkımda kötü konuşmasından endişelenmen, benimle ölümü bile göze alman... Liste uzadıkça uzar, sen ana fikri anlamışsındır. "

one shots// johnlock+sheriarty ✔️Onde histórias criam vida. Descubra agora