Bölüm 1

46 5 0
                                    

Üşengeçlik;
Bu kelime bu kelime üzerine biraz konuşalım. Ben bu kelimeyi iyice benimsedim. Elimden geldiğince de anlamına layık olmaya çalışıyorum. Hayat felsefem oldu. Neden mi? Aslında bunları annemden dinlemelisiniz ama birkaç örnekle anlatiyim;

⭐Annem evde yokken yemek hazırlamaya üşendiğim için hiçbirşey yemeden dururum. Günüm bir Survivor yarışmacısından farksız geçer.

⭐Eşyalarımı katlanmaya üşendiğim için dolabımda birşey ararken kendimi madene giren işçi gibi hissediyorim

⭐Sabahları uyanmaya üşendiğim için okula hep geç kalırım. Hatta devamsızlıktan kalıyordum ama babam sağ olsun. I love you, baba.
Gibi gibi... Bir sürü var.

Biraz da kendimi tanıtayım;
Ben Ezgi Sezer. Okullar açıldığında-ki hiç istemiyorum-lise son sınıfta okuyacağım. Güzel şehrimiz Eskişehir'e yaşıyorum.
 
  "Ezgi! Buraya gel, bakkala gideceksin. Valla annem Ezgi gitsin dedi."
Ah! İşte bu ses de işe yaramaz ablam Mira'ya ait. Gerçekten işe yaramaz. Kendisi biraz tıp fakültesi kazanmış olabilir ama mal. Tıbbı kazanımış olması bunu engellemiyor.
 
 
   Ben üşengecim dedikçe bunlar bana iş buyuruyordu, arkadaş."Ya bana ne! Bi kerede sen git. Hamalınız yok,"diye bağırdım. Hemen ardından odanın kapısı hızla açıldı ve önce bir anne terliği belirdi. Sonra da... Gerisini söylememe gerek yok bence, çünkü bir anne terliği faktörü üşengeçlik felan dinlemez."Bende tam kalkıyorum anneciğim. Sen neden yoruyorsun kendini buralara kadar?"diye mırıldandım ve annemin peşinde oflaya puflaya aşağı indim. Listeyi kaptığı gibi de hızla kapıya koştum demeyi çok isterdim ama öyle birşey olmadı. Elimden geldiğince ağır hareketlerle kapıya gittim ve dışarı çıktım.
 

  Evimizin yanındaki villa boştu. Yanı bir saat öncesine kadar. Şimdi yeni komşularımız taşınıyordu. Bu da demek oluyor ki; yeni bir komşu çocuğu, yeni bir çalışkan öğrenci örneği. Aman Allah’ım! Karşıdaki inek Buse yeterliyken yeni birini kaldırabilir miyim bilmiyordum.
  

Aheste aheste ilerlerken kamyondaki kolileri taşıyan bir taş, bir kaya, bir meteor... Artık aklınıza daha ne gelirse, işte ondan gördüm. Bu nedir böyle? "Vay, vay, vay. Yavrum benim be. Analar neler doğuruyor! Biz hala Muş."
  

Evet, bunu ben söyledim. Ne yaparsam yapiyim içimdeki kıroyu öldüremiyordum, git gide büyüyordu. Çocuk, uzaylı görmüş gibi beni süzerken, bende üzerime şöyle bir baktım. Anam! Çocuk gösterdiği tepkide haklıydı vallahi, bir şort ve bir atletten oluşan pijamalarım hala üzerimdeydi. Bi an için kendimden nefret ettim, bu tipim neydi böyle? Kızsın sen, kız dedim kendi kendime. Artık yapacak birşey yoktu. Hiç bozuntuya vermeden yoluma devam ettim.
  
      Yalnız çocuk fenaaaaaa...

   "Al, anne," diyerek elimdeki poşetleri yere bıraktım."Bi daha çıkmamak üzere oddama giriyorum ve rahatsız edilmek istemiyorum. Yan villaya taşınan yeni komşumuza sizin yüzünüzden rezil oldum zaten. Onun için de sonsuza kadar yastayım. Rahatsız edilmek istemediğimi söylemişmiydim?"

   Annem ve ablam 'problemleri olmalı' der gibi bana bakarken omuz silkip odama çıktım. Evet, nerede kalmıştık? Hah, yas tutacaktım, hatta azıcıkta ağıt yakmalıyım. Oyy ben nerelere gidem. Rezil oldum çocuğa. Şimdi öldürseler bakmaz bana. Oyy, Oyy. Efkarlandım iyice. Jilet yokmu jilet diye düşünürken en iyisi uyumak olduğuna karar verdim. Zaten sıkça uyuyordum. Aslında hep uyuyordum. En büyük hobimdi uyumak. Yapmaktan en hoşlanmadığım eylemler uyumak ve yakışıklı çocuk kesmekti. Ama ikincisi dışarı çıktığım nadir zamanlarda gerçekleşiyordu. Neyse, bu gibi ayrıntılara girmeyelim. Aslında asosyal değilimdir. Değil mi? Of, harbi kafayı yiyordum ya!
 

  Bir tane arkadaşım vardı. Onunlada bol bol çocuk kesiyorduk. Arada hareket etmemi sağlıyordu, o da olmasa uyuşuklukta master yapardım. Emre... En değerlim benim. On senem. Her şeyim. Ablamdan daha çok sevdiğim. Şimdi şaşırdınız Emre'yle mi erkek kesiyorsunuz diye. Evet, alıcılarını benim için açık tutuyor ve bana haber veriyor. Bir kız arkadaşı var. Yani aslında bir değil, birçok. Neyse, dediğim gibi, ayrıntılara takılmayalım.

  Ben en son ağıt mı yakıyordum,yoksa uyumaya mı gidecektim? Oha! Beynim bile uyuştu. Bence kesinlikle uyumalıydım. En acil, en hızlı şekilde hem de. Yoksa kulaklarımdan duman çıkmaya başlicaktı. Bugün çok mu düşündüm ben? Kesinlikle.

  Uyu, Ezgi, uyu.
 
Uyumaya git, 1, 815186627848486768767 kilo rüya al gel.

   Mümkünse yandaki komşunun oğlu içerikli olsun.
  

                 🌙💤🌙
   

Du hast das Ende der veröffentlichten Teile erreicht.

⏰ Letzte Aktualisierung: Mar 20, 2020 ⏰

Füge diese Geschichte zu deiner Bibliothek hinzu, um über neue Kapitel informiert zu werden!

-Komşunun Oğlu-Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt